H. Merkezi: İş cinayetlerinin sona ermesi, alınamayan ücretlerin ödenmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi gibi taleplerle eyleme geçtikten sonra bir gecede düzenlenen baskınlarla gözaltına alınan 300 işçi içerisinden tutuklanan 31 işçinin duruşması, davayı takip etmek isteyen basın ve halk içeri alınmamasına rağmen yer yetersizliği bahane edilerek Gaziosmanpaşa Adliyesi 14. Asliye Ceza Mahkemesi adına adliye yemekhanesinde görüldü.
İş cinayetlerine ve kölece çalışma koşularına karşı direnişe geçtikleri gerekçesiyle tutuklanan havalimanı işçilerinden 30’u hakkında adli kontrol talebiyle tahliye kararı verildi. Tutuklu işçilerden Serhat Bilici, duruşmaya katılamadığı ve ifade veremediği gerekçesiyle tahliye edilmedi. Duruşma, 20 Mart 2019’a ertelendi.
Tahliye edilen işçiler ve sendikacılar savunmalarında işçilerin kötü koşullarını protes etmenin suç olamayacağını, bir çok işçinin iş güvenliği alınmadığı için yaşamını yitirdiği sözlerine ekledi.
İşçilerden Bilal Topçu savunmasında, “Servis önünü kesen grup, servis sorunlarını anlattı; biz de onları izledik. Gözaltına alındığımda ‘vatan hainliği’ ile suçlandım; bana tokat attılar, zorla ifade imzalattılar.
İnşaat İş Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Özgür: Havalimanındaki direnişe gittiğimde HDP’li vekil Erkan Baş darp ediliyordu, itekleniyordu. Ben de ‘Katil IGA!’ diye bağırdım. Sebepsiz yere birini öldüren katilse, iş güvenliği önlemi almayan da katildir.
Dev-Yapı İş Genel Başkanı Özgür Karabulut: Bu önlemler alınmış olsaydı işçi arkadaşlarımız ölmezdi. Bu şantiyedeki olayları basından sosyal medyadan izledim. Tahta kurularını da servis ve diğer sorunları da aynı şekilde. Oraya 12.30 gibi vardım. Ben gittiğimde İGA ile toplantı başlamıştı. Ben kafeterya kısmına gittim oradaki arkadaşlardan bilgi aldım. Görüşme bitti orada İnşaat İş’ten arkadaşlar vardı. Birlikte işçilere açıklama yaptık.
“Ama bu İGA katil şebekesi ‘Gidin çalışın’ dedi”
İnşaat İş Sendikası Basın Sözcüsü Uğur Karadaş ise savunmasında: “Suçlamalarına hepsi geçersiz baştan belirteyim. Ben burada şuna değineceğim. İddianamede şöyle bir ifade kullanılmış: ‘Sözde sendika olan’ Bu ifadeler İGA’ya aittir. İGA’nın dediği şu: ‘Siz haklısınız ama ben sizi göremedim, çok işim var siz gidin çalışın’. İşçilerin dediği ise: ‘Ben tahta kurularıyla yatacak mıyım, servis sorunum çözülecek mi?’ Taleplerin giderilmesi İGA’nın bir gününü alırdı.
Ama bu İGA katil şebekesi ‘Gidin çalışın’ dedi. Onlar taleplerin altına imza atsalardı işçiler zaten çalışmaya devam edecekti. Ben sendikacıyım, beş yıldır basın sözcüğü yapıyorum. Ben hiçbir görüşmede patronla kolluk güçleri tarafından tehdit edilmedim. Basın sözcüsüyüm, bu benim görevim. Özkan arkadaşımızla iletişim halindeydik. Özkan’la şunu konuştuk, işçilerden taleplerini alalım, yakmayla yıkmayla bu iş çözülmez. Bu yaşananlar beş senelik bir öfkenin patlamasıydı. İşçiler eylem kararını kendileri aldılar.
İnşaat İş Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Özkan Özkanlı: “Bu eylem ilk değildir. Havalimanında daha önceki eylemler bastırılmıştır, bu eylemin en büyük nedeni öfke birikimidir. Sendikacılık görevim İGA’nın güvenlik güçleri tarafından engellemeye çalışıldı. Saat 9-10 arası 3. görüşme gerçekleşti. Kadri Samsunlu, yemekhanede yemek yiyerek göstermelik bir şov yaptı. İşçiler kızdı, ‘Taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz’ dediler. Sonra işçileri kışkıttılar, biz ne olduğunu anlamadan arbede yaşandı, gözaltılar oldu. O öfkeli kitleyi durdurduktan sonra bilinmeyen numaralardan İGA yöneticilerinden tehdit içerikli telefonlar almaya başladık. Sonra koğuşlar basıldı, gözaltına alındık.