H. Merkezi: Köylü sendikası Tüm Köy-Sen 2. Olağan Genel Kurulunu Ankara’da topladı. En sıcak gündem olan şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin de masaya yatırıldığı olan genel kurulda konuşan Sendika Başkanı Sadık Turan, “Fındık, buğday, kayısı üreticileri olarak örgütlü gücümüzü büyütmek zorundayız” dedi.
Genel kurulda, ülkenin birçok yerinden üretici köylüler bir araya geldi. Tüm Bel Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen genel kurulda konuşan Tüm Köy Sen Genel Başkanı Sadık Turan, “Daha önce satılamayan 14 şeker fabrikamız, şimdi Cargill denilen uluslararası tekellere satılıyor. Başta şeker fabrikalarımız olmak üzere ülkemizin değerleri satılmaya isteniyor.” Dedi.
Üretici köylünün önceki genel kuruldan bu yana geçen 3 yılda çaydan fındığa, buğdaydan hayvancılığa her türlü tarım ve hayvancılık faaliyetinde umduğunu bulamadığını dile getiren Turan, “Çayda organik çaya geçiş nedeniyle önümüzdeki dönem çay rekoltesi az olur düşüncesiyle özel şirketlerin bile ÇAYKUR’un aldığı fiyattan yaş çay aldığı bir dönem oldu” sözlerine yer verdi.
“Rant ve para hırsı son noktasına gelmiştir”
“Buğday, arpa, mısır ithalatı ile başlayan süreç saman ithalatını beraberinde getirmiştir. Dünyanın çayını üreten ülkeye çay ithalatı, şeker ve mısır şurubu ithalatı, pirinç ithalatı derken 2017 adeta ithalatın altın yılı oldu. Üretici köylü elindeki mahsulünü yok pahasına satarken marketlerde altın borsası gibi sürekli artan nohut ve fasulye fiyatlarına ve tarım ürünleri ithalatında sürekli düşürülen gümrük vergilerine şahit olduk” dedi. Bu nedenle sendikal örgütlülüğün çok önemli olduğunu belirten Turan, “Fındık, buğday, kayısı üreticileri olarak örgütlü gücümüzü büyütmek zorundayız” sözleriyle tarımda yaşananlara dikkat çeken Turan, 2003 ile 2015 yılları arası tarım ürünleri ithalatı için 400 milyar dolar harcandığının altını çizdi.
Tüm Köy Sen Ordu Şube Başkanı Zekai Sağra ise Türkiye’nin üretiminde çok iddialı olduğu ürünlerde bile ithalatçı durumuna düştüğünü en son şeker fabrikalarının dünya glikoz tekellerinin istekleri doğrultusunda özelleştirilmesi adı altında peş keş çekildiğini dile getirerek şöyle devam etti: “Maalesef bugün ülkeyi yönetenlerin rant ve para hırsı son noktasına gelmiştir. Ben bir fındık üreticisi olarak bunu yıllardır yaşıyoruz. Yaklaşık 2 milyar dolar ihracat geliri olan fındığın bir o kadar da dünya tekellerinin olmaktadır. Bugün fındık üretici maalesef üretim kopma noktasına gelmiş durumdadır”
“Tüm Köy -Sen bir ihtiyaç”
Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak da TC’nin dış poltikasında yanlışların üretici köylüleri vurduğuna dikkat çekti: “Eğer Suriye batağına girilmeseydi, Rusya’nın uçağı düşürülmeseydi o dönem ambargo olmayacaktı. Domates ithalatı olmayacaktı” dedi. Bakanlığın hayvancılık çalıştayına da değinen Başkavak bakanlığın tek vaadinin teminat ile 300 koyun vermek olduğunu belirterek şunları söyledi: “Yani parası olan hayvancılık yapsın, destekleyelim diyorlar” **
Bu nedenle ülkenin ve üretici köylünün daha çok Tüm Köy Sen’e ihtiyaç olduğunu belirten Başkavak, artık domatesini yola döken köylünün kendisine saldıran polisin bile üzerine yürüyebildiğini, yaratılmak istenen korku ortamına rağmen köylünün artık belli şeyleri göze alabildiğini ifade etti. Ürününü yola döken, tarım toplantılarında can havliyle “Burada köylü konuşmuyor, ben de konuşacağım” diyen üretici köylüler olduğunu ifade eden Başkavak, “Nohuttan fasulyeye, hayvandan samana kadar ithal eden bir ülkenin yaşama şansı yok. Böyle olunca dışa bağımlı olursun. Bunları bize satarak bu ülkeden asker ihraç ederler, bu toprakların çocukları emperyalistlerin çıkarları için savaşlarda ölür. Bunlara da karşı çıkacağız. Tüm Köy Sen tüm bunların engellenmesi açısından da bir ihtiyaç” şeklinde konuştu.
“Mitinge izin yok ama şeker fabrikaları satılıyor”
Genel kurulda en çok öne çıkan tartışma başlığı şeker fabrikalarının özelleştirilmek istenmesiydi. Genel kurulda şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı kurultay toplanması, ihalelerin açılması sürecinde mitingler yapılması önerileri üzerinde duruldu. Bu tartışma sırasında devam eden OHAL’e yönelik tepkilerde köylüleirn sözlerine yansıdı: “OHAL koşullarında mitinge izin verilmiyor ama şeker fabrikaları satılıyor. Eğer olağanüstü hal varsa şeker fabrikaları da satılmasın”
Tek liste ile yapılan seçimlerde Sadık Turan yeniden genel başkanlığa getirildi.