H. Merkezi: HDP, CHP milletvekilleri ve çok sayıda kitle örgütünün de aralarında bulunduğu kitle TTB Merkez binası önünde destek için toplandı.
Gözaltına alınan TTB Merkez Konsey üyelerinin Siyasi Şube’de avukatları ile görüşmelerine izin verilmedi. Görüşme yapmadan Siyasi Şube’den ayrılmayacaklarını belirten avukatların bekleyişi sürüyor.
HDP, CHP milletvekilleri yanı sıra kurum temsilcileri TTB binası önünde
Baskına uğrayan TTB merkezine destek için önce CHP’li vekiller; Selin Sayek Böke, Şenal Sarıhan, Ali Şeker, Orhan Sarıbal, Niyazi Nefi Kara, HDP’li vekiller Sırrı Süreyya Önder, Ayhan Bilgen, Filiz Kerestecioğlu ve Osman Baydemir’in yanı sra KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, SES Genel Sekreteri Pınar İçel, SES Eş Başkanları İbrahim Kara ve Gönül Erden, Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş, TMMOB Başkanı Emin Koramaz ve TMMOB yöneticileri gibi pek çok kurum temsilcisi TTB binası önüne geldi.
TTB avukatlarından Mustafa Güler şu açıklamayı yaptı:
“Soruşturma bilgisi vardı. Bilgi ihtiyacı varsa gelip alabileceklerini ve Merkez Konsey üyelerimizin ifade verebileceğini belirtmemize rağmen sabah saatlerinde operasyon yapıldı. Polisler çilingir ile içeri girdi. Aramaların operasyonların dayanağında yaşamı savunan, hekimliği savunan açıklama vardı. Gezi fotoğraflarına el konuldu. Bilgisayar hard disklerine el konuldu. TTB’de faaliyet yürütme imkânı ortadan kalktı. Üyelik işlemlerinin yürütüldüğü, sağlık hizmetlerine yönelik şikâyetlerin bulunduğu, muhasebe kayıtlarının yer aldığı bütün hard diskler alıntı. 10 Merkez Konsey üyemiz bir an önce bırakılmalıdır.”
“Tabi ki insanların ölmesini değil yaşamasını isteyeceğiz”
TTB Merkez binası önünde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, TTB’nin barış talebini sahiplendiklerini belirterek, “TTB’nin yanındayız. Ülkemiz OHAL ile yönetiliyor. AKP’nin bize üretecek mekanizmaları kalmadığı için bu baskıyı devam ettiriyor. AKP’nin OHAL ve savaştan başka bir çaresi kalmamıştır. Bizler de ülkenin içinde bulunduğu bu koşullardan parlamentonun ilga edilmesine karşı olduğumuzu belirtiyoruz. Bizler tabi ki insanların ölmesini değil yaşamasını savunacağız” dedi.
“Bu gidişata dur diyoruz”
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’de, operasyona tepki göstererek, “Bu operasyon, bize karşı yürütülen korku kampanyasının bir parçasıdır. Bizler barış demekten korkmayan, ifade özgürlüğünün barış deme hakkı olduğunu savunan yurttaşlar olarak bu gidişata dur diyoruz” ifadelerini kullandı.
Polis kitleye saldırdı
Yapılan konuşmaların hemen ardından polis, kitleye saldırdı. HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul ve HDP Van Milletvekili Nadir Yıldırım itilerek alandan uzaklaştırılmak istendi. Yaşanan arbedenin ardından bina önünde barikat kuran polis, kimseyi binaya yaklaştırmadı. Çevrede polis araçları, TOMA’lar ve çevik kuvvet polisleri yoğunluğu artırıldı.
“TTB’nin yanındayız”
Arbededen sonra destek ziyareti için bina önüne gelen HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, yaptığı açıklamada “Savaşa karşı olan herkesin yanında olduğumuz gibi TTB’nin de yanındayız” dedi. TTB’nin açıklamasını “onurlu bir davranış” olarak değerlendiren Baydemir, herkesin savaşa karşı çıkması gerektiğini belirtti.
“Hekimliğin gereği”
TTB Merkez Konseyi eski başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu TTB adına yaptığı açıklamada hekimliğin gereğini yerini getirdiklerini ifade etti.
“Sağlık hakkımızdan da barış hakkımızdan da vazgeçmeyeceğiz”
Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş’ta Tayyip Erdoğan’ın savaş istemeyen herkesi terörist ilan ettiğini ifade etti ve ekledi; “Tayyip Erdoğan diktatör olsun diye sağlık hakkımızdan da barış hakkımızdan da vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“Demokrasi ve barış sağlığın bir parçası”
TTB önünde bekleyenlerden Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Onur Naci Karahancı Sendika.Org’a verdiği demeçte demokrasi ve barışın sağlığın bir parçası olduğunu ifade etti ve hekimleri engellemeye çalışanlara toplum vicdanının yanıt vereceğini söyledi.
“Sağlık emekçileri her zaman barıştan yana tutum aldık”
Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı İbrahim Kara “Savaş insanları öldürür, açlığa mahkûm eder. Bu neden biz sağlık emekçileri her zaman barıştan yana tutum aldık” dedi. Kara, sağlık ve sosyal hizmetler emekçilerinin TTB’nin yanında olduğunu ifade etti.
TTB önünde dayanışma için bekleyenler aramanın sonlanması ve avukatların bilgilendirmesinin ardından alkışlarla TTB önünden ayrıldı.
TTB tarihinde üçüncü benzer olay
TTB, 1985 yılında idama karşı bir açıklama yayımlayınca yöneticilerine görevden alınmak üzere dava açılmış, ancak dava beraatle sonuçlanmıştı.
2000’de ise açlık grevlerindeki tutumu nedeniyle aynı şekilde TTB yöneticilerine davalar açılmış, onlardan da beraat kararı çıkmıştı.