Türk Tabipleri Birliği (TTB), salgının 3. ayında gelinen durumu değerlendirdi. Online yapılan basın toplantısında 11 Haziran 2020 itibariyle Türkiye’de doğrulanmış aktif vaka sayısının 21 bin 400 olduğunu ve Türkiye’nin doğrulanmış can kaybı sırasında 17. sırada olduğu kaydedilen açıklamada, nisan ayında sağlık emekçilerinde vaka sayısının 12 kat arttığına dikakt çekildi.
Açıklamada, “Bir buçuk aydır bu sayının ne olduğu meçhul çünkü açıklanmıyor. Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarının sağlık durumuyla ilgili sessizliğini koruyor. Salgın sırlarla yönetiliyor” denildi.
TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, “Covid-19 pandemisi ekolojik yıkım, doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi, çarpık kentleşme, yaban hayvanı ticareti,ve sürekli genişleyen endüstriyel hayvancılık sektörü başta olmak üzere sosyal ve ekonomik bir dizi etkenin sonucu olarak dünyayı tehdit ediyor” dedi.
Bu pandeminin ne ilk ne de son olacağını belirten Adıyaman, vaka sayısında dalgalanmanın sürdüğünü, testi negatif olan ancak koronavirüs tedavisi alan insanların olduğunu ifade etti.
1 Nisan’da 601 testi pozitif çıkan sağlık çalışanı sayısının 29 Nisan’da 12 katından fazlaya çıkarak 7 bin 428’e ulaştığını kaydeden Adıyaman, “Bir buçuk aydır bu sayının ne olduğu meçhul çünkü açıklanmıyor, Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarının sağlık durumuyla ilgili sessizliğini koruyor. Salgın sırlarla yönetiliyor” dedi.
11 Haziran 2020 tarihi itibariyle Türkiye’de doğrulanmış aktif vaka sayısının 21 bin 400 olduğunu kaydeden Adıyaman, Sağlık Bakanlığının 3 aydır süren salgın sürecinde hala şeffaflık ve kişisel koruyucu donanımla ilgili sorunların devame ettiğini ifade etti.
Türkiye’nin milyon kişi başına toplam doğrulanmış olgu sayısı bakımından İran, Yunanistan ve Bulgaristan ile kıyaslaması yapan Adıyaman, “Türkiye nüfusa göre dünyanın en kalabalık 17. ülkesi. Pandeminin üçüncü ayı bittiğinde bütün dünyada Covid-19 doğrulanmış olgu sayısında 12. sırada, Covid-19 doğrulanmış ölüm sayısında ise 17. sıradadır” dedi.
TTB Halk Sağlığı Kolu’ndan Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, özellikle 1 Haziran’dan itibaren açıklanan vakalar konusunda, “Başarı hikayeleri yazılmaya çalışılıyor oysa bunları karşılaştırabileceğimiz veriler daha açıklanmış değil” dedi.
Sağlık Bakanlığı hala yerleşim yerine, yaşa, cinsiyete göre veri açıklaması yapmadığına dikkat çeken Işık, yeniden açılma sürecinde “serbestleşmenin” hangi bilimsel kanıtlara göre planlandığının açıklanmasını istedi.
Işık, “Toplumda vakalar hafifledi cinsinden yaratılmaya çalışılan algıda bilimsel bir kanıt yok. Virüs ortaya çıktığı günden bu yana pozitif veya negatif bir değişim geçirmedi. Tedbirler uygulanmaya devam etmeli. Son dönemlerde gelen artışlar gösteriyor ki, salgında daha ilk dalgayı tam olarak bastırabilmiş değiliz” dedi.
Virüsün sınıflar arasında farklı etkilediğini vurgulayan Işık, kamusal önlemler yeterince alınmadıkça bireysel önlemlerin fayda etmeyeceğini söyledi. Işık, “Virüs kırılgan grupları, sınıfları daha çok etkiliyor. Eşitsizlikleri derinleştiriyor. Hepimizi aynı etkilemiyor. Çalışanlar, işçiler bundan daha derin etkilendi. Sistemin içinde bulunduğu krizle birleşince eşitsizlikler daha da görünür kılındı” dedi.
Bir gazetecinin, “Sanayi ve Teknoloji Bakanı, yerli ve milli bir ilaç üretildiğini ve koronavirüs tedavisinde işe yaradığını açıkladı. Bu konu hakkındaki görüşünüz nelerdir?” sorusunu yanıtlayan Doç Dr. Cavit Işık,
“Bir ilacın oluşturulması için ruhsat almak gerekir. Bir ilacın yapım, ruhsat aşamalarından sonra kullanımı için uzun bir süre gereklidir. Kullanıma kolayca başlamak doğru değil.
Etkili olduğu iddia edilen bu ilaç için bilimsel veri gerekli. Bu ilacın etkili olup olmadığı kanıtlar ışığında değerlendirilebilir. Temkinli davranmak lazım” dedi.
TTB Covid-19 İzleme Grubu Üyesi Prof. Dr. Özlem Azap, Dünya Sağlık Örgütü’nün salgının iyi gittiği düşünülen yerlerle ilgili gözlediği en büyük sıkıntının “memnuniyet” olduğunu aktardı.
Gelinen noktada memnun olacak bir şey görmediğini belirten Azap, salgın sürecinde önlemler konusunda örnek gösterilen Ankara’da son günlerdeki vaka sayılarındaki artış sorulduğunda “Elimize ulaşan kesin bir veri yok ama meslektaşlarımızdan edindiğimiz bilgilere ve Ankara Tabip Odası’nın yaptığı açıklamalara göre hastaneye başvurular artıyor, hastanelerde bir doluluk söz konusu” dedi.
