Köln Tohum Kültür Derneği’nde “Yapay Zeka ve Üretim İlişkilerine Yansımaları” başlıklı bir söyleşi etkinliği gerçekleşti. Etkinlikte siyaset bilimci ve yazar Volkan Yaraşır bir sunum gerçekleştirdi. Yapay zekanın günümüzde ulaştığı noktayı örneklendiren Yaraşır, teknoloji ve kapitalizm ilişkisini irdeledi. Endüstri 4.0’ı değerlendiren Yaraşır, ayrıca 1960 sonrası post-kapitalist ve post-modernist düşünürler olan Daniel Bell, Andre Gorz, Laclau-Mouffe ve otonomist Marksist Antonio Negri’nin tezlerine değindi.
Teknolojinin nötr olmadığını vurgulayan Yaraşır, kapitalist sistemde teknolojinin yeni iktidar ve tahakküm ilişkileri yarattığını belirtti. Yapay zekanın nispi artı değeri yükseltmek için kullanılan bir araç olduğunu ve bu tür teknolojilerin kontrol ve denetim toplumuna zemin hazırladığını söyledi. Yaraşır, teknolojik determinist yaklaşımların sosyalist hareket içerisinde de yaygın olduğunu belirterek, “Sınıfın kontrolü ve sınıfın kadavra ve artık nüfus haline getirilmesi es geçiliyor” dedi.
Bugün Filistin, Suriye, Yemen, Libya, Afganistan ve Afrika’nın bazı bölgelerinin “artık nüfus” ve “çöp ülkeler” haline geldiğini ifade eden Yaraşır, tam otomasyonun burjuvazinin hayali olabileceğini ancak kapitalist sistemin doğası gereği bunun mümkün olamayacağını söyledi. Yaraşır, sermaye ve ücretli emeğin sistemin varoluşunu koşullandırdığını vurguladı. Kapitalist sistemin sınıfsal antagonizmanın ürünü olduğunu ve her gün bu antagonizmayı yeniden ürettiğini belirten Yaraşır, artı-değerin yalnızca canlı emeğin ürünü olduğunu da sözlerine ekledi.
Sistemin kar oranlarındaki düşüşü, üretici güçlerin yıkımı, savaşlar ve sınıf üzerindeki baskılarla aşmaya çalıştığını belirten Yaraşır, Filistin, Lübnan ve Ukrayna’nın emperyalistler arası dünya savaşının ön cepheleri olduğunu söyledi.
Yaraşır, proletaryanın devrimci bir özne olarak başka bir dünya yaratabileceğini vurgulayarak, teknolojinin ancak anti-kapitalist bir kopuşla geleceğin inşasında yer bulabileceğini belirtti. Teknolojinin “boş ve hoş zaman” yaratılması ve komünizmin tasavvuru içinde eko-teknoloji ile anlam kazanabileceğini vurguladı ve “Bir anlamda doğadan özür dilememize yaramalıdır” dedi.
Katılımcıların söyleşi boyunca Yaraşır’a sorular yönelttiği etkinlik, 4 saatin ardından sonlandırıldı.