Tayland’da bir süredir kitlesel protestolarla karşı karşıya kalan (eski ordu komutanı) Prayut Chan-O-Chaden hükümeti olağanüstü hal ilan etti. Böylece başkent Bangkok’ta beşten fazla kişinin toplanması ve internette “ulusal güvenliğe zarar verebilecek” mesajların yayınlanması yasaklandı. Olağanüstü hal ilanından bir gün önce de binlerce kişi Bangkok’ta hükümete karşı gösteriler yapmıştı.
Hükümet sözcüsü, “anayasaya aykırı” olduğu söylenen protestoların olağanüstü hal kapsamında yasaklanacağını duyurdu. Hükumete ayrıca mevcut “acil duruma” katkıda bulunacak şüphelilerin iletişim araçlarına ve verilerine el koyma yetkisi de verildi.
Bu kararların ardından çevik kuvvet polisi Bangkok’taki hükümet merkezinin önünde düzenlenen eylemcilere saldırdı ve 22 kişiyi tutukladı. Tutuklananlardan biri Facebook’tan yaptığı paylaşımda avukat tutma haklarının reddedildiğini yazdı.
Polis saldırılarına rağmen yüzlerce gösterici başkentte tekrar toplandı ve tutuklananların serbest bırakılmasını talep ettiler. Temmuz ayında protestoların başlamasından bu yana düzinelerce kişi tutuklandı ve isyan çıkarmakla suçlandı. Gençlerin önderlik ettiği eylemlerde demokrasi talep eden protestocular, hükümetin istifasını ve Tayland’daki monarşinin tartışılmasını istiyorlar. Kraliyet ailesini eleştirenlere karşı acımasız cezalar öngören yasanın kaldırılması da eylemlerin talepleri arasında yer alıyor.
Toplantı ve yürüyüş yasağının sıkça gündeme getirilmesinin ardından binlerce gösterici Çarşamba günü Bangkok’taki demokrasi anıtında buluştu. Amaç, ailesiyle birlikte oradan geçecek olan Kral Maha Vajiralongkorn’u protesto etmekti. Polis protestoculara saldırarak kraliyet ailesinin geçeceği güzergahdan uzaklaştırdı. Fakat bir kısım protestocu kalmayı başardı.
Protestocular, “Açlık Oyunları” filmnde kullanılan ve demokrasiyi ifade eden üç parmak işaretiyle kraliyet ailesini protesto ettiler. Kraliyet ailesine karşı bu tür açık protesto ifadelerinin Tayland’da tamamen yeni olduğu ileri sürülüyor. Hükümdarın Güneydoğu Asya ülkelerindeki en güçlü figür olduğu, ordu ve milyarder aileler tarafından desteklendiği belirtiliyor.
