Gençlik

Taksim’ de Ahmet olmaya…!

Bugün kava günüdür. Direneceğiz yok başka çaresi. Faşizm bir can daha aldı. Bir ananın yüreğine daha ateş düştü. Ama bilinmeli ki öfkemiz bilendi, kinimiz arttı. Gün yakınma gözyaşı dökme günü değildir. Gün alanlara inme hesaplaşma günüdür. Bizler bugün alanlara inmeyeceksek ne zaman ineceğiz. Bu kavga faşizme karşı bu kavga hürriyet kavgasıdır.

 Peki, biz YDG’liler bu kavganın neresindeyiz, neresinde olmalıyız. Biz kendimizi dünyayı temellerinden sarsacak bir davaya adadık şiarımızı alanlarda oldukça, barikat faşizme karşı direndikçe hayata geçirebiliriz. Bizde İstanbul’daki YDG’liler olarak ODTÜ’de yaşanan saldırıya tepki göstermek amacıyla bir araya geldik.

7 Eylül günü eylem öncesi semtlerde ki arkadaşlarımızla eylemi planlayıp örgütledik. Güne dair 3 pankart hazırladık. Pankart hazırlama sürecinde kolektif çalışmanın verimini gördük ve bizlerde uyandırdığı coşkuya bir kez daha tanıklık ettik. Daha sonra toplu bir şekilde pankartımızı alarak Demokrasi Caddesinde yürüyüşe geçtik.

Yürüyüş sırasında sloganlarımız ve ajitasyonlarımızı sürekli attık. Akşam Taksim’de ki eyleme çağrıda bulunduk. Birçok genç bu çağrımızdan dolayı eyleme bizimle birlikte geldi.  Eğer kitlelere gidersek ve sesimizi duyurursak halkımız bu çağrıya asla duyarsız kalmayacaktır. Taksim’e gittiğimizde insanlar toplanmıştı ama bir insiyatif olmadığından bekleyiş vardı.

Biz YDG’liler olarak eylemi başlatma kararı aldık ve yoldaşımızın attığı sloganla yüzlerce insan çevremize toplandı. İstiklale çıktığımızda sivil faşistler eşliğinde polisler harekete geçti. 2 saat boyunca çatışma devam etti. Ama biliyoruz ki bu ne ilk nede son olacak.

 Faşizm bir gence daha kıydı. Kanla beslenenler bilsin ki döktükleri kanda boğulacaklar. ODtÜ’ başlayan direniş tüm ülkede yankısını buldu. Alevileri asimile etme politikalarından biri olan Cami-Cemevi projesi bu ateşi daha da körükledi. Halkın yaktığı isyan ateşini söndürme telaşına düşen aciz devlet ve polis çetesi korkularını daha da fazla saldırarak gösterdiler.  Direnmenin bedeli vardır ve bu bedeli ilk önce en ön saflarda direnenler öder. TıpkI Ethem’lerin, Ali’lerin ve daha nicelerinin ödediği gibi. Bugün bu meşale Ahmet olup çıktı karşımıza. Ahmet ve bu direniş sırasında sonsuzluğa uğurladığımız canlarımızın kanları yerde kalmayacak ve yolları yolumuz olacaktır. Direnmek özgür kılar.

Bizler Yeni Demokrat Gençlik olarak bize yakışır bir şekilde en ön saflarda faşizme karşı direnmeli ve çevre çeperimizi tüm halk gençliğini barikatlara çağırmalıyız. Tarihi direnenler yazmıştır. Bugün bir tarih yazılıyor ve tüm halk gençliğini bu yazıya mürekkep olmaya alanlara çağırıyoruz; baş kaldırıyoruz. Bugün saat 19.00’da Taksim ‘ de Ahmet olmaya çağırıyoruz…

İstanbul Bir YDG’li

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu