H. Merkezi: 85 gündür abluka altında olan Amed-Sur’da İhsan ve Ahmet Karatay kardeşler, ablukaya 11 Aralık günü verilen 17 saatlik arada eşlerini ve çocuklarını çıkarsalar da kendileri evlerinde kalarak direnişi tercih etti. Kendilerine telefonla ulaşan ağabeylerinin aracılığıyla tüm kamuoyuna mesaj gönderen Karatay kardeşler, yasak bir bütün kalkmadan Sur’dan çıkmayacaklarının mesajını verdi.
Tarihi dokusu, dili, kültürü ve yaşam biçimiyle zamana meydan okuyan Sur, abluka altındaki saldırılara 85 gündür direniyor.
Esasta, “Ya Sur’un içerisini boşaltırsınız, ya da hepinizi öldürürüz” mesajı veren TC’nin güvenlik güçlerine, Sur halkı sonuna kadar direniş cevabını verdi. Sur içerisinde bulunan ve doğup, büyüdüğü yerleri terk etmeyerek direnişi seçenlerden sadece ikisi olan İhsan (33) ve Ahmet (31) Karatay kardeşler hala Sur içerisindeler ve yasak kalkana kadarda evlerini terk etmeyeceklerini bildiriyorlar.
11 Aralık günü verilen 17 saatlik yasak arası sırasında yakınlarının ısrarı üzerine eşlerini ve çocuklarını Sur’dan çıkartan Karatay kardeşlerin kendileri ise evlerinden ve mahallelerinden ayrılmak istemedi. Kardeşlerden İhsan, epilepsi hastası olmasına ve sürekli baygınlık geçirmesine rağmen, yakınlarını dinlemeyerek kardeşi gibi evinde kaldı. 85 gündür süren ağır saldırılara rağmen evlerini terk etmeyen kardeşler, tarihi direnişe de tanıklık etti.
Karatay kardeşlerin Sur dışında bulunan ağabeyleri Mehmet Karatay, Sur’daki yasağın bu kadar süreceğini kendisiyle birlikte kimsenin tahmin etmediğini, DİHA’ya verdiği bir röportaj’da dile getirdi. Gelinen noktanın korkunç olduğunu söyleyen ağabey, her bombardıman sesinde irkildiklerini söyledi.
Epilepsi hastası olması direnişte yerini almasına engel olmadı
Sur’dan çıkmayan kardeşlerinden İhsan’ın epilepsi hastası olmasından ötürü, yasağın geçici olarak kalktığı zaman aralığında kardeşine kullandığı ilaçlarından bir kutu götürdüğünü belirten ağabey Mehmet, aradan geçen zamanda kardeşinin ilaçsız olmasına rağmen evinden ayrılmak istemediğini söyledi. Ağabey Mehmet, kardeşinin sağlığına dair yaşadığı kaygıyı “Kardeşimin ilaçları bitmiş. Yasağın bu kadar uzun süreceğini bilseydik daha fazla götürürdüm. Çünkü bir kutu en fazla bir hafta sürüyor. Günde iki hap kullanması lazım. Kardeşim epilepsi hastası olmasından kaynaklı sürekli baygınlık geçiriyor ve bundan dolayı kaygılıyım” sözleriyle dile getirdi.
“Yasak bir bütün kalkmadan biz çıkmayacağız”
Ağabey, kendileri ile yaptığı son telefon görüşmesinde kardeşlerinin kendisine söylediklerini ise şu sözlerle aktardı: “Biz nereye çıkacağız, nereye gideceğiz? İnsanın kendini beladan koruyacağı yer, insanın yaşadığı evinin içidir. Şu anda biz kendi evimizin içindeyiz. Biz bir yere gitmiyoruz. Ama üzerimize geliniyor. Yani biz hiç kimseye saldırmıyoruz ve evimizin içerisindeyiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, evimizi başımıza da yıksalar biz evimizi terk etmiyoruz. Sur’da yasak bir bütün olarak kalkmadan ve herkes bir bütün olarak çıkmadan biz de asla çıkmayacağız.”
Bu görüşmede yine kardeşlerinin kendisine “Savaşın karşıtı barıştır ve biz artık barış istiyoruz” dediğini aktaran ağabey Mehmet, buna rağmen asker ve özel harekat polislerinin yaptığı “Teslim olun yoksa havadan bombalayacağız” anonslarına dikkat çekti.
