Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan Maya Mekanik Fabrikası’nda Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenen işçiler, 1 Mayıs’ta mesaiye çağrıldı. Mesaiye kalmak istemeyen işçiler, 1 Mayıs kutlamasına katıldı. İşten atmaların yaşandığı fabrikada, işçiler üretimi durdurarak direnişe başladı. İşçiler yönetiminden gördükleri baskı ve mobbingi anlattı. Patron ayrıca Birleşik Metal-İş’in yetki almasına da itiraz etti.
– Bize 1 Mayıs öncesi sendikalaşma sürecini ve ardından fabrikada gelişen sürece dair bilgi verir misiniz?
Mustafa Uzun: 3 Mayıs öncesi patron aslında müdür, işçileri arayarak sendikadan istifa etmeleri istedi. “Fabrika bu yükü kaldıramaz” denildi ve “size istediğinizi vereceğiz” şeklinde işçiler ikna edilmeye çalışıldı. İşçiler ise istifa etmeyeceklerini söylediler. Bir de 1 Mayıs için mecburi mesai yaptırılmak istendi, işçiler bunu da kabul etmediler. Ve “Hayır biz 1 Mayıs işçi bayramına gideceğiz, mesaiye kalmayacağız, mecburi değil” dediler. Tabi işçiler mesaiye kalmadı ve 1 Mayıs’a katıldılar. Hep birlikte oradaydık.
Daha sonra müdür whatsapp grubundan cinsiyetçi küfür de içeren absürt bir fotoğraf ile “1 Mayıs işçi bayramı mübarek olsun” diye paylaşmış. Tabi işçiler ertesi gün “yaptığın terbiyesizlik, bir açıklama bekliyoruz” dediler. Sonrasında işçiler, “biz işçiyiz, bize mobing yapmayı bırak, istifa ettirmeyi de bırak” dediler ve bu şekilde tartışmalar yaşandı.
O gün zaten malzeme olmadığı için işçi arkadaşlar çalışmadı. O arada gerginlik çıkıyor, müdür “işine gelmeyen varsa dışarı çıksın” diyor. İşçilerin patronlarla görüşme talebini reddediyor müdür. Çünkü aslında bir taraftan da kendi yaptıkları ortaya çıkacak. Bu tartışma üzerine işçilerde işi durduruyor ve dışarı çıkıyorlar. Devamında üç gün boyunca iş durdurma yapılıyor. Bu dönemde işçilere, “neden çalışmıyorsunuz?” diye bir şey sorulmadı ama sonrasında noter tasdikli işbaşı daveti geldi.
– Çalışma koşullarından bahseder misiniz?
– İşçilerin günlük 7 dakikalık lavabo hakkı var. 7 dakikayı geçince kafalarına göre işçiden para alınıyor, bu insanlık dışı bir durum. İşçiden “labavo parası” alınır mı? Yine iş kazası geçiren bir işçi 2 saat boyunca bekletildi, suç duyurusu var buna dair. İlgilenme dahi yok ve durumu ileten işçilere cinsiyetçi hakaretler ediliyor. Fabrikada insanlık dışı koşullarda çalışılıyor, yemekler çok kötü, yenemeyecek yemekler işçilere reva görülüyor.
– Patronların işçileri işten atması ve sağlanan çoğunluğu bu şekilde bozmasına yani sendikalaşma önündeki engelleme çabalarına karşı ne yapmak gerekiyor?
– Bu yetki itirazı süresinin bir an önce kaldırılması gerekiyor. Sendikalaşma önündeki en büyük engel bugün bu. Yetki itirazları kaldırılmalı, sendika çoğunluğu sağlamışsa direk yetki verilmeli başvuru yapınca. İşverenin eline bir koz verildi AKP hükümeti tarafından. Bu acilen kaldırılmalı ve sendika kanunu yeniden gözden geçirilmeli, A’den Z’ye düzenlenmelidir.
– Direniş süreci nasıl devam ediyor?
– İşçi arkadaşlarımızın morali gayet iyi, işlerine dönmek istiyorlar. Hakları olan parayı almak istiyorlar, daha önceki maaşları da fabrika zarara uğratıldı diye yatırılmadı patron tarafından. İşçileri mağdur ettiler. İşçi arkadaşımız da EYT’den emekli oldu ama paraları daha yatırılmadı. Emeklilik tazminatları yatırılmamış, işçiye eziyet, mobing hala sürüyor. Biz eylemlerimize ivmeyi artırarak devam edeceğiz. Bu arada hukuki sürecimizi de takip edeceğiz. İşvereni sağduyuya davet ediyoruz, özür dilemeli ve işçilerin haklarını geri vermelidir.
“Yirmi yıl iyi dayandık bu fabrikada!”
Veli Tunç: Bizi sürekli zorunlu olarak mesai koşuyorlar. Size şöyle söyleyeyim; ayda en az 70-100 saat mesai yazdırılıyor. Tuvalet sorunu var, tuvalette kalma süren 7 dakika ile sınırlı, geçerse ücret kesiliyor. Biz yasal olan çoğu hakkımızı alamadık ve sendika bu yüzden başvurduk. Çok fazla mobbing uygulanıyor. Sendikaya girişimiz öğrenilince daha fazla mobbing uygulamaya başladılar. Tehditler yapıldı. Ama biz direnişimize sonuna kadar devam edeceğiz, vazgeçmeyeceğiz. Bizi sendikamızla kabul edip işe geri aldıklarında bırakacağız direnişimizi.
Zaten Nisan ayı maaşlarımız dahi yatırılmadı henüz. Hakkımızı versinler, bize yeter! Diğer direnişler için söylüyorum “sonuna kadar devam etsinler” bence. Biz bu fabrikada 20 sene bunlara dayandık, mesaiye bıraktılar, gitmediğimizde tutanak tuttular, 1 Mayıs’a gidişimiz engellenmek istendi vb. Ama biz 1 Mayıs’a gittik. Onur Köylüoğlu ismindeki üretim müdürü bize cinsiyetçi küfredince artık bardak taştı. Aslında olay, bütün bunların yanında bizim mesaji kabul etmeyip 1 Mayıs’a gitmemiz.
Biz 21 işçiyiz, fabrika önünde saat 9 ile 18 arası direniş yerinizdeyiz. Çayımızla orada bekliyoruz. Dün çok yoğun yağış vardı ancak biz yine de oradaydık. Herkesi direnişimizi sahiplenmeye çağırıyoruz.