EmekGüncel

SÖYLEŞİ | “İşçiler Keyfi Bir Tutumla İşten Çıkarıldı!”

Kemalpaşa Belediyesi’nde işten çıkarılan 127 işçi, direnişin 10’uncu gününde eylemlerini sürdürüyor.

Önce 1.010 işçi işten atıldı ardından ise 17 işçi daha işten çıkarıldı. Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu Kemalpaşa Belediyesi’nde işten çıkarılan işçiler, 5 Ağustos günü belediye binası önünde kurdukları çadırla direnişe başladı. İşçiler, taleplerinin karşılanmaması halinde geri adım atmayacaklarını ve mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı.

Devam eden direniş ile ilgili Genel-İş 7 No’lu Şube Başkanı Özgür Genç ile konuştuk.

– Kemalpaşa belediyesi işçileri iki haftaya yaklaşan direnişlerini sürdürüyor. Bu direnişe dair neler söylemek istersiniz?

 Kemalpaşa Belediyesi bünyesinde daha doğrusu belediyeye bağlı bir şirket tarafından 630 işçinin çalıştığı yerden 127 işçi arkadaşımız toplu işten çıkış kodu ile işten atıldı. İşten atılanlar son dönemde işe girenler falan değil. Elbette onlar da var içlerinde ama mesela 5 yıllık çalışan da 10 yıllık çalışan da var aralarında.

2 Ağustos günü işten çıkarıldılar. Biz de hem ertesi gün yanlarında olduk. 5 Ağustos’tan bu yana direnişteler sendikamız öncülüğünde.

Bu “toplu işten çıkarma kodu” bir “suç” olarak görünmüyor. Ekonomik nedenlerle işten çıkarmak demek oluyor veya bir iş yerinin tamamen kapatılması durumunda oluyor.  Yani bunun-“toplu işten çıkarma kodu”nun mevzuatta karşılığı var aslında ama bizim işçi arkadaşların işten çıkarılması ile bir ilgisi yok, önce bunu söyleyelim. Baktığımız zaman bir işyerinin kapatılıyor olması durumunda; en son işe alınandan başlanarak işten ayrılmak isteyenler, emekliliği gelenlerin emekliye ayrılması gibi gelişmeler olmalı. Ama bunların hiçbiri bizim arkadaşlar için geçerli değil.

– Direniş süreci iki haftaya gelmek üzere. Nasıl gidiyor, neler yapıyorsunuz?

– Belediyenin önünde “İşimizi geri istiyoruz” talebi ile direnişe devam ediyoruz. İşten atılan öğretmenlerimiz de var eylemimizde Kemalpaşa halkına hizmet eden. Hala orada eğitim süreçleri devam ediyor.

Biz direniş alanında devam ettiriyoruz eylemimizi. Aralıklı ama süresiz bir şekilde yapıyoruz etkinliklerimizi.

 Kamuoyunun işçi arkadaşlara sahip çıkması gerekiyor!

– İzmir’in birçok yerinde belediye işçileri direnişte. Kendi şubenize bağlı işçilerden başlayarak bu tabloyu nasıl okuyorsunuz? Çiğli, Menemen, Karşıyaka gibi yerlerde de benzer gerekçelerle işçiler işten çıkarıldı.

– Evet, aslında bu soruyu patronlara sormak lazım. Ama buralarda ortada bir yanlış var ve biz de bunun düzeltilmesi için direnişteyiz. Kabul edilebilir bir durum değil burada yaşanan şeyler. Bir kere işten çıkarılan arkadaşlarımızın gerekçelerinin önceden belirtilmesi, sendikaya haber verilmesi gerekir.

Bir de Toplu İş Sözleşmesi imzaladıkları yetkili sendika olarak bilgi verilmesi, toplu iş kurallarına göre yapılması gerekiyordu. Böyle olmadığını düşünüyoruz. Biraz keyfi bir yaklaşım olmuş açıkcası.

– Kamuoyundan bir beklentiniz veya bir çağrınız var mı?

– Çağrımız şu; Bir yerde bir işçi direnişi varsa “Zaten yatıyorlardı, bunlar bankamatik işçileri, çalışmıyorlar” tarzı birçok söylemle karşı karşıya kalabiliyoruz. Ya da “zaten ekonomik kriz var, belediye para ödeyemiyor” vb. şeyler söyleniyor ama krizi işçiler yaratmıyor.

Bu işçiler olmazsa oradaki halka hizmet edecek kimse yok. Ki bunu yaşadık; 10 günden fazladır direnişteyiz, 12 gündür işçi arkadaşlarımız işten çıkarılmış ve görüyoruz vatandaşın halini.

İşlerin nasıl aksadığını, insanların nasıl mağdur edildiğini… Zaten mesele sadece işçilerin işten çıkarılması değil aynı zamanda oradaki halka hizmetin de kısıtlandığını kamuoyunun bilmesi gerekiyor.  O nedenle kamuoyunun gerçek anlamda işini yapan, işine sahip çıkan, hizmet üreten işçi arkadaşlara sahip çıkması gerekiyor.  Direnişlere bu anlayışla sahip çıkılması gerekiyor diye düşünüyorum.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu