Almanya’nın Ulm şehir merkezinde düzenlenen tartışma bölümünden sonra Alman sosyalist partilerinden Almanya Marksist-Leninist Partisi (MLPD) ve Internationalistische Bündnis (Enternasyonal Liste – InterBündnis) milletvekili merkezi adayı olan Erhan Aktürk ve Baden-Württemberg Eyaleti ikinci sıra milletvekili adayı Julia Scheller, Ulm Tohum Kültür Merkezi (TKM) derneğinde düzenlenen “Gib Antikommunismus keine Chance!” (Anti-komünizme şans tanıma) konulu tartışma toplantısına katıldılar.
MLPD tarafından organize edilen toplantıya ilgi yoğun oldu.
MLPD Ulm adına açılış konuşmasını yapan Gerhard Schönfeld, şehir içindeki etkinlik hakkında bilgilendirme bulundu. “Sosyalizme karşı olduklarını söyleyenler, yaşadıkları kapitalizmden de memnun olmadıklarını özellikle belirtiyorlar” diyerek, kitlelere gerçek sosyalizmi ve kapitalizmin kötülüklerinin anlatılması gerektiğinin altını çizdi.
“Bizi Münih mahkemelerinde yargılamaya çalışanlar, komünizmi yargılamaya çalıştılar ama başaramadılar. Biz direndik ve kazandık” diye Erhan Aktürk “Sadece Almanya’da değil, geldiğimiz ülkede ve tüm dünyada sosyalistlere karşı acımasız bir baskı var” dedi. “Tarihte bunu KPD’ye Rosa Lüxemburg’lara, Dimitrov’lara uygulayanlar, bugün de sosyalistlere aynı baskıyı sürdürmeye çalışıyorlar” diye Ektürk, “Boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz” dedi.
Aynı zamanda MLPD eyalet başkanı olan Scheller, seçimlerde önemli olanın sosyalizmin propagandasının yapılması ve partinin “Anti-komünizme şans tanıma” kampanyasını da geniş kitlere ulaştırmak olduğunu söyleyerek, bunda büyük başarı kazandıklarını belirtti.
“Münih’te de gördüğümüz gibi, dayanışma ve mücadele başarı getirdi” diyen Scheller, “Alman devleti komünizme karşı hem açıktan hem de gizli olarak baskısını sürdürüyor. Bunu Erhan’da da 35 yıl MLPD’nin başkanlığını yapan Stefan Engel’e karşı yapılan baskı uygulamalarında da gördük” dedi. Filipinler’de ve diğer ülkelerde de bunu çok açık bir şekilde görmenin mümkün olduğunu belirten Schiller “Bize uygulanan bu baskının binbir çeşidi var” diyerek, bunu iklim eylemlerinde bile yaşadıklarını belirtti.
Söyleşi soru-cevap bölümüyle devam eden söyleşi, hep birlikte enternasyonal marşın söylenmesiyle son buldu.