Yaşamak,
her anın korkuları/korkulanlarını
silmesiyle başladı.
İlk değildi bu!
Wan depremiyle yalnız bırakılan,
Roboskî’de bombalanan halkın
başına gelen.
Var olma/var etme meselesi,
Sevdikçe güzelleşen/
Yarasından akan kanıyla yoğuran,
Kadının isyanıydı.
Her şeye rağmen,
ölümle sınanan,
siper başında direnen!
Gün batımının,
en güzel halini saklayan,
Rojava’da Kobanê’de,
sevdasının en yücesinden,
ölüme hoş geldin diyenler!
Pirsûs: Tarihi dayanışmanın yaşandığı sınırın iki yakasında yaşam her şeye rağmen örülmeye örgütlenmeye devam ediyor. Üç aya yakındır süren savaşta sınırların olmadığı direnişte, bir taraftan IŞ(İD), bir taraftan TC ile mücadele ediliyor.
IŞ(İD) çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı YPG ve YPJ’nin tarihi direnişi sürerken, Türkiye’nin bir çok ilinden binlerce kişi Riha’nın Pirsûs(Suruç) ilçesine gelerek Kobané halkları ile dayanışmayı yükseltti. Sınırın her iki tarafında sürdürülen dayanışma ve mücadele, tüm dünya halklarınında sınırda direnişi yükseltmesiyle devam ediyor
Bir elmanın iki yarısı
Yapay bir telle sınırların ikiye böldüğü, köyleri bile karşı karşıya olan bir kentin iki yarısı Kobanê ve Suruç. IŞ(İD) çetelerinin saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kalan binlerce Kobanêlilere kucak açarken, Kobanêliler ise gördükleri dayanışma karşından çok memnun. İki kentte olağanüstü günler yaşanıyorken Pirsûs, nüfusunun iki katı insana kucak açarak, iki kentte yaşayanların akraba olması nedeniyle Kobanêliler’in büyük bir çoğunluğunun başka kentlere gitmek yerine Suruç’ta yerleşmesi ile misafirperverlik ve dayanışmanın örneğini sergiliyor.
Sınırsız direnenler
Kobanê’de IŞ(İD) çetelerinin saldırılarına karşı direnişin sürdüğü üç aya yakın süreçte, sınırın bu tarafında nöbette olanlar geleneksel hale getirdikleri insan zinciri eylemi ile yaşamlarının her anını örgütleyerek devam ettiriyor. Tutulan nöbetlerle direnişin bir parçası olduğu bilincinde olan sınır direnişçileri, oluşturulan komünlerde sınırsız direnişi örmeyi bir görev görüyor.
Her sabah tutulan eller direnenlere selam göndererek “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganını da yaşamlarında yer ettiriyor.
Krendini küllerinden yaratan
Kobanêli kadınlar Pirsûs’ta(Suruç) yerleştikleri çadır kentlerde yaşamlarını yeniden inşa ederken, gönüllüler de Kobanêlilerle dayanışmak için Suruç’a geliyor. Gönüllüler, çadır kentlerde, yardım depolarında ve sınırdaki direniş nöbetleri için “Kobanê direnişi demek: kadın direnişi demektir” diyerek, “taşın altına elinizi koyun” çağrısında bulunuyor.
Çetelerin korkulu rüyası olan kadınlarının YPJ saflarında direnişi dünyada yankılanırken, savaşamayacak durumda olan kadınlar ise sınırın bu tarafında yerleştikleri çadır kentlerde yaşamı yeniden kuruyor. Sadece Kobanêli kadınlar değil değişik kentlerden gelen gönüllü kadınlar da, Kobanêlilerin kendi elleriyle inşa etmeye çalıştıkları yaşama destek oluyorlar.
Oynadıkları oyunlarda umutlarını diri tutanlar
Hayal dünyaları yaşadıkları birkaç metrelik çadır kentleri aşan Kobanêli çocuklar, özlem ve isteklerini oynadıkları oyunlarla umutlarını diri tutuyor. Soğuk kış gecelerinde başlarını koyabilecekleri sıcak bir yuva özlemiyle çadırların yanı başında kartondan ve taşlardan geride bıraktıkları evlerini inşa ediyor.
IŞ(İD) çetelerinin saldırıları sonucunda topraklarında göç etmek zorunda kalan Kobanêli çocukların her şeyini geride bırakarak geldikleri Pirsûs’ta, çadır kentlerde yaşamlarını sürdürüyorlar. Arkalarında bıraktıkları anıları ve özlemlerini oynadıkları oyunlarla, umutlarınıda bakışlarından eksiltmeyerek, her şeye rağmen gülümsemeye devam ediyor.
