Makaleler

Sistem işsizlikle kendini var etmeye devam ediyor

Kapitalizm sürekli olarak bir üretim anlamına gelir. Yani sistemde her şey satılabildiği sürece üretilebilir demektir. Bu tanımlama, satılacak ve üretilecek birden fazla ürün söz konusu olduğu durumda, fabrikalaşma ve istihdam oranlarının artması olarak yorumlanabilir. Emek-sermaye çelişkisiyle beraber kapitalizm üretime ihtiyacı olduğu halde istihdam yaratmaktan çok işsizliğe ihtiyaç duymaktadır. Sistemde oluşacak krizler kendiliğinden çözülemeyeceği için yaratılan depremler işçi sınıfına yüklenerek çözülmeye çalışılmaktadır. Sermayenin ciddi oranda finans sağlayamaması, aşırı meta üretiminin var olan pazarlarda vücut bulamaması gibi ekonomik çalkantılar, işçileri işten çıkarma olarak sonuçlanmış ve sonuçlanmaktadır.

Yaşadığımız sistem işsizliği bir sorun olarak gösteriyor. Dönem dönem değişen hükümetler ise istihdam sorununa çözüm olabileceklerini söylese de aslında istihdam sorunu, bir sorun değil sermaye için bulunmaz bir hint kumaşıdır. Çünkü patronlar aslında işsizlik ordusu yaratarak, kendilerine yedek işçi topluluğu yaratmaktadır. Özellikle yeni yatırımlar döneminde birden çok işçiye ve “ucuz” iş gücüne ihtiyaç duyacakları için var olan işsizler ordusuna başvururlar ve insanların yaşamlarını idame ettirme zorunluluklarını kullanarak işsizler ordusu içinden en düşük ve en güvencesiz şekilde çalışabilecek kişileri işe alıp sermayenin maliyetini azaltmaya çalışırlar. Ayrıca çalışan işçilerin üzerindeki baskı ve sömürüyü artırmak için oluşturulan yedek işgücü “senin yerine çalışacak bir sürü işçi var” mesajı da içermektedir.

 

İşsizlik artmaya devam ediyor

İstihdam etme sorunu tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de çözüme ulaştırılacağı söylenip bir türlü çözülmeyen sorunlardan bir tanesidir. Geçtiğimiz günlerde TÜİK ve DiSK-AR’ın yaptığı açıklama ülkemizdeki işsizlik rakamlarının kaygı verici boyutunu gözler önüne sermektedir. Raporuna göre işsizlik son beş yıldır sürekli artıyor. TÜİK tarafından açıklanan dar tanımlı (standart) işsizlik oranı bir önceki yılın Ağustos ayına göre 1,2 puanlık artış göstererek yüzde 11,3’ye yükseldi. Böylece son beş yılın en yüksek işsizlik oranı gerçekleşmiş oldu. Toplam işsiz sayısı bir önceki yılın Ağustos ayına göre 435 bin kişi artarak 3 milyon 493 bin olarak gerçekleşti. 2012 Ağustos ayında 9,2 olan işsizlik oranı, 2,1 puan artarak iki yıl sonra Ağustos 2016’da 11,3’ye yükseldi.

Özellikle dikkati çeken nokta ise kadın işsizliğin önceki yıllara göre oranların artış göstermesi. Kadın işsizliği genel olarak 2 puan artarken, tarım dışı kadın işsizliği 2,3 puan arttı. Tarım dışı genç kadın işsizliği ise 1,8 puan artarak 32,4’e yükseldi. Böylece Ağustos 2016’nın en yüksek işsizlik oranı tarım dışı genç kadın işsizliğinde görüldü. Çeşitli kategorilerdeki kadın işsizliği diğer işsizlik türlerine oranla oldukça yüksek seyretmektedir. Erkek egemen devlet kadınların üretim sürecinden uzaklaştırarak ekonomik özgürlüğünü elinden alıp, kadınları köleleştirmeye yönelik politikaları ekonomik böylelikle ekonomik olarak da somutlanmakta.

Sistem kendini var ettikçe işsizlik devam edecektir, çünkü işsizlik bir sorun değil sistemin kendini var etmesi için bir sonuçtur.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu