Diyarbakır’ın Silvan ilçesi, Gökçe Tevek (Reşik) Mahallesi’nde 21 Ağustos günü, gece saat 01.20’de, korucuların bir ailenin evine baskın düzenlemesi sonucu 6 kişi yaşamını yitirdi, 9 kişi yaralandı. Olayı bir “katliam” olarak değerlendiren görgü tanıkları, askerlerin saatler sonra olay yerine geldiğini ve yaralıları kendi imkanları ile taşımak isterken, mahalleye uzak bir yerde konumlanan askerlerin engeliyle karşılaştıklarını ve yaralıların kan kaybından yaşamını yitirdiğini anlattı.
Katliam ‘geliyorum’ dedi
İddiaya göre, Gökçe Tevek Mahallesi’nde oturan Enver Tekin, korucu olan Poyraz ailesine gelin verdiği kızı Gülşen Poyraz’ı, ailenin kızını öldüreceği tehdidi üzerine evine geri getirdi. Bunun üzerine korucu olan Poyraz ailesinden sürekli, “Ya kızını öldürürsün ya da biz öldürürüz” tehditleri alan Enver Tekin, 20 Ağustos günü Bağdere Karakolu’na gidip can güvenliklerinin olmadığına dair başvuru yapıp tedbir alınmasını istedi. Olası durum karakola bildirilmesine rağmen 20 Ağustos’u 21 Ağustos’a bağlayan gece 6 kişinin yaşamını yitirdiği silahlı baskın düzenlendi.
Karakol: Güvenlik nedeniyle gelemeyiz
3 araçla en az 10 korucunun Tekin ailesine silahlı baskın esnasında karakolu arayan Gökçe Tevek Mahallesi Muhtarı, 10 kilometre uzaklıktaki Bağdere Jandarma Karakolunu arayıp yardım istemesine rağmen karakol komutanlarının, güvenlik kaygılarını öne sürüp gelemeyeceklerini ifade ettiklerini belirtti.
Baskın sırasında yaşanan çatışmada, ilk olarak Sedeqne Mahallesi korucularından Süleyman Eleftoz yaşamın yitirdi. Baskını düzenleyen kişi olduğu iddia edilen Gülşen Poyraz’ın eşi korucu Zeynel Poyraz ise ayağından yaralandı.
Görgü tanığı: Askerler 300 metrede bekliyordu
Mahalle sakinlerinin tüm yardım çağrılarına rağmen mahalleye gelmeyen askerlerin, 300 metre uzaklıktaki su deposunda beklediklerini, ancak olaya müdahale etmediklerini söyleyen görgü tanıklarından Mehmet Emin Yıldırım, olay gecesini anlattı. Yaralı bir şekilde Tekin ailesinin ikamet ettiği evin merdiven boşluğuna gizlenen korucu Zeynel Poyraz’ın, gizlendiği yerden katliam gerçekleştirdiğini ifade eden Yıldırım, “Bahçeye çıktım. Silah seslerinden sonra Edip Oğraş (50) aracıyla Tekin ailesinin evinin yakına geldi. Edip, Tekin ailesinin yakınıydı. Olayı yatıştırmak için gelmişti. Eve doğru gitmeye başladı. Ona gitme dedim, beni dinlemedi. Gece saat 01.22’yi geçiyordu. Edip, gittiği gibi ona iki kurşun sıkıldı. Kadınların çığlık sesleri her yerden duyuluyordu” dedi.
Anne oğulları için öldü
Mahallede 73 yaşında olan Cevat Narin’in olay yerine doğru gittiğini ve giderken “Allah rızası için durun” dediğini, ancak o esnada göğsüne yakın bir noktadan aldığı kurşunuyla yaralandığını anlatan Yıldırım, şahit olduklarını şu şekilde anlattı: “Bir kadın bağırıyordu, ‘Amcam Cevat öldü’ diyordu. Cevat’in iki yeğeni, iki kardeş Aziz ve Gökhan Narin amcalarının akıbetini öğrenmek için olay yerine doğru koştu. İkisi de orada vuruldu. 20’li yaşlardaydılar. Çocuklarının vurulduğuna şahit olan anneleri Halise Narin’de olay yerine doğru koşarken vuruldu. Münevver Narin’de olay yerindeki yaralıları kurtarma umuduyla gençlerin yanına gidiyor. Çocukların hayatta olduğunu düşünüyor. Oda vuruluyor. Münevver Narin yaralıyken, köylüler onu ambulansa taşımak istedi.”
Yaralıları köylüler taşıyor
Sokak lambalarının yolu aydınlatması nedeniyle merdiven altında gizlenen kişinin eve her yaklaşanı vurduğunu dile getiren Yıldırım, “Baskın saatlerce sürdü. Neredeyse gökyüzünden kurşun yağıyordu. Askerler sabah saat 04.15’i geçe geldi. Askerle geldikten sonra yaralı olan iki korucu, gelip teslim oldu. Toplam 4 kişi gözaltına alındı. Yaralıları biz kendi imkanlarımız ile yine kendi araçlarımızla hastanelere taşımaya çalıştık. Birini Silvan Devlet Hastanesi’ne götürebildik. Diğerlerini ise köyün çıkışına çıkardık. Ambulanslar orada bekliyordu” şeklinde konuştu.
“Biz köyümüze gelene kadar, 4 tane uygulamadan geçiyoruz, didik didik aracımız aranıyor” diyen Yıldırım, “Buraya gelebilmeleri için 4 kontrol noktasından geçmeleri lazım. Benim kimliği kontrol eden bu uygulamalar, onları nasıl bu kadar silahla geçirdi. Çeşitli silahlar kullanıyorlardı” bilgisini paylaştı.
Karakol: Biz buradayken bir şey olmaz
Bir başka görgü tanığı Mehmet İkram Yakışan da, Enver Tekin’in karakola gidip can güvenliğinin olmadığına dair endişesini paylaştığını, tüm mahalle sakinlerinin böyle bir saldırının olma ihtimalini bildiklerini, ancak askerlerin buna rağmen tedbir almadığını, hatta Tekin ailesine “Biz buradayken bir şey olmaz” dediğini belirtti.
Yaralı araçlarında arama
Bağdere Karakolu’na 10 kilometre, Kasımlı askeri kontrol noktasına ise 5 kilometre uzaklıkta olan olay yerine 04.15’de gelen askerin müdahalesinin korucuların kurşunlarının bittikten sonra olduğunu belirten bir başka görgü tanığı Ferit Kadah ise, olay gecesi yaralılar taşımak isterken askerler tarafından durdurulduklarını söyledi. Kadah, olay yerine yakın noktalarda yaralanıp düşenleri, hastaneye yetiştirmek için köylülerin kendi araçlarını kullandığını, ancak olay yerine 12 kilometre uzaklıkta bekleyen askerlerin köyden çıkan araçları durdurup dakikalarca aramak istediğini belirtti.
Yaralılar kan kaybından öldü
Kasımlı Mahallesi’ne kadar kendi imkanları ile taşıdıkları yaralıları ambulanslara sevk etmek istediklerini, ancak ambulansların korucuların nöbet tuttukları kulübe önünde durduğunu ve “Askerlerin emri böyle” dediklerini anlatan Kadah, askerlerin araçları durdurması, arama yapması ve ambulansın olay yerine gelmesinin engellenmesi sonucu Münevver Narin’in kan kaybından yaşamını yitirdiğini söyledi. Kadah, bu bilgiyi doktorlardan aldıklarını söyleyerek, diğer yaralıların da çok kan kaybettiğini ifade etti.
Yardım etmek isterken yaralandı
Yaşanan baskında omzundan yaralanan tekin ailesinin komşusu Münevver Bağlı ise, silah seslerini duyup ne olduğunu anlamak için eve doğru gittiğini, yaralıları görünce yardım etmek istediğini, ancak o esnada omzundan vurulduğunu belirtti. Bağlı, yaralandıktan sonra köylülerin imkanı ile ambulansa taşındığını ve sonrasını hatırlamadığını belirtti.
Olayı yaşandığı yerde inceleme yapılmasına rağmen hala boş kovanların bulunduğu belirtilirken, korucu baskını sonrası ikisi yaralı 4 saldırgan gözaltına alındı. Baskına destek veren diğer kişilerin ise hala kayıp oldukları öğrenildi. Olayla hiçbir ilgisi olamayan Narin ailesinden 2’si kadın Münevver Narin, Halise Narin ile Halise Narin’in oğulları Aziz ve Gökhan Narin ve Edip Oğraş yaşamını yitirdi.
Ağır yaralanan Teymen Yapıcı’nın Diyarbakır’daki hastanede yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. Yine olayda Münevver Bağlı, Hacı Cevat Narin, Felat Narin, Mevlüt Narin, Ferhat Tekin, Ferhat Narin, Cevat Narin, Dukhan Narin ve Mehmet Narin çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralıların tedavileri sürüyor. (Kaynak: Mezopotamya Ajansı)