Silivri Hapishanesi’nde kalan tutsaklar, yaşadıkları hak ihlallerini protesto ettikleri için falakaya yatırıldıklarını aktardı.
H. Merkezi: Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan tutuklular Aralık ayı hak ihlali raporunu Mezopotamya Ajansı’na(MA) gönderdikleri mektupla bildirdi. 7 Ocak’ta yazılan mektupta cezaevinde yaşanan hak gaspları, işkence ve fiziki saldırılar anlatıldı.
Mektupta, “Son dönemlerde özellikle kitap, yayın ve mektuplarımıza yönelik sansürleme, el koyma politikası ile neredeyse haklarımız tamamen alınmaya çalışılıyor. Kitapların sayısı 10 ile sınırlıyken, şimdi kültür sanat dergileri de kitaptan sayılarak 10 sınırı fiili olarak ortadan kaldırılıyor. Mektuplar konusunda sansürleme ve el koymanın geldiği nokta nedeniyle doğru dürüst ne mektup gönderebiliyoruz ne de alabiliyoruz. Bu uygulamaları protesto ettiğimiz için saldırılara uğruyor, işkence görüyoruz. Son saldırılarda arkadaşlarımıza ‘falaka işkencesi’ yapılmıştır” denildi.
Mektupta, hak ihlalleri başlık başlık şöyle sıralandı:
“Disiplin cezaları;
* 16 Ekim 2017 tarihinde Silivri Ağır Ceza Mahkemesi ‘aramaya karşı çıkmak’ gerekçesiyle Rıza Özçolak’a 1 ay ziyaretçi yasağı cezasını onadı.
* Silivri 2’nci İnfaz Hâkimliği 27 Kasım 2017 tarihinde ‘kamerayı kapattıkları’ gerekçesiyle Rıza Özçolak ile Fırat Kıl’a 2 ayrı 3’er ay ziyaretçi yasağı cezasını onadı.
* Silivri Ağır Ceza Mahkemesi ‘kamerayı kapatma’ gerekçesiyle Fırat Kıl’a verilen 3 ay ziyaretçi yasağı cezasını 17 Kasım 2017’de onayladı.
* Disiplin Kurulu ‘kamera kapatma’ gerekçesiyle Özçolak ve Kıl’a 7 Aralık 2017 tarihinde 2 ayrı 6’şar gün hücre cezası verdi.
* Silivri 2’nci İnfaz Hakimliği 13 Aralık 2017 tarihinde ‘kapı dövmek ve gereksiz yere slogan atmak’ gerekçesiyle Fırat Kıl, Rıza Özçolak, Şerif Turunç, Hasan Farsak ve Umut Gündüz Altun’a verilen ‘haberleşme ve iletişim cezasını’ ret etti ancak Remzi Uçucu’ya aynı gerekçeyle verilen 3 ay ziyaretçi yasağı cezasını onayladı.
* Silivri 2’nci Ceza İnfaz Hakimliği ‘kamera kapatma ‘ gerekçesiyle 27 Kasım 2017’de Fırat Kıl, Hasan Farsak, Rıza Özçolak, Şerif Turunç ve Amut Gündüz Altun’a verilen 3 ay ziyaretçi yasağı cezasını onadı.
* Silivri 2’nci Ceza İnfaz Hakimliği, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek için açlık grevi yapan Kıl, Özçolak, Turunç ve Altun’a verilen ‘2 ay bazı etkinliklerden alı koyma cezasını’ 27 Kasım 2017’de onayladı.
* Silivri Ağır Ceza Mahkemesi, ‘idarenin vermiş olduğu eşyayı kötü kullanmaktan’ 10 Kasım 2017’de Özçolak 1, Turunç ve Farsak’a 2 ayrı kınama cezası verdi.
* Silivri Ağır Ceza Mahkemesi, ‘kameraları kapatmak’ gerekçesiyle 11 Aralık 2017’de Turunç ve Farsak’a verilen 1’er ve 2’şer aylık iki ayrı ziyaretçi yasağını onayladı.
* Silivri Ağır Ceza Mahkemesi, Turunç, Farsak ve Kıl’a ‘kamera kapatmaktan’ verilen 3 ay ziyaretçi yasağını 17 Kasım 2017’de onayladı.
* Silivri 2’inci İnfaz Hakimliği ‘aramaya karşı çıkmak’ gerekçesiyle Farsak veTurunç’a verilen 2 ay ziyaretçi yasağı cezasını 13 Aralık 2017’de onayladı.
* Silivri 2’nci İnfaz Hakimliği, ‘kamera kapatmak’ gerekçesiyle Turunç ve Farsak’a verilen 3 ayrı 2 ay ziyaretçi yasağını 13 Aralık 2017’de onayladı.
* Disiplin Kurulu, ‘havalandırmada eylem yaptıkları, slogan attıkları, havalandırma kapılarını kapatarak görevlilere direndikleri’ gerekçesiyle Hüseyin Kaşkar, Hasan Öztürk, Fatih Özgür Aydın, Doğan Taştan, Gökhan Kespin, Ömer Lütfi Zeren, Eren Erdem, Ulaş İçmez, Musa Aykanat, Kenan Emre Üstündağ, Yılmaz Viraner, İlker Altındal, Ali Yücel, Umut Gündüz Altun, Doğan Karataştan, Erdinç Öksüz, Ramazan Anik, İsmail Cankat Özen, Hakan İnci ve Murat Yüksel’e 1 ay ziyaretçi yasağı verirken, Özçolak, Kıl, Farsak ve Turunç’a 7 gün hücre cezası 29 Aralık 2017’de verdi.
* Disiplin Kurulu 17 Aralık tarihinde hücrelerin havalandırma duvarlarına ‘Nuriye Semih yalnız değildir’, ‘Nuriye, Semih Onurumuzdur’ yazdıkları gerekçesiyle Aydın, Taştan, Kespin, Zeren, Viraner, Altundal, Altun ve Karataştan’a 7 gün hücre cezası verilirken, Farsak’a 13 gün hücre cezası verilmiştir.
İşkence ve fiziki saldırılar;
* 15 Aralık 2017 tarihinde arama adı altında hücrelerimizdeki bütün eşyalar talan edilmiş, gazetelerimiz, kültür-sanat dergilerimiz gasp edilmiştir. Panolarda bulunan gazete gipürleri ve bize ait resimler yasak denilerek gasp edildi. Bu esnada C 32 koğuşunda bulunan Özçolak, resimlerin alınmasına karşı çıkınca gardiyanların saldırısına uğradı.
* 22 Aralık 2017’de kitapların alınmaması ve mektupların sansürlenmesini protesto etmek için kapı dövme eylemi gerçekleştirenlere saldırı oldu. C-26,27 ve 31 nolu hücre içinde Fatih Özgür Aydın, Hüseyin Kaşkır, Hasan Öztürk, Gökhan Kespin, Doğan Taştan, Mehmet Yücetepe, Şerif Turunç, Hasan Farsak ve Umut Gündüz Altun’a süpürge sopası kırılana kadar ‘falaka işkencesi’ yapıldı. Aydın, Turunç, Farsak ve Altun ters kelepçelenerek, işkenceyle süngerli odaya götürüldü. Burada tutsakların boğazları sıkıldı, ağızları kapatılarak nefessiz bırakıldı. Süngerli hücrelerden Aydın, Farsak, Altun işkenceyle hücrelerine götürülürken, kısmi belirtiler oluşan Turunç revire oradan Silivri Hapishanesi Kampüs Hastanesi’ne ve son olarak da Silivri Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Sonrasında raporları temiz denilerek, geri getirildi. Diğer tutsakların taleplerine rağmen revire götürülmediler, darp raporu almaları engellendi. Yücetepe’nin yüzünde kanamalı yaralar oluştu.
* 22 Aralık günü yine mahkemesi olan Hakan İnci’ye gardiyanlar mahkeme dönüşü arama bahanesiyle saldırıp, işkence yapmışlardır. Aynı gün saldırıları protesto etmek için havalandırmada oturma eylemi yapan C-26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 37, 38 ve 47’deki tüm tutsaklara saldırılmış ve işkenceyle hücrelere sokulmuştur. Bu saldırıdan dolayı birçok tutsakta morarma ve ezikler oluşmuştur.
* 29 Aralık 2017’de Şerif Turunç avukat görüşü dönüşü hak gasplarını protesto etmek için oturmak istemiş, Turunç’a oturursan ‘kolunu kırarız’ tehdidi yapılmış. Biri başgardiyan olmak üzere iki gardiyan tarafından kolları arkadan bükülerek, zorla ayağa kaldırılmış, bir süre sonra da sırt üstü sürükleyerek, hücreye götürmüşlerdir. Sürükleme esnasında başgardiyan sol kolunu defalarca bükerek, kırmaya çalışmıştır. Birçok kez gardiyanların’ kolunuzu kırarız’ tehdidiyle karşı karşıya kalıyoruz.
* Havalandırmalar tel kafeslerle kapatılmış, gökyüzünü tel kafeslerden dilimlenmiş bir şekilde görüyoruz. Tüm yaşam alanlarımız 24 saat kameralarla izlenmektedir.”
Mektupta alerji hastalığı olan Ömer Lütfi Zeren’in durumuna dikkat çekilerek, “İleri derece alerji hastalığı bulunan Zeren’in sürekli pansuman yapma ve temizleme zorunluluğu vardır. 26 Aralık 2017’de hastalığı sebebiyle ateşlendi acile çıkmak istedi, ancak izin verilmedi. Üstelik iltihap yaraları olduğu için kan zehirlenmesi ve havale gibi hayati riskleri taşımasına rağmen. Çoğu zaman pansuman malzemesi dahi sorun yapılmakta, karşılanmamakta veya geciktirilmektedir” denildi.