GüncelMakaleler

SENTEZ | Kampanyamız  Örgütlülüğün Güçlenmesinin Bir Parçasıdır

"Parçada yürüttüğümüz çalışmaları gazetemizin bütün okurlarını, takipçilerini birleştiren bir yere evriltmek; etrafımızda biriken kitle ilişkilerinin bir adım daha gazetemize, örgütlülüğümüze yakınlaştıran bir yerden ele almak bugün günün ihtiyacıdır"

Emperyalist kapitalist sistem bugün dünyanın her yerinde pandemiyi kendi krizinin çözümü yapma çabası içerisindeyken, ülkemiz egemenlerinin de buna paralel bir konum aldığı ortadadır.

Başta işçi sınıfı olmak üzere ezilenler, bu konumlanış itibariyle “sınıf bağışıklığına” terk edilmiş durumdadır. Egemenlerin kendi siyasi ve ekonomik krizinin yanında, bugün pandemi ile birlikte sağlık krizinin de boyutlanması var olan krizi büyütmüştür.

Pandemi mevcut krizin geldiği noktayı gözler önüne sermiştir. Ülkemiz egemenlerinin güncel temsilcisi AKP-MHP iktidar bloğu, bu gerçeği örtbas etmek için ezilenleri pandemi karşısında sınıf-sürü bağışıklığa bırakmakla kalmamış her gün yeni vergi biçimleri ile krizinin faturasını ezilenlerin omuzlarına yüklemiştir.

Aynı zamanda pandemiyi kaldıraç olarak kullanarak; “sosyal mesafe” bahanesiyle eylem ve etkinlikleri yasaklayarak, bu krize karşı ses çıkaracak devrimci- muhalif kesimlerin sokağa çıkışını engelleyerek isyan dalgasının gür sesini oluşturacak kitlelerin sokağa çıkışına şimdilik ket vurmuş durumdalar.

Ülkemiz egemenleri de içinde olmak üzere devletler, ciddi bir önlem almazken, “ev kal” çağrıları bugün birçok ülkede pandemiye karşı alınmayan önlemlere karşı sokağa çıkan muhalif kesimleri susturma aracı olarak kullanılmaktadır. Geçim sıkıntısının yanında temel ihtiyaçların karşılanmadığı  ülkemizde,  işçi sınıfı ve ezilen kesimlerin “evde kal” çağrılarına karşı sokağa çıktığı ortadadır.

Bu sokağa çıkış işsizin iş bulma umudu, çalışanın iş yerine gitmesi çerçevesindedir. Bugün ezilenler yaratılan yabancılaşma, bireyselleşme politikasından etkilenmektedirler. Devrimcilerin pandemi gerçekliği içinde var olan örgütsüzlüğe yanıt olma açısından  yeni yol ve yöntemler geliştirme zorunluluğu vardır.

Öncelikle durumun teşhirini yapma ve ardından durumu tersine kısa sürede çeviremezse bile, dipte biriken isyan dalgasının damarlarına ulaşmak için harekete geçmek elzemdir. Var olan hareketliliği güçlendirmek için mevcut gerçeklik içinde yeni yollar, örgütlenme şekilleri bulmak zorunlu bir ihtiyaçtır.

Pandemi ile birlikte koşulların kitlelere ulaşma açısından aleyhimize, ancak  kitlelerin rahatsızlığını düşündüğümüzde lehimize olduğu bir tabloda gerçeklerin özgürleştirici gücünü kullanmak için özel bir çaba ve siyasal çalışmaya ihtiyaç vardır.

Var olan siyasal ve ekonomik krizin teşhirini güçlü yapmak önemlidir. Dolar kurunun yükselişte olması ve TL’nin değer kaybetmesi ile  ezilenlerin ciddi bir geçim sıkıntısı ve  bunun rahatsızlığı içinde olmasına rağmen evlere kapatılarak yabancılaştırıldığı, birbirinden koparıldığı böylesi bir ortamda dayanışma vurgusu ön plana çıkarılmalıdır.

Bir gazete, yalnızca bir kolektif propagandacı ve kolektif ajitatör değil, aynı zamanda kolektif bir örgütleyicidir de. Bu bakımdan, yapım halindeki bir binanın çevresinde kurulan iskeleye benzetebilir; yapının dış kenarlarını belirtir ve yapıcıların birbiriyle temasını, iş bölümünü ve örgütlü çalışmalarının  meydana getirdiği ortak sonuçları görmelerini sağlar” der Lenin, “Ne Yapmalı” adlı eserinde. Bu sözü bugün hala devrimci bir gazetenin misyonunu tanımlamada günceldir.

Özgür Gelecek Gazetesi olarak yürüttüğümüz “Dayanışma yaşatır, gerçekler özgürleştirir” şiarlı kampanya çalışması, yapıyı ve yapıcıları güçlendirmek,  örgütlü bünyede iş bölümünü pekiştirmek açısından önemli olduğu kadar egemenlerin teşhiri ve ezilenlerin dayanışma ruhunu açığa çıkarmak açısından bir ihtiyaca da cevap olma çabasıdır. Kampanyamızla gazetenin  kolektif örgütleyici rolünün arttırılmasını da hedeflemekteyiz. Gazetemizin misyonunu yerine getirerek kitleler içinde daha fazla hayat bulması önemlidir ve bu, sosyal medya platformlarının önemini kavrayarak, ajitasyon-propaganda rolünün özellikle bugünkü dinamik kesimlerden (kadın-gençlik-Kürt halkı) beslenmesi ile mümkündür. Yazılı ve görsel propagandanın paralelliğini unutmadan hareket etmek durumundayız.

Sosyal medya platformlarının ajitasyon-propaganda işlevini unutmadan, fiziksel temasın mümkün olmadığı durumlarda kampanyanın bir parçası haline getirmemiz önemli olacaktır. Evlere kapanan ya da sesini, isyanını bugün sokakta  ifade edemeyen binlerce kişi zamanının önemli bir kısmını sosyal medyada geçirmektedir. Kitlelerin krize, pandemiye dair nasıl bir analiz var; nasıl bir çözüm yolu ortaya konuluyor gibi sorulara yanıt araması dikkate değer bir yerde durmaktadır.

Parçada yürüttüğümüz çalışmaları gazetemizin bütün okurlarını, takipçilerini birleştiren bir yere evriltmek; etrafımızda biriken kitle ilişkilerinin bir adım daha gazetemize, örgütlülüğümüze yakınlaştıran bir yerden ele almak bugün günün ihtiyacıdır.

Gençlik, kadın ve mahalle çalışmasında açığa çıkan  ilişkilerimizi kampanya çerçevesinde seferber etmek, bunu yaparken öncelikle ilişkilerimizin zayıfladığı, beklemede olduğu yerlerde bunu tersine çevirmek, yeni ilişkilerimizin ise örgütlenmeye yakınlaştığı, kampanyanın yürütücüsü haline geldiği bir hal alması kampanyanın hedefidir.

Çalışmayı yürütenlerin yaratıcılığının devreye girmesi kampanyamızı hareketli hale getirecektir. Burada özneleşme önemli bir başlıktır; her bir takipçi ve okurumuzun bu çalışma içinde kendine yer bulması, özne olması için gerekli esneklik ve alanın bizden doğru geliştirilmesi önemlidir. Bu kampanya için “herkesin yapacağı bir şey vardır” diyerek hareket etmeliyiz.

Pandemi gerçekliğini düşündüğümüzde birebir temasın bu kadar azaldığı bu tabloda geniş kitle toplantıları, buluşmaları yapmak mümkün görünmemektir. Ancak bu durum birebir çalışmanın, yüz yüze temasın önünde engel değildir.

Ev, kapı, balkon ziyaretleri ile yukarıda bahsettiğimiz teşhiri yaparken, teması güçlendiren bir noktadan bunun özel önemini yeniden tartıştıran, dayanışma vurgusunun altını çizen bir tartışma zemini sunması açısından kampanya çalışması oldukça işlevlidir.

Diğer yandan özellikle pandemi ile birlikte gerçeklerin daha fazla gizlenerek insan ölümlerinin sayılara indirgendiği bu dönemde gerçek gazeteciliğin çok daha fazla önem kazandığı öne çıkarılmalıdır. Gerçekler ne kadar fazla kişiye ulaşırsa devletin hem pandemi hem her türlü baskı ve sindirme yöntemi, yalanı o kadar açığa çıkar. Bu bir devrimci bir gazetenin ajitasyon-propaganda görevi için elzemdir.

Yine gazetenin kolektif örgütleyici misyonunu oynaması için öncelikle kolektifin örgütleyen ve ardından bunu kitleler içinde yayan araçsal görevini bu süreçte hatırlamak gerekiyor. Bu kampanya ile birebir ilişki ağının ortaya çıkarılması için bu aracı daha etkin kullanmanın yollarını tartışmalıyız.

Uzun zamandır gazetemizin ulaşmadığı kitlemizle okumanın, dağıtmanın önemini tartışırken kriz ortamında daha fazla dayanışma içinde olma tartışmaları yürütmeliyiz.

Kampanyamız diğer iller ve alanlarda anın, güncelin ve mevcut gerçekliğin içinde ihtiyaç durumuna göre değiştirilebilir esnekliğe sahiptir. Bugün sadece çalışmalarımızı örerken  değil, kampanya gibi her merkezi siyasi çalışma dönemi içinde geçerli olmak üzere alan örgütlülüklerinin özgünlüğünü, yaratıcılığını hesaba katmak çalışmaya hareketlilik kazandırırken, gerçek ihtiyaca göre konum almanın yegane yoludur.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu