Emek

Sağlık Örgütleri: Taşeron kadro bir balon ve belirsizlikten ibarettir

İstanbul: Sağlık emek ve meslek örgütleri, “Taşeron sağlık işçilerinin kadroya geçişi sürecinde eşitsizlik, haksızlık ve adaletsizliğe izin vermeyeceğiz” dedi.

İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) bir araya gelen sağlık emek ve meslek örgütleri, son yayımlanan KHK’ler ile düzenlenen taşeron çalışmaya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Türk Diş Hekimleri Birliği adına Hikmet Arısal, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği Başkanı Heybet Aslanoğlu katıldı.

 

“Yeni sorunlar, eşitsizlikler, adetsizlikler…”

TTB Genel Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, kurumlar adına ortak yaptığı açıklamada, 2000’li yıllarda kamu ve özel sektörde taşeronda hızlı bir artış yaşandığına dikkat çekerek, bugün 900 bini kamu olmak üzere 2 buçuk milyona ulaşan taşeron işçisi olduğunu hatırlattı. 24 Aralık 2017’de çıkartılan 696 sayılı KHK’nin eşitsizlik doğurduğunu dile getiren Tükel, “Taşeron işçilerin kadro sorununu çözmeyecek, yeni sorunlar, eşitsizlikler, adetsizlikler ve haksızlıklar yaratacak niteliktedir” dedi.

Yıllarca devlet hastanelerinde gece gündüz çalışan, kamu adına sağlık hizmeti üreten ve her türlü hakkı gasp edilerek mağdur edilen işçilerin olduğuna vurgu yapan Tükel, konuşmasına şöyle devam etti: “İşçiler kadroya alınsa dahi kamu işçisi olmaları halinde kendi hastanelerinde çalıştırılmayacaklar. Tebliğde net bir biçimde yazılan ve Çalışma Bakanı’nın çeşitli televizyon kanallarındaki açıklamalarında açıkça ifade ettiği gibi ‘Bu işçiler, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kurumlarının aynı il içerisinde ihtiyaç duyulan birimlerinde, aynı ilde ihtiyaç bulunmaması halinde ise ilgilinin talebi doğrultusunda Bakanlığın uygun gördüğü başka bir ilin ihtiyacı olan birimine kadrosuyla birlikte geçirilebilir”  “(…) bu madde kapsamına giren işçilerden bir kısmının ya da tamamının Sağlık Bakanlığınca ihtiyaç fazlası personel olarak belirlenmesi halinde; (…) ihtiyaç fazlası işçiler Devlet Personel Başkanlığı tarafından ihtiyaç talebinde bulunan idarelerde ihdas, tahsis ve vize edilmiş sayılan sürekli işçi kadrolarına yerleştirilir. (…) bu işçiler, yerleştirilme işleminin kendilerine tebliğini izleyen günden itibaren beş iş günü içinde yeni görev yerlerinde işe başlamak zorundadır.’ Yani bu düzenleme ile kapsanan işçilerin çok önemli bir bölümünün yer aldığı sağlık işkolundaki taşeron işçilerin çoğu için kadro bir aldatmaca, bir balon ve belirsizlikten ibarettir. Şehir hastaneleri konusunda kamuoyuna anlattığımız ama Sağlık Bakanı’na kabul ettiremediğimiz gerçek, yani şehir hastanelerinin devlet hastanesi olmaktan çıkartıldığı gerçeği, bizzat Çalışma Bakanı tarafından itiraf edilmiş oldu.

Tükel, “Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, insanca yaşayacağımız ve emeğimizin karşılığını alacağımız güvenceli bir çalışma düzenini hep birlikte kendi ellerimizle kuracağız!” diye belirtti.

 

“Mücadele devam edecek”

Tükel’in ardından konuşan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, taşeron sorunun belirsiz olarak devam ettiğine dikkat çekerken, Erden’in ardından söz alan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da, “KHK ile düzenleme ile herkes umutlandı. Binlerce mahkeme kararı var. Bütün bunların gereğini hükümet yapmak zorunda kaldı dedik. Ama gerçek bambaşka. Yarısı belediyelerde ve kapsam dışı kaldı. Sağlıkta yürütülen politikalar devam ederse mağduriyetler artarak devam edecek. Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere taşeron sağlık çalışanları açısından mücadele devam edecek” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu