Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Muslim, Türkiye ve T.Kurdistan’ındaki seçim sonuçları ile ilgili değerlendirmesinde AKP, MHP ve Hizbullah ittifakına dikkati çekti.
ANHA’ya konuşan Muslim, seçimleri “adaletsiz bir seçim” olarak nitelendirirken, seçim sürecinde Kürt siyastine ve halkına yönelik baskılara değindi. Muslim, “Devletin her yönden Kürt halkına yönelik saldırıları oldu. İktidar, bu seçimde Kürtleri yok etmek ve ortadan kaldırmak istedi. Kürdistan’da son 8 yılda yürütülen saldırılar ile bir sonuca ulaştırmak istedi ama istedikleri gibi olmadı” dedi.
Kürtlerin seçimlerde başarılı olduğuna dikkat çeken Muslim, “Yeşil Sol Parti tüm saldırı, baskı ve hilelere rağmen meclise 61 milletvekili gönderdi. Bu milletvekillerinden 31’i kadındır ve tek başına büyük bir başarıdır. Kendilerini savundular ve mecliste 3’üncü parti oldular. Önümüzdeki süreçlerde Kürt halkının bu başarıları Türkiye’deki tüm kadınların ve özgürlük güçlerinin kendi özlerine dönmesini sağlayacak. Kürtler kendilerini savunabileceklerini ve demokrasi mücadelesine öncülük edebileceklerini kanıtladı” değerlendirmelerinde bulundu.
‘Yeni Afganistan komşumuz oldu’
AKP ve MHP’nin Hizbullah ile yaptığı ittifakın Kürt halkına yönelik büyük tehlikeler oluşturacağını bu nedenle de Kürt halkının dikkatli olması gerektiği uyarısında bulundu.
Muslim şöyle konuştu: “Bir taratan demokrasi isteyenler ve Kürtler bulunurken diğer tarafta ise karanlık çeteler var. Rojavayê Kürdistan’da DAİŞ çetelerini üzerimize sürdüler. Bakur’da da Hizbullah’ı Kürt halkının başına bela ediyor. Hüda-Par, mafya ve uyuşturucu madde baronlarını Erdoğan’ın etrafında toplayarak, Erdoğan’ın iktidarını sürdürmesini sağladılar. Türk devleti karanlık bir sürece girecek ve kimse nereye gideceğini anlamayacak. Çünkü devlet, çetelerin, mafyanın ve Hizbullah’ın eline düşmüş.
“Rojava’da yeni Afganistan’ın komşumuz olduğunu bilerek hesabımızı yapmalıyız. AKP ve MHP’nin Kuzey ve Doğu Suriye politikası ortaya çıktı ve bu politikasını sürdürecek. Yapabilirlerse yine saldıracaklar. Bu iktidarın tüm Ortadoğu üzerinde oluşturduğu bir tehlike var. Ancak Türk devleti içerden çöküyor. Ekonomik, siyasi ve toplumsal alanda iflas etmiş durumda. Uluslararası güçler saldırılarına yardımcı olmayacak. Erdoğan’ın politikalarının yanında duracak kimse yok. Ama önlem almak zorundayız, kimsenin gelip bizi korumasını beklemiyoruz. Halkımız Ortadoğu’da tarihi bir sorumluluk ve öncülük üstlenmiştir ve üstlenmeye devam edecektir.”
