Sınıf savaşımında en çok ihtiyaç duyulan, aklımızda-yanımızda olmasını en çok istediğimiz, uygulamasını öğrenmemiz gereken şeylerden biri devrimci dünya görüşüdür. Yani diyalektik mteryalizmdir. Onun sayesinde dünyayı-toplumu-sınıfları-yaşamı-kendimizi anlayabilir; ekonomik-politik-askeri gelişmeleri-olguları-çelişkileri kavrayıp, açıklayabilir ve doğru tanımlayabiliriz. Proletaryanın dünya görüşü olan diyalektik materyalizme bütün yönleriyle ve tam anlamıyla sahip olamadığımızda bu yönde ciddi bir çaba içinde bulunmadığımızda demokratik halk devrimi yolunda sağlam ve güvenilir adımlarla yürüyen tutarlı ve kararlı bir örgüt yaratamayız ve “ne yapacağını bilen” insanlar olamayız.
Sınıf savaşımının zorlu ve onurlu mücadelesinde sağlam ve devrimci bir dünya görüşüne sahip olmak kolay olmamıştır. Büyük yanılgılar-yanlışlıklar-yetmezlikler, ciddi yenilgi ve başarısızlıklar yaşanarak gerçeğin bilgisine sahip olunmaya çalışılmıştır. Bundan dolayıdır ki; gerçekliğe bilimsel temelde doğru bakabilme, onu çok yönlü anlayıp-kavrama, ve bu kavrayışa uygun olarak onu devrimci temelde değiştirme mücadelesinde diyalektik materyalizm çok önemli bir yerde durmaktadır.
Diyalektik materyalizme yani çelişme yasasına çok yönlü ve derinlikli sahip olmanın, onu ustaca kullanmayı öğrenmenin sınıf savaşımında elde edeceği kazanımların önemini ve ihtiyacını ne kadar anlatırsak anlatalım, mutlaka eksiklik ve yetersizlik yaşanmaya devam edilecektir. Görüneni ve görünmeyeni, karmaşık bir sorunu anlamaya çalışmak, karmaşık bir süreçte esas olanla tali olanı ayırt edebilmenin yolu diyalektiği kullanmayı öğrenmekten geçer. Yani çelişme yasasına- “birin ikiye bölünmesi” bakış açısına, gerçekliğin yasaları üzerinden devrimci pratiğin müdahalesine girişmeyi öğrenmek. Öznelciliğe, tek yanlılığa, darlığa ve geriliğe düşmeden nesnel olana olduğu gibi doğru bakmayı öğrenmenin ve gerçekliği değiştirmeyi öğrenmenin zorlu, yoğunluklu ve düzenli bir çalışmasına ve bitmek bilmeyen çabasına girilmeden ilerleme ve başarı kazanılamaz.
Devrim bilimiyle, gerçekliğin bilgisiyle düzenli ve sistemli bir şekilde ilişki içinde olunarak keza devrimci pratiğin bizzat içinde örgütlü ve devrimci bir çalışmanın bilinçli yürütücüleri olunarak, devrimin bilgisi elde edilebilinir. Birkaç kitap, birkaç makale, birkaç sınırlı pratikle, birkaç tartışma ve birkaç kısa düzensiz örgütsel çalışmayla kısa sürede devrimin bilgisine sahip olunamaz. Canımızın istediği, “boş zamanlarımızın” olduğu düzensizlik içinde, arada bir başvurulan çalışmayla ya da sınıf savaşımının kilometrelerce uzağında, komite çalışmalarının dışında kalarak da devrimin bilgisine sahip olunamaz. Parçalı-kırıntı halinde, derme çatma, yüzeysel kulaktan dolma bilgilerle ya da utanç verici çokbilmişlikle kendini beğenmiş küçük burjuva kibirlilikle de gerçeğin bilgisine sahip olunamaz. Bilim ciddiyet ister. Dürüstlük ve alçakgönüllülük ister. Bu niteliğin ve çabanın olmadığı ya da kırıntı halinde olduğu durumda devrimin bilgisine onun yol gösterici kılavuzuna asla sahip olunamaz.
Diyalektik materyalizme yani bilme ve yapmanın bilgisine sahip olunamama durumunda “iradesiz-zayıf–pasif-yetersiz” kişilikler yetişir. Bu kişilikler ne sınıf savaşımının örgütleyici ve değiştirici bir gücü haline gelebilir ne de faaliyet yürüttüğü alanda örgütlemeye çalıştığı halka ve yoldaşlara güven verebilir. Peşinden gidilecek, sözüne güvenilecek bir devrim modeli ve örneği olamazlar.
Sağlam devrimci dünya görüşü “devlet-parlemento-seçim-savaş-barış-özgürlük-demokrasi-reform-devrim” meselelerinde yanılgılı ve hatalı bakış açısına sahip olmamaya hizmet eder. Bilinir ki “devlet-demokrasi-özgürlükler-devrimci savaş-parti” meselesi toplumsal yaşamın ve sınıf savaşımının en can alıcı temel konularıdır. Bu konulardaki hatalı bakış açısı ve hatalı bir yargı yüzeysel ve tek yanlı bir değerlendirme devrimci zeminden reformizme, düzen dışılıktan düzen içine evrilmeyi beraberinde getirir. Keza MLM biliminden oportünizme doğru bir kayma demokratik halk devriminin temel hedef ve amaçlarından ciddi bir sapmayı beraberinde getirir.
Devrimin kadro ve militanları devrimci yaşam ve çalışmaları boyunca analitik düşünme-sağlam ve güvenilir bilgilenme konularına büyük önem vermelidir. Hatalı bakış açılarının, yanılgı-başarısızlıkların temelinde ve orta yerinde gerçekliğin bilgisine sahip olamamak, devrimci pratiğin içinde doğru biçimde yer almamak gelir. Yani öznelcilik gelir. Öznelcilik üzerinde oluşan ve yaratılan statükoculuk gelir. Bütün yanılgıların ve yanlışlıkların orta yerinde ve merkezinde duran öznelcilik bulaşıcı bir hastalık gibi durmaktadır. Önlem alınıp tedbir geliştirilemezse doğruyla-yanlış, haklıyla-haksız, devrimci olanla-reformizm, MLM ile oportünizm, devrimci önderlik tarzıyla bürokrat burjuva önderlik tarzı arasındaki tüm çizgiler silinerek farklılıklar ortadan kalkarak ciddi bir savrulma ve devrimci olmayan bir yöne doğru evrilme başlar.
Devrimci teoriden asla kopmadan devrimci pratikten bir an olsun uzaklaşmadan yürüyebilmeyi birlikte başarabilmek, aslolan budur. Bizden beklenen, olması beklenen ve mutlak yapılması gereken budur.
