Savunma Bakanlığı, S-400 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sisteminin birinci grup malzemelerinin Ankara’daki Mürted Hava Meydanı’na intikalinin başladığını duyurdu.
Savunma Bakanlığı, Rus S-400 füze savunma sistemlerinin Ankara’ya intikalinin başladığını şu açıklamayla duyurdu:
Sputnik’te Rusya’nın, askeri-teknik işbirliğinden sorumlu federal servisi FSVTS, S-400 karadan havaya savunma sisteminin Türkiye’ye teslimatının başladığını doğruladı.
Rus haber ajansı TASS da, S-400 için füzelerin yaz sonunda gemi ile gönderilmesinin beklendiğini bildirerek Türkiye’ye yapılan teslimatta 120 adet güdümlü füzenin de bulunacağını ekledi.
Mark Esper: Pozisyonumuz Değişmedi
Savunma Sanayii Başkanlığı’nın açıklamasında da teslimatın ilerideki günlerde devam edeceği belirtilerek, “Sistem bütünüyle hazır olduktan sonra ilgili makamların belirleyeceği şekilde kullanımına başlanacaktır” bilgisine yer verildi.
ABD Savunma Bakan Vekili Mark Esper de, Türkiye’nin Rus yapımı S-400 hava savunma sistemleri alması hakkında açıklama yaptı. Mark Esper, ABD’nin S-400 teslimatından haberdar olduğunu ve F-35’ler konusundaki pozisyonlarının değişmediğini söyledi.
TC’nin resmi bir açıklamayla S-400 sistemine ait ilk teslimatın gerçekleştirildiği bilgisini ilan etmiş oldu. Bu açıklamanın ABD Kongresi’nin 2017 Ağustos ayında çıkardığı ve CAATSA olarak bilinen ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası’nı yaşama geçirebileceği dile getiriliyor.
Diğer yandan teslimatın tamamlanmasının ve sistemin bütün olarak hazırlanmasının ardından kullanıma başlanacağının vurgulanıyor olması önemli bir ayrıntı.
Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında, Türkiye ile Rusya arasındaki anlaşmanın 11 Nisan 2017’de yani CAATSA’nın ABD Kongresi’nde yasalaşmasından önce imzalandığı ve dolayısıyla bu anlaşma kapsamına girmediği ifade ediliyor.
Bir anlaşma mı var?
Söz konusu bu gelişmeler daha önce “ara formül” olarak gündeme getirilen seçeneklerin de ortadan kalktığına işaret ediyor. S-400’lerin üçüncü bir ülkeye konuşlandırılması veya teslim edilen sistemin kutuları açılmadan hangarda tutulmasına ilişkin seçenekler TC’nin açıklamasıyla gündemden düşmüş görünüyor.
TC’nin S-400 ve F-35’lerin birlikte konuşlanmasının yol açacağı sıkıntılarla ilgili ABD kaygılarını gidermek üzere oluşturulmasını önerdiği teknik çalışma grubu da gündemden düşmüş görünüyor.
ABD’nin eski Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan, 6 Haziran’da Ankara’ya gönderdiği mektupta S-400’lerin yerleştirilmesi durumunda Türkiye’nin F-35 projesinden dışlanacağı uyarısında bulunmuş olması da ABD emperyalizminin TC’ye yönelik tutumu hakkında bir ip ucu veriyor.
Ne var ki ABD emperyalizminin S-400 konusunda önceki sert tutumunu sürdürmediği anlaşılıyor.
Japonya’da düzenlenen G-20 zirvesinde R.T. Erdoğan ile Trump arasında yapılan görüşme sonrası Trump’un TC’nin yaptırımlardan muaf tutulmasına yönelik açıklamaları da ‘bir anlaşma mı yapıldı?’ sorunu gündeme getiriyor.
Çavuşoğlu’na göre sıkıntı yok ama…
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Ankara’da İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis ile düzenlediği ortak basın toplantısında S-400 teslimatına ilişkin olarak, “Süreç devam ediyor, sıkıntı yok” ifadelerini kullandı.
Bir NATO yetkilisi S-400 sevkıyatına ilişkin AFP’ye yaptığı açıklamada “Türkiye’nin S-400 sistemini edinme kararının yaratacağı olası sonuçlar konusunda kaygılıyız”dedi.
S-400’lerin Mürted Hava Meydan’ına inmesine yönelik açıklama yapan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar “Uzun yıllardan beri uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemleri tedariki için çalıştıklarını ve ilkelerine en uyum sağlayan ülkenin Rusya olduğu” açıklamasını yaptı. Sevkıyat kapsamında hava meydanına 3 Rus uçağının indiğini söyleyerek bugün için süreç planlandığı şekilde bitti dedi.
Akar, ABD ile Patriot görüşmelerinin sürdüğünü “Şu anda yine Patriot konusunda da görüşmelerimiz devam etmektedir. Bu kriterlere uyum sağlandığı sürece tabii ki ihtiyacımız olan uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi olarak Patriotların tedarikini de değerlendiriyoruz” şeklinde açıkladı.
ABD’nin S-400 konusundaki uyarıları F-35 ile sınırlı değil. Türkiye’nin S-400 teslimatı konusundaki bu resmi açıklamasının ardından gözler, ABD’nin uzun bir süredir dile getirdiği yaptırımları nasıl ve hangi süreçte uygulayacağına çevrildi.
S-400’leirn alınması sürecine ABD emperyalizminin düşük profilli bir tepki vermesi ve TC devletinin görece rahat tutumu, piyasaların S-400 alımını benimsiyor görünmesi, bu konuda ABD ile TC arasında zımni bir anlaşmanın olduğunu düşündürüyor.
TC’nin ABD emperyalizmine, S-400’ler konusunda belli bir güvence verdiği anlaşılıyor. Bu konuda belli bir anlaşmanın yapıldığı anlaşılıyor. Bunun ayrıntıları ise zaman için de ortaya çıkacaktır.
