Emek

RÖPORTAJ | “Özsüt’e gitmeyin, alışveriş yapmayın, boykot edin!”

Biz şunu söylüyoruz: Özsüt sözünü tut, hakkımızı ver. Bizim en önemli sloganımız, ki bu dünyanın her yerinde geçerli: Haksızlık varsa direniş var, diyerek direnişimize devam ediyoruz.

İstanbul: Özsüt kurumsal markasıyla faaliyet gösteren STP Gıda Sanayi Ticaret A.Ş firmasında çalışan çok sayıda işçinin maaşlarının sektördeki kriz gerekçe gösterilerek yaklaşık 3 aydır ödenmemesi üzerine işçiler “Çayı demleyip masanıza getirenleriz. Yemeğinizi hazırlayıp önünüze koyanlarız. Size günaydın, hoş geldiniz, iyi günler dileyenleriz. Kısacası Özsüt’ün mutfak ve saha çalışanlarıyız, hizmet üretenleriz” diyerek İstanbul-Kadıköy’de bulunan Özsüt önünde birçok kez eylem gerçekleştirmişti.

Eylemlerin ardından Özsüt ödeme yapacağını belirtmiş, tüm işçilere ödeme yapılmadığı durumda yeniden eyleme geçeceklerini belirterek eylemlerini sonlandırmıştı.

Ancak 16 işçinin hakları hesaplarına yatırılırken üç işçiye alacakları ödenmedi. Bunun üzerine 24 Temmuz günü yeniden Özsüt önünde biraraya geldi. Burada işçilerin açıklama yapmasının ardından eyleme saldırdı. İşçiler ve eyleme destek verenler 22 kişi gözaltına alındı.

İşçiler saldırı sonrasında da Kadıköy’de halarını alacakları mekanın önünde buluşmaktan, eylem yapmaktan vazgeçmediler.

Burada buluşan işçiler “Patronlar bizden çaldıklarıyla servetine servet katarken biz emekçiler geçinemiyoruz, rahat edemiyoruz ve bizim bu halde olmamıza sebep olanları da rahat ettirmeyeceğiz” dediler. “Özsüt sözünü tut hakkımız olanı ver!” diye patronlara çağrı yaparken Özsüt sözünü tutmadığı takdirde boykotu gündeme getireceklerini duyurdular.

Bu süreç boyunca işçilerin eylemlerini yakından takip ederek seslerini duyurma konusunda aracı olduk.

Ardından işçilerden Umut Marangoz, Cansu Andaç ve Sevim İşler ile buluştuk. Eylemi başlatan Umut Marangoz yaşadığı süreci anlatırken; Cansu Andaç, Özsüt’ün farklı şubelerinde yaşadığı sürgünü ve baskıyı anlattı.

Sevim İşler ise kadın işçi kimliğinden doğru yaşadığı mobbing, sözel ve psikolojik şiddeti, tacizi bizimle paylaştı.

“Haksızlık varsa direniş var”

– Özsüt’te yaşanan süreci özetleyebilir misin, neler yaşadınız?

Umut Marangoz: 3 Nisan itibariyle işe başladım ve 15 gün için maaşların yatırılacağı söylendi. Önce “finansal sektörde kriz var, idare edin” vs denildi. Ben de işsiz kalmaktansa, sigorta da yatırılıyor. Bu şekilde devam edeyim diye düşündüm.

Ancak 30 günlük yasal süre geçti; sürekli yatırılacak, yatırılıyor derken mayıs ayı geçmiş oldu ve tam 60 gün bitti. 60 gün toplam yasal süre geçtiği için beni işten çıkardıklarında 15 günlük bir ihbar ve mesai ve maaşımı vermek zorundalar. Ben Emaar’daki AVM’de kurumsal firmada çalışıyorum. Kirayı ödemedikleri için AVM yetkilileri 30 Haziran tarihiyle mağazaya “çıkın” dedi. Orası kapanınca patron da bize çıkış verdi.

Benim 2,5 maaş, ihbar ve mesai, ikramiye ve yemek kartı ücretleri olmak üzere ortalama 7 bin TL alacağım vardı. Önce uzlaşmaya çalıştım, olmadı. Ben de 3 Temmuz’dan 1 gün önce aradım ve “Sizi ve beni zorlu bir süreç bekliyor” dedim.

3 Temmuz günü bir basın açıklaması ve oturma eylemi başlattım. Hak edişlerimi alana kadar buradan kalkmayacağımı beyan ettim basına aracılığıyla. Bu arada kitle örgütleri, devrimci yapılar, Eğitim Sen 2 No’lu şube, yanımda oldu. İşveren daha önce kriz var diyorken bir anda krizi unutup yaptığım eylem sonucu 3 saat içinde paramı yatırdı.

Demek ki yatırılabiliyormuş. Ama şunu hep söyledim, benle birlikte işten haksız hukuksuz işten çıkarılan, hakkı ödenmeyen arkadaşların maaş ve hak edişleri ödenmeden buradan ayrılmayacağım. Onlar da benzer süreci yaşadı. İşçi arkadaşlarım haklarını alana kadar ben maaşıma dokunmayacağım.

Süreç böyleyken 18 işçi arkadaşımla birlikte 13 Temmuz’da yeniden oturma eylemimizi başlattık. 4 günlük eylemimizin sonucunda  işçi arkadaşlarımızdan birkaç arkadaş hariç paralar yattı. Toplam 15 arkadaşız, bir de içerde direnişe geçen yani işe gidip iş durduran çalışmayan arkadaşlar var.

Şu anda grev yapan yani içeride direnen arkadaşlara haklarımızı sesimizi yükselterek, bağırarak alabiliriz dedik. 34. maddeyi avukatlarımız aracılığıyla öğrendiler ve hakları olan greve başladılar.

Bizler şu an hem dışarıda maaşlarını alamayan hem de içeride (Özsüt’te grevde olan) maaşlarını alamayan Özsüt işçileri olarak eylemlerimizi sürdürüyoruz.

Özsüt hem suçlu hem güçlü bir şekilde, bizi emniyete şikâyet etti. Bunun üzerine direnen arkadaşlarımızı işkence ile barbarca gözaltına aldı polis. Darp edilerek, küfür ve hakaretlerle gözaltına alındık ve sonrasında bırakıldık. Biz bunu bekliyorduk ancak korkmuyoruz direnişimiz gitgide büyüyor.

Demokratik kitle örgütleri, devrimci basın, bütün sosyal medya destekçi arkadaşlarımız yanımızda.

Biz şunu söylüyoruz: Özsüt sözünü tut, hakkımızı ver. Bizim en önemli sloganımız, ki bu dünyanın her yerinde geçerli: Haksızlık varsa direniş var, diyerek direnişimize devam ediyoruz.

“Kimsenin psikolojik baskısına maruz kalmak zorunda değiliz”

– Siz Özsüt’te daha farklı bir baskıya, şiddete maruz kaldınız, bizimle biraz paylaşır mısınız?

Sevim İşler: Ben 2 yıldır Özsüt’te çalışıyordum. İlk zamanlar herşey gayet iyi gidiyordu. Ocak ayında maaşlarımız aksamaya başladı.

Ocak ayından sonra ben Kadıköy şubesinden Meydan AVM Şubeye sorumlu olarak gönderildim. Ama oradaki müdür “benim istemediğim insan, istemediğim bir pozisyonda çalışamaz. Ben nerede istersem orada çalışır” dedi. Daha sonra psikolojik şiddete maruz kaldım, alay edildi, hakaret edildi.

En son mesela seçimlerden önceydi; “Seçimlerde İmamoğlu kazanmazsa tüm türbanlıları toplayıp tokatlayacağım” diye tehdit etti, bunun gibi bir çok şey oldu. Benim boyumla posumla alay etti, benimle kişisel özelliklerimle çok dalga geçti.

Eşimden ayrıldığım için “Sana koca bulacağım, ama sende de tip yok ki, ben sana nereden koca bulayım” vs diyordu. Bu tür psikolojik baskılara dayanamayıp 31 Mayıs’ta işten ihtar çekerek çıkmak zorunda kaldım. Müdür zaten şunu açık açık diyordu; ‘Özsüt’te istifa etmeyen kişileri bana gönderirler, ben onları 1 haftada çıkartırım!”

Benim şu an içeride yarım maaşım ve tazminatım kaldı, işten çıkışımı uygunsuz davranıştan vermişler, bu da 21.maddeye tekabül ediyormuş.

Patron benim için “Bu insan boşanmış, çocuğu var, çoluğu var, işten ayrılamaz. Ben buna ne yaparsam yapayım, buradan ayrılmaz” diye düşündüğü için bana her türlü baskıyı yapıyordu. Ben de o dönem korkuyordum ama korkacak bir şey yokmuş, kadınlara korkmasınlar, gereken ne ise yapsınlar diyorum. Kimsenin psikolojik baskısına maruz kalmak zorunda değiliz. Sesimizi her şekilde duyurabiliriz.

 

“Özsüt’e gitmeyin, alışveriş yapmayın”

– Eylemlerinizin sonucu birçok işçinin maaşları ödendiği halde sizin haklarınız henüz ödenmedi. Neler söylemek istersiniz?

Cansu Andaç: Özsüt’te 2 senedir çalışıyordum. Özsüt’tün Kadıköy Şubesinde çalışmaya başladım, ardından Ritim Şubeye gönderdiler, orası kapanınca çıkmak istedim fakat beni çıkarmayıp beni başka bir şubeye gönderdiler. Tazminatımı vermemek için yaptılar.

Ardından da başka bir şubeye gittim, orası da kapandı ekonomik sebeplerle, oradan Emaar Şubeye yolladılar. Ben de işten çıkmak istediğimi söyledim, maaşların geç yatasından dolayı.

Tazminatımı almak istediğimi söyledim, onlar da vereceklerini söylediler ama Emaar şube kapandıktan sonra vereceklerdi. Tamam dedim ve Emaar kapandıktan sonra bu hakkı verdiler ancak 2 aylık maaşım verilmedi.

Özsüt’ün çalışma koşullarında bahsedeyim. Yöneticiler tarafından psikolojik baskılar yapılıyor. Biri maaşları geç yatırılınca sorsa “İsterseniz çıkabilirsiniz, sizi biz burada zorla tutmuyoruz, kapı orada” gibi psikolojik baskılarla bizi işten tazminatsız çıkmaya zorluyorlardı.

Eylemlerimize devam ediyoruz. 3 Temmuz’da eylemlerimize önce 5-6 kişi başladık ama gittikçe çoğaldık. Eylemlerimiz sonucunda 16 arkadaşımızın maaşları yattı ancak ben ve bir arkadaşımızın maaşları henüz yatmadı. Bir de Sevim abla var. Biz tüm arkadaşlarımızın hepsinin maaşlarını haklarına alana kadara eylemlerimize devam edeceğiz.

İçeride grevde olan arkadaşlarımız da maaşlarını alamıyor. Onlar dışında Türkiye genelin 80’e yakın arkadaşımız maaş alamıyor. Bu kuruma bağlı Özsüt firmasında işçiler maaşlarını alamıyor. Tüm işçiler maaşlarını alana kadar buradan gitmeyeceğiz, eylemlere devam edeceğiz.

Özsüt’e gitmeyin, alışveriş yapmayın! Biz bu çağrıya ve hakkımız alana kadar direnişe devam edeceğiz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu