Petrol-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şubesinin örgütlü olduğu As Plastik’te patronun 9 işçiyi işten atmasıyla başlayan direniş devam ediyor. Sendika, üyeleri geri alınıncaya, toplu pazarlık süreci yeniden başlayıncaya kadar direnişlerini yükselterek sürdüreceklerini dile getirdi.
Sendikanın 150 üyesinin çalıştığı ve plastik ambalaj üretimi yapan As Plastik’te çalışan emekçiler, 2022 yılındaki örgütlenme süreci ile sendika çatısı altına girmiş ve Petrol-İş üyesi olmuştu. Patron, yetki süreçlerindeki ilgili prosedürleri sonuna kadar kullanarak örgütlülüğü zayıflatmayı hedeflese de As Plastik işçileri geçen iki yıllık süre zarfında işyerindeki birlikten ödün vermeyerek sendikasına sahip çıktı.
Hukuki süreçlerin tümünün sendikanın lehine sonuçlanmasıyla 2024 yılının Nisan ayında toplu pazarlık masası kuruldu ve ilk toplantı yapıldı. Geçen süre zarfında arabulucu nezdinde yapılanlar da olmak üzere patronla toplam 6 görüşme gerçekleştirildi. Bu görüşmeler neticesinde ilerleme sağlansa da patron hem toplu pazarlık masasında hem de İstanbul 1 No’lu ve Genel Merkez Yöneticileriyle yapılan toplantılarda “işyerinde sendika istemediğine” ilişkin tutumunu devam ettirdi.
Direniş alanı 19 Eylül’de grev alanına dönecek
Petrol-İş Sendikası, sürecin diyalogla ilerlemesi, iş barışının bozulmaması adına girişimleri olduğunu ancak buna rağmen As Plastik Yönetiminin endüstriyel ilişkiler ilkelerini hiçe saydığını, firma adına değer üreten çalışanların iradesini görmezden geldiğini ifade ediyor. Son olarak patron, 29 Ağustos Perşembe gününden başlayarak farklı günlerde işyerindeki öncü işçilerin işine son vermeye başladı. Bugün itibariyle sendikanın 9 üyesi işten çıkarılmış durumda ve bu işçiler arasında 10 yıllık deneyime sahip, yıllarını As Plastik’e vermiş üyeler de bulunuyor.
Yasal olarak As Plastik’te 19 Eylül Perşembe günü grev uygulaması olacak. Sendika “Grev gününe kadar işyeri içinde ve direnişte olan arkadaşlarımızla mücadelemizi yükselteceğiz. Bozulan iş barışının yeniden tesisi, işten çıkarılan arkadaşlarımızın işlerinin başına dönmesi ve bir an önce yeniden toplu sözleşme görüşmelerine başlaması için var gücümüzle mücadele edeceğiz” vurgulu açıklamalar yaptı. Fabrikanın işyeri baş temsilcisi olan işçi Savaş Çakmak ile yaptığımız söyleşide As Plastik işçilerinin yaşadıkları ve farklı yerlerdeki direnişlerin etkileri üzerine konuştuk.
– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?
– Merhaba, adım Savaş Çakmak, yaklaşık 9 yıldır As Plastik’te çalışıyorum. As Plastik işçileri işyerinin baş temsilcisiydim.
– As Plastikte direnişte olan bir işçi olarak süreci bize özetler misiniz?
– Yaklaşık 12 gündür fabrika önünde bir eylem bir direniş başladı. İşveren 3 temsilci arkadaşımızla birlikte 9 kişiyi işten çıkardı. Kod-49 ve Kod-46 ile hukuksuz bir şekilde işimize son verildi.
Biz 2.5 yıldır sendika mücadelesi veriyoruz. Mücadele hem patrona karşı ve hukuksal anlamda devam etti. Bir yandan işveren cephesinden devletin bizi zorlamasıyla “buradan çadırı kaldırırız” baskısı ile mücadele ediyoruz. 19 Eylül’de genel grevimiz var, ilan yazımızı astık, ayın 19’unda yapacağız. İşveren bu süreç içinde çok yoğun hamleler yaptı, saldırılar düzenledi. Sırf sendikasızlaştırma adına yetkisiz, geçersiz bir sözleşme dayatıyor. Bir yandan da işçilerin sendikadan çıkması için dayatmalarda bulunuyor, zorla bir sözleşme imzalatmak istiyor.
Bu anlamda mücadelede kararlıyız. Bütün işçi arkadaşların birliği net, buradan çıkarılan işçilerin her türlü arkasındayız. Onlar da grev gününü bekliyorlar. Mücadeleyi, direnişi sahipleneceğimiz gün 19’undaki grevden sonra başlayacak. Bütün kurumları, sivil toplum örgütlerini direnişimizi selamlamaya çağırıyoruz.
Bütün herkesin desteğini arkamızda görmek istiyoruz. Çünkü biz burada yasal hakkımızı kullandığımız için işten atıldık. Eğer sendikalı olmak anayasal bir hak ise burada suçu işleyen biz işçiler değiliz. Bu suçu işleyen işverendir, bizim hakkımızı kullanmamıza engel olduğu için. Biz kararlıyız, mücadelemiz kararlılığımız tam.
– Polonez işçilerinin direnişi devam ediyor tüm saldırılara rağmen. Başka birçok bölgede de işçi direnişleri var. Bu direnişler nasıl birleştirilebilir?
– Buradan bütün direnişleri selamlıyoruz öncelikle tabi. Biz Polonez işçilerinin yaşadığı bu kötü muamelenin zaten farkındayız, en kısa zamanda kendileriyle dayanışmaya gideceğiz.
Maalesef işçi sınıfının Türkiye’de ve dünyada yaşadığı en büyük sıkıntı devlet tarafından, devlet mekanizmaları tarafından işçilerin var olan haklarının kullanılmasına engel olmak. Önceliğimiz tabi bu durumu bertaraf etmek. Sonrasında işçi sınıfının iktidara geldiği bir dönemi biz de dört gözle bekliyoruz, biz de bunun mücadelesini vereceğiz. Bütün dünyada ve Türkiye’de direnen işçi sınıfının direnişçilerine selam olsun.
– Son olarak nasıl bir çağrı yapmak istersiniz?
Bugün As Plastikte yaşadığımız sorun sadece burada yaşanmıyor. Bütün Türkiye’de veya tüm dünyada bütün işçi sınıfının sorunudur bu. Bu anlamda toplumsal partiler olsun, sivil toplum kurumları olsun eğer buradaki direnişi zafere ulaştırabilirsek işçi sınıfı adına büyük bir kazanım sağlayacaktır.
Belki de buradaki örnek işçi sınıfı açısından diğer fabrikalarda da yayılır böyle bir şekilde işçi hareketi başlatabilir. Biz de bugün burada çevremizdeki fabrikalarda bunun örgütlemesini, alt yapısını yapmaya, temelini oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü bu sadece As Plastik işçisinin kurtuluşu değil işçi sınıfı adına dünyadaki bütün işçi sınıfının kurtuluşu adına bir mücadele, bir kazanım elde etmek demektir. Bu açıdan bütün sınıf öznelerini buraya bekliyoruz.