EkolojiGüncel

RÖPORTAJ | Hayvanların Katledilmesine Karşı: “Sokaktayım, Yanındayım!”

“Hayvan Hakları İzleme Komitesi” ve “Yaşam İçin Yasa” üyesi Fatma Biltekin ile çıkarılmak istenen yasa tasarısı ve ne yapılmak istendiğine dair konuştuk: bu meseleyi sadece hayvan hakları aktivistleri çözemez görünüyor. Desteğe ihtiyacımız var.

Sokak hayvanlarına yönelik “katliam yasası” tasarısına karşı tepkiler artıyor. Her gün gerçekleştirilen nöbetlerin yanı sıra birçok ilde mitingler de gerçekleştiriliyor. “Hayvan Hakları İzleme Komitesi” ve “Yaşam İçin Yasa” üyesi Fatma Biltekin ile çıkarılmak istenen yasa tasarısı ve ne yapılmak istendiğine dair konuştuk

– Merhaba, hayvanların katledilmesine dair bir yasa tasarısı söz konusu. Bizim için bu yasayı değerlendirebilir misiniz? Siz ayrıca Yaşam İçin Yasa Ekibi olarak dokuz gündür Beşiktaş’tasınız.

– Yaklaşık 10 gün önce şöyle bir haber aldık; AKP, yeni bir yasa taslağı hazırlıyor. Bu taslağın içerisinde öldürme olduğu, sokakta yaşayan köpeklere yönelik olarak bu hayvanların toplatılması, 30 gün boyunca bakımevlerinde tutulması, yuvalandırılmayanların öldürülmesi gibi bir taslaktan bahsediliyordu. Ama şu an geldiğimiz noktada ortada bir taslak yok gibi görünüyor. Hala tarafları dinlediklerini söylüyorlar. Bu inanılmaz komik bir şey çünkü taraflar daha önce defalarca kere dinlendi.

Meclis Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Raporu (2019 yılı) 5 tane siyasi partinin üzerinde anlaştığı bir rapor. Birbiriyle taban tabana zıt, MHP-HDP gibi iki partinin bile üzerinde anlaştığı bir öneriydi bu. 2021 yılında yasa değiştirildi, Hayvanları Koruma Kanunu (2004 yılında çıkan yasa). Aslında orada konsensüs vardı. 2019’da ortaya çıkan raporun 50 tane önerisi vardı ama bir tanesi bile yasalaşmadı. Kendi istedikleri şekilde, kendi istedikleri yasayı çıkardılar 2021 yılında. Ve şimdi mevcut durumda da şunu söylüyorlar: “Sayı çok fazla, biz bu sayıyla kısırlaştırarak mücadele edemeyiz. O yüzden de bu hayvanları toplayıp öldürmemiz gerekiyor.”

Ve yine şöyle şeyler söyleniyor; “Zaten alsak, öldürmesek, baksak bile bunun mali yükünü biz karşılayamayız.” Ki bu doğru, bu imkânsız bir şey. Yani burada mahalledeki hayvanlara bakan kişilerle aslında bu sorumluluğu paylaşmaları gerekiyor. Devletin, bunun altından kalkabileceği bir gücü yok. Eğer tırnak içinde bunu düzgün yapacak olsa diyorum ama Türkiye’de bunun olmayacağını da biliyoruz.

Türkiye’de bakımevlerinin -Konya’da örneğini gördüğümüz gibi, Beykoz’da gördüğümüz gibi- toplama kampları olduğunu ve hayvanların çok korkunç koşullarda açlıkla, hastalıkla ve de aynı zamanda şiddetle mücadele ettiklerini görüyoruz.

– Yasa ile ilgili her gün farklı açıklamalar da yapılıyor. Kadro yetersizliğinden sadece saldırgan hayvanların toplanacağına kadar…

– Şu an tepkiler çok fazla, bu uyutulma ve öldürülme ile ilgili. Bu nedenle “sadece saldırgan hayvanları öldüreceğiz” diye formüle ediyorlar. Herkesten farklı farklı açıklamalar geliyor. En son şöyle bir açıklama da var: “Hepsini toplamak da çok zor. Bedensel bütünlüğü bozulmuş hayvanlar toplanacak” deniliyor. Peki hayvanın saldırgan olduğuna kim karar verecek? Bedensel bütünlüğünün bozulduğuna kim karar verecek? “Veteriner hekimler karar verecek” deniliyor. Oysa bu kararı sadece bir veteriner hekim değil, davranış üzerine çalışmış bir hekim vermek zorunda.

Şöyle bir anekdot anlatayım: 2021 yılında yasa değiştiğinde Türkiye’de mevcut kanuna göre tehlike arzeden hayvanlar var. Bu hayvanların yuvalandırmaları yasaktır. O yüzden de barınağa alındıklarında ömürleri boyunca oradan çıkamıyorlar ve zaten çok kısa bir süre içerisinde ölüyorlar. Mevcut barınaklarda o esnada 3 bin yasaklı hayvan vardı. Dedik ki; bu hayvanların saldırgan olup olmadığına dair tespitler yapalım. Bunu veterinerler yapsın, davranış uzmanları yapsın. Bunu yapabilecek insanlar da var Türkiye’de, gönüllü olabilirler. O dönem Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Başkanlığını yapan Mustafa Yel, bize şöyle bir şey söyledi: “Bizim böyle bir kadromuz yok, bunu yaratamayız.”

3 bin köpek için bunu yapamayan, bu kadroyu yaratamayan hükümet, 4 milyon köpek için davranış uzmanı veteriner mi ayarlayacak? Komik yani. Ya da en son Tarım Orman Bakanlığı, iki gün önce bir açıklama yaptı. Kendileri ikrar ediyorlar. Diyorlar ki; Biz yılda 260 bin hayvan kısırlaştırılabildik. Kısırlaştırabildik diyorlar, yapamadık diyorlar. Bunun sebebi sizin belediyelerinizde bakımevi olmaması. 2004’te çıkan yasa aslında bakımevi kurma zorunluluğu getirmesine rağmen belediyeler bunu yapmadılar. 1389 tane belediye var Türkiye’de. Toplamda 297 tane bakımevi var şu anda. Bu bakım evlerinin de durumu gerçekten acayip. İçerisi kan pazarı, can pazarı.

Yine mesela Tarım Orman Bakanlığı kendini ikrar ediyor. Diyor ki; “hayvanlar sürekli yer değiştirdiği için köpekler vs. sayıya ulaşamıyoruz.

Bu suni bir gündem aynı zamanda.

– AKP sizce ne yapmaya çalışıyor?

– Bence AKP şunu yapmaya çalışıyor -Her zaman yaptığı bir şey aslında-: Kendi sorumluluğundan çıkararak aslında halkın diline düşürmeye çalışıyor. Bunu en son nerede gördük? Kiralara % 25 zam meselesinde gördük. Ne yaptı? Enflasyonu nas diyerek mahvettiler. Son geldiğimiz noktada depremden sonra özellikle Mehmet Şimşek’in açıklamalarında da görüyoruz. “Deprem oldu, ekonomimiz kötü etkilendi” gibi açıklamaları var. Aslında kendilerinde suç bulmuyorlar. Hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmiyorlar.

 “Sokaklar güvenli değil, çünkü tecavüzcüleri serbest bırakıyorsunuz!” 

– Toplumdaki bütün ezilenlere yönelik toptan bir saldırı durumu var. Bu durumda hayvan haklarına dair saldırıyı neyle ilişkilendirebiliriz? Politik hedefi nedir bu saldırganlığın?

– İktidarın kullandığı, sadece AKP hükümetinin değil, genel olarak iktidarların, faşist iktidarların kullandıkları bir şey vardır: Toplumu böl, birbirine düşür ve oradan da kendi istediğin biçimde ilerle. Çünkü bu yöntem sağın işine yarar. Burada da güvenlikçi politikalar üzerinden gidiyorlar. “Sokaklar güvenli değil, bunun nedeni de hayvanlar, köpekler” diyorlar. Ama hayır, sokaklar güvenli değil, çünkü siz tecavüzcüleri dışarı bırakıyorsunuz. Bugün çocuk istismarı almış başını gitmiş, koruyucu-önleyici çalışma yok çocuklara dair. Bununla ilgili hiçbir şey yapmıyorsunuz. Sekiz senedir kayıp çocuk verisini bile açıklamıyorsunuz kardeşim. Yani gerçekten sokakların güvenli olmasını istiyorsanız, bu bir gerçeklikse ve bunu gerçekten çözmek istiyorsanız önce bu meselelere eğilmeniz gerekiyor.

Tabii ki sokakta hayvandan korkan insan var. Sokakta saldırgan, çeteleşen hayvanlar var. Ve özellikle kırsal bölgede bunu çok görüyoruz. Bunun için yasa var ve yukarıda bahsettiğim gibi birçok çözüm var.

Bugün Nuray Babacan’ın bir haberi vardı. “Bu yasa hala masada” diye. Çünkü birkaç gündür “sadece saldırgan hayvanlar uyutulacak, sadece kuduz şüphesi olanlar uyutulacak” deniliyor. Bu da çok komik. Zaten yasa öyle diyor. Zaten saldırgan hayvanı ya da kuduz şüphesi olan hayvanı veteriner kontrolünde uyut diyor sana. Sen zaten yasadan bahsediyorsun.

Bence bu kadar sert olunmasının nedeni belediyelerin AKP tarafından kaybedilmiş olması.

– Sesimizi daha fazla duyurmak ya da hükümetin görevini, devletin kendi görevini yapması için ne yapmak gerekiyor?

– Mail atılabilir, yani mail adresi zaten TBMM’nin sitesinde var.

İnsanlar görüşlerini mail atsınlar.

Hayvanların toplanmasını istemiyorsanız, neden istemediğinizi anlatın ve bir mail atın. Bunun dışında eylemlere destek olunabilir. Sosyal medyada bu troller sanki çok kalabalıklarmış gibi görünüyorlar. Ama öyle olmadığını biliyoruz. Ne zaman bir tane eylem yaptıklarını gördük? Bir sokakta “biz hayvanların öldürülmesini istiyoruz” diye bir eylem yapıldığını hiç görmedik bugüne kadar. Keşke çıksalar, biz de görsek kaç kişi olduklarını.

Bunun dışında sosyal medya çok önemli. Bu trollerle mücadele etmek için bizim gerçekten sosyal medyayı iyi kullanan insanlara ihtiyacımız var. “Sokaktayım, yanındayım” etiketini kullanabilirler. Bunun dışında son bir haftadır çevre hareketlerinin, kadın hareketlerinin destek sağladığını görüyoruz. Bu çok önemli bir şey. Çünkü bu meseleyi sadece hayvan hakları aktivistleri çözemez görünüyor. Desteğe ihtiyacımız var.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu