“Bugün, Ortadoğu halklarının tarihinin en görkemli zaferlerinden birini, Kuzey ve Doğu Suriye topraklarında yeşeren ve bugün artık meyveye durmuş olan Rojava Devrimi’nin yıldönümünü kutluyoruz! Bu devrim, özgürlük ve eşitlik mücadelesinin simgesi, kadınların direnişi ve zaferi olarak tarih sahnesine direniş ve onurla yazıldı. Rojava topraklarında ateşlenen bu devrimci kıvılcım, kadınların cesareti, kararlılığı ve direnişi ile büyüdü ve bugünlere ulaştı.
Rojava’nın cesur kadınları, yüzlerce yıllık patriyarkal baskıya karşı ayağa kalkarak, kendi kaderlerini ellerine aldılar. Kadın Savunma Birlikleri (YPJ), sadece düşmanla savaş alanında değil, toplumsal yaşamın her köşesinde devrimin öncüsü oldu. Bu kadınlar, tarihin karanlık sayfalarına meydan okuyarak, özgürlüğün ve eşitliğin bayrağını dalgalandırdılar. Savaş meydanlarında gösterdikleri direnişle dünya halklarına ilham verdi ve kadınların gücünü tüm dünyaya gösterdiler. KBDH olarak Rojava Kadın Devrimi’ni koruyacağımızı, büyüteceğimizi ve dünya halklarına umut olması için savaşmaya devam edeceğimizi bir kez daha yineliyoruz.” sözlerine yer verilen açıklamada, Roajava devriminin kadınların gücünü ve iradesini tüm dünyaya gösterdiğinin, kadınların sadece eşit haklar talep etmekle kalmadığı, toplumu yeniden inşa eden ve özgür bir geleceği şekillendiren öncüler olduğu, Rojava’nın kadınlarının, cinsiyet eşitliği, özgürlük ve adalet için verdikleri mücadelede yeni bir yaşamın temelini attığı, devrimin, kadınların öncülüğünde hayat bulduğu ve kök saldığına dikkat çekildi.
tkpml.com‘da yer alan haberde şu ifadelere yer verildi:
“Bu devrim, kadınların sadece savaşçı değil, aynı zamanda barışın, demokrasinin ve adaletin mimarları olduklarını kanıtladı. Onlar, yerel meclislerde, kooperatiflerde, okullarda ve her alanda söz sahibi oldular; böylece Rojava’da, kadınların sesi, toplumsal yaşamın kalbinde yankılandı. Bu devrim, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama yolunda atılan büyük bir adımdır. Kadınların özgürleşmesi, toplumun özgürleşmesinin anahtarıdır ve Rojava bu gerçeği hayata geçiren bir örnek olmuştur.
Rojava Devrimi, aynı zamanda kadınların örgütlenme ve mücadele gücünü de gözler önüne serdi. Kadınlar, her alanda öz örgütlülüklerini kurarak kendi kaderlerini tayin etme hakkını savundu. Rojava Kadın Devrimi, kadınların eşit temsiliyetini ve karar alma süreçlerindeki etkinliğini güvence altına alarak demokratik ve katılımcı bir toplum yapısı oluşturdu. Sadece kadınların değil, çeşitli inançlardan, milliyetlerden Kuzey ve Doğu Suriye topraklarında yaşayan halkların eşit ve özgür yaşamı için bir model yarattı. Dünyanın dört bir yanından gelen devrimciler bu savaşa hem tanıklık etti hem de bir parçası olarak bu topraklardan dünyaya açılan bir kapı oldular. Devrimin bir parçası olan, bu ateşe en küçük bir odun parçası dahi olsa atan, ölümsüzlüğe uğurladığımız ya da yaşayan tüm yoldaşlarımıza selam olsun!
Ancak, bu zaferlerin kolay kazanılmadığını en çok da biz kadınlar biliyoruz. Tüm bu süreçte büyük bedeller ödedik, kahraman şehitler verdik. Bugün onların anısını yaşatmak, miraslarını onurlandırmak ve devrimci ruhlarını sürdürmek bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Onların düşlerini gerçekleştirmek, özgür ve eşit bir toplum inşa etmek için mücadelemize devam edeceğiz. Biz kadınlar, devrimin her aşamasında en ön saflarda yer alarak, büyük fedakarlıklarla bu mücadeleyi sürdürdüysek, bundan sonra da Rojava Devrimi’nin en önde gelen fedaileri olacağımıza kimsenin kuşkusu olmasın.
Başta Türk devleti olmak üzere, gerici faşist erkek egemen güçler bugün de Rojava’nın ve ona sahip çıkan kadınlarının bu devrimci ruhunu kırmak için her türlü saldırıyı deniyor. Faşist iktidarın başındaki Erdoğan, dün “katil Esed” dediği Esad’a bugün ‘barış çubuğu’ uzatıyorsa, bunun en başta gelen amacının, askeri olarak ortadan kaldıramadığı, süreklilik haline getirdiği işgal saldırılarının karşılığını alamadığı ve Rojava Devrimi’ni boğamadığı içindir.
Dün düşman olduğu Suriye rejimi ile el ele vererek devrimimizi yok etmeye, kazanımlarımızı ortadan kaldırmaya, biz kadınları yeniden tarihin karanlık dehlizlerine mahkum etmeye çalışan Türk devleti, bu emellerine ulaşamayacak. Çünkü bilmelidirler ki, bu ateş sönmeyecek! Rojava’nın kadınları, özgürlük ve onur için verdikleri mücadeleyi asla bırakmayacak. Devrimimizin kazanımları, tüm saldırılara rağmen korunacak ve daha da ileriye taşınacak. Kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi, baskılara karşı direnişle güçlenecek.
Rojava Devrimi, dünya kadınlarına ilham veren bir umuttur. Bu umut, zulmün karanlığını yırtan bir ışık gibi parlamaya devam edecek. Devrimimizin yıldönümünde, tüm dünya kadınlarını, özgürlük mücadelesinde Rojava’nın kadınlarıyla dayanışmaya çağırıyoruz! Rojava’nın kadınları, sadece kendi özgürlüklerini değil, tüm dünya kadınlarının özgürlüğünü savunuyor. Bu nedenle, dünya kadınlarının dayanışması ve desteği, devrimimizin başarısı için hayati öneme sahiptir.
Bugün, Rojava Devrimi’nin yıldönümünde, tüm dünya ezilen emekçi kadınlarını bir kez daha özgürlük, eşitlik ve adalet için mücadeleye ve Rojava Devrimi’yle dayanışmaya çağırıyoruz. Rojava’nın kadınları, yeni bir dünya inşa etmek için yola çıktılar ve bu yolda kararlılıkla ilerlemeye devam ediyorlar. Rojava Devrimi’nin ışığı, dünya kadınlarının mücadelelerinde yol gösterici olacaktır.
Bijî Berxwedana Jinên Rojava!
Yaşasın Rojava Devrimi!”