H. Merkezi: İran, 2009’da rejime karşı “Reform” talebiyle yaşanan direnişten sonra bugüne kadar ki en kitlesel ve yaygın eylem dalgasına sahne oluyor.
Ülkede perşembe günü hayat pahalılığı ve yoksulluğu protesto amacıyla başlayan eylemler kısa sürede ülkenin pek çok büyük kentine yayıldı. Eylemler ilk olarak perşembe günü ülkenin ikinci büyük kenti Meşhed’de yüzlerce kişinin hayat pahalılığı, yoksulluk ve yolsuzluğu protesto etmesiyle başladı.
Bir gün sonra, kasım ayında 600’den fazla kişinin yaşamını yitirdiği depremden en ağır etkilenen kentlerden biri olan ülkenin batısındaki Kirmanşah’ta halk sokağa döküldü.
Hükümet üst üste açıklamalarla ‘eve dönün’ çağrılarını sürdürürken Reuters, eylemlerde dini lider Hamaney’e yönelik tepkilerin arttığına dikkat çekti. İran devlet televizyonu ülke genelindeki hükümet karşıtı protesto gösterilerinde 12 kişinin öldüğünü duyurdu.
Açıklama yapan İran Meclis Başkanı Yardımcısı Ali Mutahhari de, hükümet, meclis ve yargının halkın taleplerini yerine getirmek için adım atmaya hazır olduğunu savundu. Önceki gün İçişleri Bakanlığı ve Devrim Muhafızları protestocuları tehdit etmiş, iki kişi ise protestolar sırasında vurularak öldürülmüştü.
Eylemler sırasında Tahran’da 200, Erak kentinde 100, İsfahan’da 60, Batı Azerbaycan Eyaletinde 10 ve Rebatkerim ilçesinde 7 kişi olmak üzere ülke genelinde 377 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu.
İranlı Öğrenciler Haber Ajansının (ISNA) haberine göre, eylemlere ilişkin açıklamalarda bulunan Mutahhari ise, “İçişleri Bakanlığı, halkın medeni itirazlarını kabul ederek gösteri izni vermekte zorluk çıkartmamalı” dedi.
Mutahhari, İran’da gösteri kültürünün yerleşmediğini ve protestoların kısa sürede asli amacından çıktığını iddia ederek, “Bunun sebebi, hiçbir toplantıya izin verilmemesi, her türlü gösterinin İçişleri Bakanlığı tarafından yasa dışı olarak adlandırılması olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
İran Anayasasında, “İslami kurallara aykırı olmaması ve silah kullanılmaması” kaydıyla halk gösterilerine izin verildiğini belirten Mutahhari, yetkililerin, halkın medeni itirazlarını dile getirmek için uygun ortam hazırlamaları gerektiğini ifade etti.
Rejimden eylemcilere gözdağı
İçişleri Bakanı Rahmani Fazli ise meclis ve yargının attığı adımlarla birçok ekonomik sorunun çözüldüğünü ileri sürerek, “Hükümetimiz, meclis ve yargı, halkın taleplerini yerine getirmek için adım atmaya hazır” dedi.
Ancak tehdit etmeyi ihmal etmedi: “Sosyal medyanın imkânlarından yararlanarak şiddet ve huzursuzluk peşinde olanlarla muhakkak bu yönde karşılık verilecektir”
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise Pazar günü açıklama yaparak, sükûnet çağrısı yapmış, İranlıların yetkilileri eleştirme ve protesto etme hakkının olduğunu söyleyerek, “Kamu mallarına zarar verenlere, kamu düzenini bozanlara ve toplum içinde rahatsızlık yaratanlara ise tolerans gösterilmeyecek” ifadelerini kullanmıştı.
Eylemler dört bir yana yayıldı
Kirmanşah’taki eyleme polis saldırırken bu gelişmelerin ardından direniş başkent Tahran başta olmak üzere ülkenin belli başlı kentlerine yayıldı.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülere göre Sari, Reşt, Kum ve Hamadan kentlerinde de eylemler yapıldı.
Tahran’da polis tarafından yapılan açıklamada kent meydanında 50 kişilik bir grubun eylem yaptığı ancak birçoğunun polisin uyarısı sonrası alanı terk ettiği iddia edildi. Polisin çağrısına uymayanların gözaltına alındığı açıklandı.
İsfahan kentinde ise fabrika işçilerinin ücretlerine zam talebiyle eyleme geçtiği, bu eylemlerde daha sonra Devlet Başkanı Hasan Ruhani ve Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’i hedef alan sloganlar atıldığı aktarıldı. Gösterilerin başladığı Meşhed’de 52 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
Ancak tüm açıklamalara rağmen hayat pahalılığına tepki olarak başlayan ve yer hükümet karşıtı gösterilerek dönüşen halkın direnişi devam ediyor. Geçtiğimiz Perşembe başlayan ve on binlerce kişiyi sokağa döken protesto yürüyüşleri Pazar günü de sürdü.
Reuters’ın haberine göre Başkent Tahran’da polis yürüyüşçüleri dağıtmak için tazyikli su ile saldırdı. İran’ın merkezi kentlerinden Şahin Şahr’da ise şiddetli çatışmalar yaşandı. Medyaya eylemcilerin polis saldırısına direnişi ve polis araçlarını devirerek ateşe verdiği görüntüler düştü.
Batı kentleri Sanandaj ve Kirmanşah ile güneydoğu kenti Cabahar ve güney batı kentleri İlam ve Izeh’te de protestolar vardı.
Devletin ajansı neyin peşinde?
Devlete ait IRIB’in iddiasına göre İran’ın batı kentlerinden Takistan’da bazı gruplar Şiilere ait bir binayı ateşe vermeye çalıştılar polis grubu dağıtırken bazı kişiler gözaltına alındı.
Bazı eylemcilerin de “Rıza Şah, ruhun şad olsun” sloganları attıkları ileri sürüldü. Devletin resmi haber ajansının eylemleri Şilere yönelik bir hareket olarak gösterme çabasında olduğu anlaşılıyor.
Rıza Şah, 1925-1941 yılları arasında İran’ı yönetmiş ve bağlı olduğu Pehlevi hanedanı 1979 yılında devrilerek İslam Cumhuriyeti ilan edilmişti.
Penguen medyası İran’da!
Uluslararası basın kuruluşları, İran televizyon ve gazetelerinin eylemlerin ilk gününde gösterileri haber yapmadığını, dördüncü gün eylemlerin haber bültenlerine girmeye başladığını aktarıyor.
Bu tutum coğrafyamızda Gezi isyanı sırasında yığınlar sokağa dökülmüşken Penguen belgeseli yayımlayan ana akım medyayı akıllara getirdi.
IRINN ve IRTV1 kanalları Pazar günü bültenlerini eylemlere dair haberlerle açarken, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin eylemcilere yönelik çağrılarına da geniş yer verdi. Hükümete yakın IRINN televizyon kanalı, Batılı ülkeleri protestolara destek vererek ülkeyi karıştırmaya çalışmakla suçladı.
IRTV2 televizyon kanalı ise göstericileri “bir avuç fırsatçı” olarak niteledi.
IRIB’de yer alan bir diğer haberde ise “Sosyal medyanın tehlikeleri” üzerinde duruluyor ve özellikle Telegram uygulamasındaki bazı hesapların şiddet çağrıları yaptığı iddia ediliyordu.
Talepler ne?
Eylemler, hayat pahalılığı, yoksulluk ve yolsuzluğa tepki olarak başlasa da kısa sürede siyasallaşarak rejimi hedef almaya başladı. Kirmanşah’ta yarı resmi Fars Haber Ajansının “devrim karşıtı” olarak adlandırdığı 300 kişilik eylemde kitlenin “Siyasi mahkûmlar serbest bırakılmalıdır”, “Özgürlük ya da ölüm” vb. sloganlar attığı basına yansıdı.
Fars Haber Ajansı, gösteriyi düzenleyen muhalif gruplara dair isim belirtmezken eylemlerde kamu malına zarar verildiğini iddia etti.
Hamaney’e tepkiler artıyor
Dini lider Ayetullah Hamaney’in devrilmesi talebinin eylemlerde giderek daha fazla öne çıktığı ifade ediliyor. Özellikle Tahran’dan, “Kahrolsun diktatör” sloganları yükseliyor.
Batı İran’ın Korramabad kentinden yansıyan görüntülerde de “Hamaney, utan, ülkeyi terk et!” sloganları dikkat çekiyor. Bu arada beş günde yüzlerce kişinin de gözaltına alındığı belirtiliyor.
Uluslararası haber ajanlarına ulaşan bir İranlının, başkentin merkezinde polis ve güvenlik güçlerinin yığınak yaptığını söyleyerek, “Bazı gençlerin gözaltına alındığını ve polis araçlarına konulduğunu gördüm. Kimsenin toplanmasına izin verilmiyor” dediği de basına yansıyanlar arasında.
Yine sosyal medyaya düşen kimi videolarda da göstericilerin gözaltına alınmasının “Polis git hırsızları yakala!” sloganlarıyla protesto edildiği görülüyor.
2009’dan sonraki en büyük dalga!
İran, son olarak 2009’da eski Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecad’ın yeniden başkan seçilmesi sonrası 8 ay boyunca devam eden gösterilere tanıklık etmişti. Reform yanlıları, seçimlere hile karıştırıldığını öne sürerek eylem dalgası başlatmıştı. İşçilerse sıklıkla ekonomik talepleri için eylemler düzenliyor.
Rejim yanlıları sokağa çıktı
Ülkede cumartesi günü(30 Aralık 2017) hükümeti destekleyen mitingler düzenlendi. Bu mitinglere binlerce kişinin katıldığı belirtiliyor. 30 Aralık 2009’da, ülke genelindeki protestoları kınamak için karşı mitingler düzenlenmişti. Düzenlenen mitingler de bu eylemlerin yıl dönümüne işaret etmek için yapıldı.
Ayetullah’tan sert açıklamalar
Daha önce Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki referandumu “İkinci İsrail’in kurulması anlamına gelir” sözleriyle değerlendirerek Türkiye medyasının sayfalarına da konuk olan din adamı Ayetullah Ahmed Alemulhuda, protestolara karşı sert önlemler alınması yönünde açıklamalar yapıyor.
Ahmed Alemulhuda verdiği demeçte, “Eğer güvenlik güçleri isyancıları kendi haline bırakırsa düşmanlar medyada video ve fotoğraflar yayınlayarak İslami Cumhuriyet’in Meşhed’de devrimci üssünü yitirdiğini söyleyecek” dedi.
Hamaney’in ülkenin kuzeydoğusundaki Meşhed şehri temsilcisi olan Alemulhuda, bazı insanların perşembe günü hayat pahalılığına karşı gerçekleşen eylemlerden İran’ın bölge politikasına ilişkin sloganlar atarak yararlanmaya çalıştığını söyledi.
İran’da Devlet Başkanı Yardımcısı İshak Cihangiri, Ruhani’nin aşırı muhafazakâr rakiplerinin protestoların büyümesinde rol oynadığını düşünüyor. IRNA’ya konuşan Cihangiri, “Toplumsal ve siyasal bir hareket sokaklara döküldüğünde eylemleri başlatanlar, sonunda onu kontrol edenler olmayabilir. Bu eylemlerin arkasında olanlar kendi parmaklarını yakacaklar” dedi.
Cihangiri, ekonomik sorunları hafifletmek için çaba sarf edeceklerini de ifade etti.
İçişleri Bakanı Abdülrahman Rahmani Fazlı ise halka “Yasa dışı gösterilere katılmamaları” uyarısı yaptı.
“Suriye’yi bırakın, bizi düşünün”
Sosyal medyaya yansıyan bazı görüntülerde “Suriye’yi bırakın, bizi düşünün”, “Hayatım Gazze için değil, Lübnan için değil, İran içindir” gibi sloganlar atıldığı görülmüştü.
İran, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın bölgedeki en büyük destekçisi aynı zamanda Suudi Arabistan ve İsrail’in güçlü bir muhalifi.
Tahran’ın Suriye’deki askeri varlığı ve desteği Esad yönetimini devirmeye çalışan cihatçı grupların gerilemesinde önemli rol oynadı. İran ayrıca Yemen’de Husilerin, Irak’ta Şii grupların ve Lübnan’da Hizbullah’ın destekçisi olarak biliniyor.
Sosyal medya yasakları
İran’da sosyal medya kullanıcıları protesto fotoğrafları ve videoları paylaşarak gösterilerin devamı için çağrılar yapmaya devam ediyor.
Twitter’da #IranProtests (#İranProtestoEdiyor) etiketiyle binlerce mesaj paylaşılmış durumda. Farsça #ÜlkeGenelindeProtesto etiketi de en çok kullanılan etiketler arasında. Hükümeti destekleyen sosyal medya kullanıcıları da Twitter’da aktif. Çok sayıda kullanıcı, ekonomik sıkıntılar nedeniyle başlayan protestoların ‘İran’ın düşmanları’ tarafından kullanıldığını savunuyor.
Hükümete yakın Tasnim haber ajansı, #ÜlkeGenelindeProtesto etiketiyle paylaşılan Twitter mesajlarının yüzde 27’sinin Suudi Arabistan’dan atıldığını öne sürüyor.
Hükümet ise sosyal medyaya erişim engellerini genişletiyor. Twitter ve Facebook’a erişimin sadece yetkili (proxy) sunucularla mümkün olduğu ülkede, protestoların başlamasından bu yana mesajlaşma uygulaması Telegram ve Instagram’a da erişim sınırlandırıldı.
İçişleri Bakan yardımcısı Esmail Cabbarzade, “Telegram ve Instagram’a erişim geçici olarak sınırlandırıldı. Kamu düzeni tehlikeye girdiğinde hükümetin sosyal medyaya geçici erişim engeli getirmesi doğaldır” dedi.
İran ekonomisi ne durumda?
ABD başta olmak üzere Batı devletlerinin baskıları altında olan İran’da işsizlik oranı yüzde 12,4. Bu, geçtiğimiz yılki oranın yüzde 1,4 üstünde. 80 milyonluk ülkede nüfusun 3,2 milyonu işsiz.
{gallery}iran isyan 2018{/gallery}