GüncelMakalelerPusula

PUSULA | Devrim Yürüyüşünde Kadroların Rolü

"Kadro olarak nicel ve nitelik düzeyi zayıflayan bir proleter hareketin kitlelerle teması da zayıflar. Bu temas zayıflığı, kitlelerden öğrenme eylemini de sakatlar."

Halk demokrasisi, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesi için parti gerekir ve partinin bu mücadelede zaferini tayin edecek olan da proleter ideolojiyle donanmış güçlü kadroların varlığıdır. Kadrolarını yaratmayan bir proleter hareketin yığınlar içinde büyük bir kuvvete dönüşmesi düşünülemez. Çünkü kitlelerle temas, kadrolarla-kadroların istikrarlı ve kararlı çabalarıyla sağlanır. Yine her türlü burjuva anlayışa karşı mücadele ideolojik ve teorik donanıma sahip güçlü komünist kadroların varlığıyla mümkündür.

Açık olan şu ki, kadro olarak nicel ve nitelik düzeyi zayıflayan bir proleter hareketin kitlelerle teması da zayıflar. Bu temas zayıflığı, kitlelerden öğrenme eylemini de sakatlar. Kitlelerden yeteri kadar öğrenmeyen, kitle çalışmasından kopan bir kadro da somut durumu kavramada zorlanır. Bu da kaçınılmaz olarak doğru kararların alınıp uygulanmasını olumsuz yönde etkiler.

Enternasyonal proleter hareket tarihsel olarak kadro seçiminde dikkat edilmesi gereken ana hususlara dair ortaya net düşünceler koymuştur. Bu düşünceler özet olarak yaşanan tecrübelerden elde edilmiştir. Hiç kuşkusuz birçok tecrübe farklı tarihsel süreçlerde ve coğrafyalarda komünist partilerin büyük yığınlarla buluştuğu ve kadro anlamında büyük kuvvetlere ulaştığı ve dolayısıyla onlar arasında yapılan görevlendirmede en nitelikli olanı seçme şansına sahip olduğu dönemlere aittir. Dolayısıyla nicelik ve nitelik anlamdaki bu gelişmenin pratik olarak sınıf savaşımı sahasında olumlu temelde bir fark yaratmaması düşünülemez.

Hiç kuşkusuz henüz bu güce ulaşmamış veya mücadele içinde yenilgiler yaşamış, kitlelerle olan bağları zayıflamış, nicel ve nitel anlamda kadro düzeyinde gerilemiş enternasyonal proleter hareketlerin durumu daha özgün değerlendirmeleri gerekli kılar. Şöyle ki; tarih tecrübeler bize şu gerçeği gösteriyor: Yenilgiler ve gerilemelerle yüz yüze kalan proleter hareketler, yalnız nicel anlamda bir kadro sorunu yaşamıyor. Yani, yeni kadro ve militanların açığa çıkarılması konusunda yaşanan zorlukların yanı sıra, var olanların niteliği konusunda da ciddi yetersizlikler yaşanıyor.

Bu objektif durum bize, öncelikli olarak olması gereken ile var olan arasındaki farkın doğru bir tarzda görülmesini emrediyor. Sonra ise, olması gerekene ulaşmak için çalışmayı. Çünkü kadro anlamında nicelik ve nitelik düzeyde gereken seviyeyi yakalamayan ve bu yönlü politikalarına süreklilik kazandırmayan bir proleter hareket, devrim mücadelesini zaferle taçlandıramaz. Enternasyonal proleter hareketin dün olduğu gibi, bugün de bu sorun üzerinde ciddiyetle durması, var olan yetersizliklere dikkat çekmesi, tam da bu gerçeklerden dolayıdır. Dolayısıyla bu süreçte bu yönlü yürütülen genel ve özel tartışmalara daha fazla odaklanmak, tecrübelerden öğrenmek oldukça önemlidir. Özellikle başarılı tecrübelerde izlenen yol ve yöntemler konusunda daha fazla araştırmaya ve öğrenmeye ihtiyaç vardır.

  • Devrim ve sosyalizm mücadelesinde ısrar, kadro bakımından Dimitrov yoldaşın dediği gibi “İşçi sınıfının davasına tam adanmışlık, partiye bağlılık, kitlelerle sıkı temas, bağımsız karar verme sorumluluğundan kaçınmama yeteneğini” (Bolşevik Çalışma Enternasyonal Deneyim, s. 224) zorunlu kılar.

Merkezine devrimci savaşı, kitle çalışmasını koyan militan mücadeleyle yaratılabilir. Yine kitle çalışmasında başarı, ideolojik mücadelede netlik ve her türlü sapmaya karşı uzlaşılmaz bir tarzda mücadele vb. gereklidir. Pratiklerimizin gerçeğe dönüşmesi ancak bu niteliğe sahip kadroların eseri olabilir. Keza bu niteliğe sahip kadroların yoğunluğu aynı zamanda doğru bir önderliğin tesis edilmesinin de güvencesi olur.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu