İstanbul’un Kadıköy ilçesinde, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla gerçekleştirilen etkinliğe saldıran polislerin şiddetine maruz kalan kadınlar, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Darp edildikten sonra ters kelepçeyle gözaltına alınan 75 kadının katıldığı toplantıya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyeleri ile çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi kadın katıldı.
“Gözaltı ve işkence ile kadın iradesini teslim alamazsınız” pankartının taşındığı toplantıda ilk olarak konuşan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, polisin etkinliğe yönelik saldırı ve tutumuna değinerek, polisin gözaltı esnasında her uygulamasının suç kapsamına girdiğini dile getirdi.
Birol, “Her bir aşaması suç olan, işkence darp ve kötü muamele şikayetlerimizi İHD’ye yapmak ve ilgili kolluk görevlilerinin bu muameleler nedeniyle soruşturulması, yargılanmasını, yargıya iletmek ve ilan etmek için bir aradayız. Uzun bir dönemdir polis, benzer bir tutum sergilemektedir. Emniyetin en basit temel hak ve özgürlüklerini kullanmak isteyenlere şiddet ve suç oluşturan uygulamalarının tesadüf olmadığını, kadınlara uygulanan politikanın da çok özel olduğunu vurgulamak lazım” dedi.
İktidarın politikalarına karşı mücadele yürüten kadınlara yönelik özel bir muamele ve saldırı tekniğinin geliştirildiğini söyleyen Birol, “Darp etmek, ters kelepçeyle gözaltına almak, hakaret etmek, hatta gözaltına aldığı kadınlarla temasın cinsel suç olduğu biçimlere vardık. 1 Eylül’de de aynısı oldu. Böyle görüntüler, hak ve özgürlük talebinde bulunan başta kadınlar olmak üzere tüm topluma bir mesajdır. Üstü başı yırtılmış, yumruklarla darp edilmiş, hatta tırnaklarla tenlerin çizildiği, saçların çekildiği saldırı biçimleri mevcut. Bugün hukuk yoluyla suç duyurusunda bulunacağız. İlk kez tanık olduğumuz bir şey değil. Bu salon tanıktır. 2022’de daha da azgınlaşan bu tutumun kadınların örgütlü gücü ve mücadelesiyle bertaraf edileceğine inanıyoruz” diye belirtti.
Kadınların tek gayesinin savaşların bitmesi ve toplumsal barışın tesis edilmesi olduğunu söyleyen Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, şöyle dedi: “8 Martlarda, 25 Kasımlarda açılan davalar, barış gününde ters kelepçe yapılması, AKP ve MHP iktidarının bize bir mesajıydı. Tıpkı Semra Güzel’e yapılan baş eğdirme mesajı gibiydi. Gözaltında sabah saat 05.00’a kadar türlü hakarete maruz kaldık. Ama haklı bir mücadelemiz vardı. Bütün kadın kurumlarıyla beraber buna maruz kaldık ama hep olduğu gibi bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadınlara baş eğdiremediler. Yine saldıracaklar ancak biz yine yan yana olacak ve yine kenetleneceğiz.”
Ülkede erken seçim tartışmalarının başlatıldığı günden bu yana iktidar karşıtı yapılan tüm etkinliklere yönelik polisin işkence uygulamalarının arttığını belirten Halkevleri üyesi Zeynep Çelik, “Bu saldırılar tesadüf değil, İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilmesinden beridir her sokağa çıktığımızda bu şiddete maruz kaldık ama kadınlar güçlü ve sokakları terk etmedi. Özellikle son bir yıldır tacizci polis Hanifi Yıldız tüm eylemlerde sistematik olarak taciz ve her türlü yöntemi kullanıyor. Buna dair suç duyurularında bulunduk, yeterli olmasa da soruşturma başlatıldı. Bunlar kritik. Her müdahalede mutlaka başvurularımızı yapalım. Bu düzenin yargılanacağı bir memleket yarattığımızda bu dosyaların hepsi onlar için veri oluşturacak. Mutlaka bunlardan hesabını soracağız. Sokakta yan yana olmaya devam edeceğiz.
HDP Milletvekili Hüda Kaya ise, Dünya Barış Günü dahi kadınlara saldıran bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “Karşımdaki yapıyı gerçekten siyasi bir yapı olarak göremiyorum. Kendinden olmayanları ötekileştiren, şiddet uygulayan bağnaz bir yapı bile diyemiyorum, karşımızda bir suç örgütü var. Özellikle de kadınları hedef alan özel görevlileri var, zihniyetleri gereği gerçek bir kadın düşmanlığı ortaya koyuyorlar. Dolayısıyla bugün gerçekleşecek olan suç duyuruları çok önemli. Bugünün yarını var, kendi saltanatlarının artık son çeyreğindeler. Bunu biz de kendileri de gayet iyi biliyorlar. Her tür yasa dışı uygulamaları kayda geçmeli, bütün bu suçların hesabı mutlaka sorulmalı.”
Yapılan konuşmaların ardından kadınlar, İHD’ye başvurdu.