Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Sinbo işçilerinin ücretsiz izin saldırısına karşı başlattığı direniş 31. gününde kazanımla sonuçlandı. İstanbul Haramidere’de yer alan Sinbo fabrikasının önünde direnen işçilerden Dilbent Türker ile kazanım sürecini konuştuk.
Ücretsiz izin saldırısı ve pandemi sürecinde AKP-MHP iktidarının işçi sınıfının haklarına değinen Türker, buna karşı direniş çadırı kurduklarını ifade ederek şunları söyledi:
“Sinbo’da yaşanan süreç tüm işçi sınıfını derinden etkileyen bir süreçti. AKP-MHP iktidarının pandemi döneminde de patronlar için canla-başla çalıştığına şahit olduk. Pandemiyi fırsat bilip çıkardıkları 7244 nolu yasa ile sınıfımız üzerindeki baskı, zorbalık ve sömürüyü artırdılar. Kölece çalışma koşullarına karşı ses çıkaran, özellikle de sendikalı olan işçilere karşı cezalandırma yöntemi olarak ücretsiz izin saldırısını hayata geçirdiler. Biz de mücadelemizin başından itibaren (Sinbo’da ücretsiz izin saldırısı ile karşılaştığımız tarih, 11 Eylül) bu saldırıya karşı fiili ve meşru yol izlemekten başka da bir seçenek olmadığını vurguladık. Ücretsiz izin süresi boyunca (2 ay) başta Sinbo olmak üzere ulaşabildiğimiz tüm fabrikalarda bu saldırıya karşı örgütlenme çağrımızı yükselttik. Ücretsiz izin süresi 2 ay daha uzatılınca da mücadelemizi fabrika önü direniş çadırına çevirdik.”
Ücretsiz izin kaldırılsın, 7244 No’lu yasa geri çekilsin
Direniş alanında sadece Sinbo işçileri için değil, tüm işçi sınıfı için direndiklerini de vurgulayan Türker, tüm işçi sınıfı için ücretsiz İzin Kaldırılsın, 7244 No’lu yasa geri çekilsin, tüm çalışanlara iş ve gelir güvencesi’ taleplerimizi ön planda tuttuk” dedi.
Son olarak, bugün açıklanan kazanıma dair konuşan Türker, şunları söyledi:
“Bugün ise Çalışma Bakanlığı İl Bölge Müdürlüğü’nden iki müfettiş çadırımıza geldi. Süreci onlara da anlattık. Fabrikaya da girip işçiler ile görüşeceklerini belirttiler. Bizden 15 isim isteyip, 15 isim de kendileri seçip 30 işçi ile görüşeceklerini söylediler. O kadar isim veremeyiz, geçmişte çok sorun yaşadık deyip 3 işçi ismi verdik. Fabrikadan çıktıklarında işçiler ile görüşmediklerini, yönetimle görüşüp taleplerimizi kabul ettirdiklerini söylediler.
-Üyelerimizin hak kayıplarının gün içerisinde giderileceğini belirttiler. Öyle de oldu.
-Gün içerisinde yönetim arayıp, Pazartesi işbaşı yaptırılacağını belirtecek dediler. O da oldu.
Kendileri ile yaptığımız konuşmada, bizim şikayet ve dava sürecimizin üzerine milletvekillerinin de üst üste soru önergeleri sunduğu ve sürece hemen müdahale etmek için harekete geçtiklerini belirttiler. Kazanıma giden yolun, bu saldırıya karşı topyekün mücadele çağrımızın ve pratiğimizin olduğunu düşünüyoruz”
