George Floyd’un öldürülmesinin ardından patlak veren isyan dalgası dün de (2 Haziran) Paris’i sardı. 2016 yılında, Beaumont-sur-Oise’de, polisin gözaltı terörü uygulayarak öldürdüğü 24 yaşındaki siyah genç Adama Traoré’in ailesi, “George Floyd’u anma ve Adama Traoré’ye adalet” istemi ile dün Paris halkına saat 19.00’da Adama’nın dosyasının görüldüğü Beaumont Mahkemesi önüne buluşma çağrısı yaptı.
Bu çağrıya; devlet, pandemi bahanesiyle eylemi yasaklayarak binlerce polisi alana yığarak; Parisliler ise saat daha 18.00 olmadan on binler ile alanı doldurarak yanıt verdi.
Eylemin yapılacağı bulvarı sayısız TOMA ve polis aracıyla dolduran ve alana girişin ana arterlerini kapatan polisin bu gövde gösterisi karşısında beklenmedik bir dalga halinde (polis verilerine göre yaklaşık20 bin kişi) kitleler toplandı.
Polis kitleye gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı. Ancak kitle yer yer polise cevap verip ara sokaklarda barikat kurarken yer yer de binlerle buluşup konuşmalar yaparak ırkçılığa geçit vermeyeceklerini duyurdu.
“Uyanma zamanı geldi”
Eyleme katılan genç bir kadın olan Adele, başında kapşonu ve yüzünde bir maske ile, pek çok insanın Traoré ailesinin çağrısına cevap vermesinden memnun. “Zihniyette bir değişiklik olduğunu hissediyorum.
Sesimizi yükseltmenin zamanı geldi. Polis yüzünden öldürülen insanların olması normal değil” diyor. Drancy’den üç arkadaş olarak gelen genç kadın coşkulu. Üçü de ilk defa bir eyleme katılıyor. “Artık kendimi polisle neler olup bittiğinin farkında olmayan veya fikirlerime karşı olan insanlarla çevreleyemiyorum. Bu çok fazla. Uyanma zamanı geldi.”
“Adama’nın dosyası kapatılmaya çalışıyor”
George Floyd’un son sözleri olan “Nefes alamıyorum” çığlığının, Traoré ailesinin “Adama için adalet” çığlığı ile buluştuğu nokta oldu Paris sokakları… Çünkü polis tarafından öldürülen Adama’ın dosyası kapatılmaya çalışırken aile buna karşı koymaktadır. Ailenin çabalarına karşın 29 Mayıs Cuma günü, soruşturmanın en son tıbbi muayenesinin sonucunda bir kez daha polisin sorumluluğunun üzeri örtülmeye çalışıldı. Dosya kapatılmaya çalışılıyor.
“Cildin rengi ne olursa olsun kimse polis şiddetine seyirci kalmamalı”
Adama’nın Assa Traoré, alanda yaptığı konuşmada “Cildin rengi ne olursa olsun, din ne olursa olsun, adaletsizlik ve polis cezasızlığı karşısında kimse seyirci kalamaz” dedi ve Fransa’nın, ırkçılık karşıtı mitingi yasaklayan tek ülke olduğunu vurguladı. “Kardeşim geri dönmeyecek, ama yapacağımız tüm kavgaları sizin için yapıyoruz.”
“Minneapolis’ten Beaumont’a, ırkçıyı tekrar korkutun!”
Isaac 21 yaşında, bir şeylerin değişmesinin zamanı geldiğine inanıyor: “Adama Traore ve George Floyd’un genç nesiller üzerinde bir etkisi oldu.” Arkadaşı Sebe, polis görüntülerinin yakalanmasını ve yayılmasını önlemek için Eric Ciotti tarafından düzenlenen tasarıdan endişe ediyor. “Bu proje ile bizi en düşük seviyeye düşürmek istiyorlar. Biz de tek silahımızı bastırıyoruz”, diyor öfkeyle.
Mitingin sonuna doğru, kitlesel olarak halk eylem yerinde kalırken, çatışmalar patlak verdi. Birkaç düzine insan, polis tarafından yerinden edilmeden önce cihaza girmeyi ve trafiği engellemeyi başarıyor. Kolluk kuvvetleri hızla kalabalığı dağıtmak için tekrar tekrar saldırıyor, gaz bombaları ile etrafı gaza boğuyor.
Mahkemenin penceresinde bir pankart asılıyor son olarak: “Minneapolis’ten Beaumont’a, ırkçıyı tekrar korkutun!”
Haber için liberation.fr sitesinden faydalanılmıştır