GüncelManşet

Osmaniye Hapishanesi hangi rekora koşuyor?

H.Merkezi: Osmaniye 1 ve 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalan tutuklu ve hükümlülerin çıplak aramaya maruz kalıp, askeri nizamda sayım vermeye zorlandığı, karşı çıkanların ise kolları ve saçlarından sürüklenerek havalandırmaya çıkarılıp, darp edildiği yönünde karşılaştıkları birçok hak ihlali raporlaştırıldı.

Rapor yayınlandı

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi avukatlar, Osmaniye 1 ve 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalan tutuklu ve hükümlülerle yaptıkları görüşmeler sonucu hazırladıkları raporu kamuoyu ile paylaştı. Açıklanan raporda, genel hak ihlallerinin tespiti, devam etmekte olan süreli-dönüşümlü açlık grevi ve yapılan sürgün sevklerle ilgili bilgi almak amacıyla tutsaklarla görüşüldüğü belirtildi.

 

‘Hapishanedeki hak ihlalleri’

Görüşmelerin kamera kaydı ve gardiyan gözetiminde gerçekleştirildiği bilgisine yer verilen raporda, “Yapılan işlemin hukuka aykırılığı belirtilmişse de gerekçe olarak 676 sayılı KHK ve hapishane genelinde tutuklu ve hükümlü bütün siyasi mahpusları kapsayacak şekilde Sulh Ceza Hakimliği’nden alınmış olan karar gösterilmiştir. Hapishanedeki hak ihlallerinden duyulan endişe nedeniyle görüşmeler bu şekilde gerçekleştirilmek durumunda kalınmıştır” denildi.

Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 24 gündür açlık grevinde olan tutukluların durumuna dikkat çekilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

 

“Siyasi mahpuslar hapishanede yaşanan hak ihlalleri ve tecride karşı süreli-dönüşümlü açlık grevine başladılar. 8 Ocak 2018 günü yapılan görüşmede süreli-dönüşümlü açlık grevinin 22’nci gününde olduklarını, hak ihlallerinin devam etmesi halinde açlık grevine süresiz ve dönüşümsüz olarak devam edeceklerini beyan etmişlerdir.”

 

‘Mahpuslara her alanda askeri düzen dayatılıyor’

OHAL sonrası diğer cezaevlerinde de olduğu gibi Osmaniye 1 ve 2 Nolu T Tipi cezaevlerinde de hak ihlallerinin en somut haliyle vücut bulduğunun altı çizilen raporda, şu bilgiler yer aldı:

 

“Özellikle hukuka aykırı olarak yapılan avukat görüşmelerinde kısıtlama savunma hakkını açıkça ihlal etmektedir. İnfaz koruma memurlarının keyfi aramaları nedeniyle onur kırıcı muamelesi ve kanuna aykırı dayatmaları mevcuttur. Mahpusların en önemli yakınmaları idarenin keyfi tutumudur. Mahpuslar tarafından yapılan en basit hareketlere dahi disiplin soruşturması başlatılmaktadır. Mahpuslara her alanda askeri düzen dayatılmaktadır.

Bu uygulamaya karşı çıkmaları halinde ise darp edilmektedirler. Birçok keyfi uygulama ile mahpusların avukat ve aile görüşlerine çıkmaları engellenmektedir. Yine mahpusların mektupları keyfi olarak engellenmekte, göndermek istedikleri mektuplar gönderilmemektedir. Aileleri tarafından gönderilen postalar da mahpuslara teslim edilmemektedir. Mahpusların dışarı ile iletişimleri kesilmekte ve mahpuslar üzerinde ciddi bir tecrit oluşturulmaktadır.”

zafer işareti

‘Yaşam hakkının ihlali’

Raporda, yine 15 Temmuz sonrası hapishanelerde artan hak ihlallerinin bu hapishaneler açısından da söz konusu olduğu vurgulanarak, “Ciddi anlamda vahamet arz eden ve açık insan hakları ihlalleri tespit edilmiştir. Tespit edilen ihlaller çok ileri boyutta olup, ileri süreçlerde yaşam hakkının ihlaline varabilecek kaygılara neden olmuştur” denildi Raporda, Osmaniye 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklularla yapılan görüşmede tutukluların maruz kaldığı hak ihlallerine şöyle sıralandı:

*Elazığ’dan 3 arkadaşı ile birlikte sürgün sevkle getirildiği, hapishaneye girerken iki defa çıplak aramaya maruz kaldıkları, karşı çıktıklarında kıyafetlerinin zorla çıkartıldığı ve darp edildikleri, haklarında tutanak tutulup soruşturma başlatıldığı.

*Her gün saat 08.00, 17.00 ve 19.00 olmak üzere üç defa sayım yapıldığı, askeri nizamda sayım vermeyen mahpusların kollarından ve saçlarından sürüklenerek havalandırmaya çıkarıldığı ve darp edildiği, ayrıca tutanak tutulup haklarında soruşturma başlatıldığı, saat 17.00’da yapılan sayımların keyfi olduğu, idarenin de bu durumun farkında olduğu, zira askeri nizamda sayım vermeyenlerin darp edilmesine rağmen bu kişiler hakkında sabah ve akşam sayımlarından farklı olarak tutanak tutulmadığı.

*Askeri nizam dayatmasının sadece sayımlarda değil, birçok alanda söz konusu olduğu, mahpusların hücrelerindeki çöpleri verirken, dağıtılan yemekleri alırken dahi askeri nizamda beklemelerinin dayatıldığı.

*Hücrelerdeki ortak alanlarda kamera bulunmaktadır.

*Kadın mahpuslar erkeklerle aynı bölgede tutulmaktadır.

*Son dönemde ileri derecede hak ihlalleri ile gündeme gelen Elazığ Hapishanesi’nden çok daha ağır koşullarda kalmaktalar.

*İnfaz koruma memurlarının mahpuslara karşı provakatif davranışlarının olduğu bildirilmiştir.

*Mahpusla yapılan görüşmede kollarında darba bağlı morluklar olduğu görülmüştür.”

 

Soruşturmalar, disiplin cezaları…

Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklularla yapılan görüşmede tutukluların yaşadıkları hak ihlallerin ise şöyle yer verildi:

*İHD ve benzeri kurumlara gönderilen mektuplara el konulduğu, bunlara ilişkin soruşturma başlatıldığı.

*Avukat görüşü, aile görüşü, hastane sevkleri sırasında kimlik ve ayakkabı araması dayatılması yapıldığı, bu keyfi uygulamaları protesto etmek amacıyla görüşlere çıkmadıklarında veya hastaneye gitmediklerinde haklarında tutanak tutulduğu ve soruşturma başlatıldığı.

*Keyfi şekilde soruşturma başlatılıp disiplin cezaları verildiği.

*Hastane sevklerinin neredeyse hiç yapılmadığı, yapıldığında ise ters kelepçe uygulamasının dayatıldığı, bu şekilde muayeneyi kabul etmeyenlerin muayene edilmeden geri getirilmektedirler.

*Kurum doktorunun mahpuslar kelepçeli muayeneyi kabul etmedikleri için hastane sevklerini yazmadığı.

*Havalandırmaların üstünün tel örgü ile kapatıldığı

*Açık görüşlerin 2 ayda 1, tutukluların telefon görüşlerinin 2 haftada 1 yaptırıldığı, arkadaş görüşlerinin yaptırılmadığı, görüşe giderken dayatılan kimlik ve ayakkabı aramasını kabul etmeyenlerin görüşe çıkartılmadığı.

*Açık görüşe gelen kişi sayısının sınırlandırıldığı.

*Dışarıdan hiçbir şekilde kitap, dergi ve başkaca yayın alınmadığı.

*Özgürlükçü Demokrasi ve Evrensel gazetelerinin kendilerine verilmemektedir.

*Sosyal aktivitelerin yaptırılmadığı,

*Ailelere ve diğer hapishanelere gönderilen mektuplara el konulduğu, yine bu mektuplar için tutanak tutularak mahpuslar hakkında soruşturmalar başlatıldığı.

*Tutukluların ve müebbet hükümlülerinin de ağırlaştırılmış müebbet koşullarına tabi tutulduğu.

*Hücrelerde keyfi aramalar yapılıyor, mahpusların eşyalarına keyfi olarak el konuluyor.

*İdare ile diyalog kurmanın çoğu zaman mümkün olmadığı, görüşme imkanı olduğunda da idarenin hiç bir talebi kabul etmediği, görüşmelerin formalite olarak yapılmaktadır.

*Akar İkbal ve Mehmet Faruk Ergin’in ciddi sağlık sorunları olduğu, Akar İkbal’in sol kolunun omuzdan itibaren kırık olduğu, tutmadığı ve Mehmet Faruk Ergin’in ayak bağlarında kopma olduğu, her iki mahpusunu da acilen ameliyat olmaları ve tedavi edilmeleri gerektiği, aksi halde kalıcı hasar oluşabileceği belirtilmiştir.

*Ayrıca mahpuslarla infaz koruma memurları nezaretinde yapılan ve kamera ile kayıt altına alınan görüşmelerden sonra dahi mahpuslara ayakkabı araması dayatılmıştır.”

 

İHD’nin raporu, Osmaniye Hapishanesinin, özellikle 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL’i, tutsaklara yönelik baskı, yıldırma ve cezalandırma uygulamaları için adeta “Allahın bir lütfu”na dönüştürdüğünü gösteriyor.

1 ve 2 no’lu T Tipi hapishanelerinin müdürleri hak ihlallerinde adeta rekora koşuyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu