Ulus devlet mantığında olmanın günümüz dünyasında bellek kaybı olarak nitelendirilmesi ve bu bellek kaybı gerçekliğine rağmen, ulus devlet mantığıyla diretmenin hâlâ devam ettirilmesi, Türkiye’de, Kürt-Türk ilişkilerinin bin yıllık tarihsel çizgisinden sapmadır.
Bu sapmayı görüp buna karşı yeni toplumsal açılımlar belirleyen HDP, toplumsal kaosların ve çatışmaların önüne geçmek için kendini siper eden siyasi bir organdır.
Kürt-Türk birlikteliği için çıkmaza giren AKP hükümetine demokratik olanaklar ve çözümler sunan HDP bilinci, toplumsal barış için referans alınması gereken, halkların ortak iradesi olan bir partidir. Siyaset ve barış mücadelesini birleştirmeyi başarmış HDP, siyasi partiler içinde benzeri olmayan demokratik bir mücadele partisidir.
Kürt sorunu için klasik yaklaşımları aşan, toplumsal tabanı barış ve kardeşliğe yönlendiren HDP, amaçlarıyla birlikte, modern politikayı, modern toplumlar safhasına getirmiş; Türk ve Kürt halkının birliği için ciddi misyonlar yüklenmiş bir siyasal parti, öncüdür.
Özgür birey ve özgür toplum inancına sahip olan HDP, bireysel ve toplumsal sorunların çözümü için günümüz çağının, modern ve demokratik anlayışıdır.
Olağanüstü baskı ve sindirme politikalarına karşı, önemli mücadeleler sergileyen HDP, siyasi alanda ütopik ve sloganvari siyasi anlayışı çürütüp, kendi politik mantığını, toplumların kendini yönetme anlayışı üzerine inşa etmiştir.
Tarihi ve sosyal yaklaşımları bilimsel bir tarzda ele almış olan HDP, halkların eşitliği için bir uzlaşma alanını yaratmış tek partidir.
HDP’nin aşırı ideolojik ve katı siyaset tarzını benimsemeyişi, demokratik çözümler konusunda doğru ve ilkeli tavırlarıdır.
Türkiye’de, Kürt sorununun çözümü için, öncelikle TC’nin demokratikleşmesini hedeflemiş HDP, özellikle 12 Eylül cuntasıyla hâlâ işlemekte olan faşist anayasa hükümlerini değiştirmek ve ulusal sömürü mantığıyla varlığını koruyan TC’nin demokratik bir dönüşümünü gerekli görmektedir.
Türkiye’de çatışmasızlık politikasını başlatan HDP, devamlı olarak politik hata yapmaktan imtina eden ve tarafsız olan bütün aydınları, demokrasi çatısı altında birleştirmeyi başaran tek partidir.
HDP’nin demokratik konfederalizm konusunda emekçileri, kadınları ve cinsiyet ayrımı gözetmeden tüm yurttaşları bir arada, ortak bir birliktelik etrafında, demokrasinin yaşanılabilinir olması için örgütlemesi, Türkiye siyasi tarihinde şimdiye kadar eşi ve benzeri görülmemiş bir politik çıkıştır.
Ulus devlet anlayışının milliyetçi ideolojisini parçalamayı gaye edinen HDP, toplumların kendi kültürleri etrafında demokratik bir siyasi mücadeleyi başlatmak için, bütün insanların ortak vicdanını temsil eden ciddi bir siyasi atılımdır.
Mekân sınırlarına bağlı olmayan HDP, sınır ötesi bir ufka sahip olan ve sosyolojik açıdan oldukça doğru olan halk hareketinin temsilcisidir.
İktidarcı -devletçi uluslaşmayı doğru bulmayan HDP, tüm farklılıkları, ayrılığa dönüştürmeyen ve liberal yönetim anlayışına karşı, demokratik moderniteyi doğru bulan, halkların bilincinde, önemli bir potansiyel haklılığa sahip olan, siyasi bir perspektiftir.
Kürt – Türk ilişkisi konusunda; karşıtlık, çözümsüzlük ve mevcut gerçeklerin yaratmış olduğu algıları aşan HDP, varolan tek tipçi zihinsel düzlemi yıkarak, geleceği kurtarma adına kıymetli politik hamleler yapmıştır. Türkiye çapında yaşatılan faşizme karşı HDP’nin Suruç, Roboski ve diğer katliamcı hareketlere karşı her şeyi göze alarak müdahalede bulunması, halk için siyaset yapmanın somut ispatları olarak, tarih karşısında ölümsüz örneklerdir.
Türkiye ve Mezopotamya coğrafyasında, jeokültür ile jeopolitikanın çelişik bir durumda olması, farklı etnik kökene sahip halkları, emperyalist güçler tarafından birbirlerine karşı kırdırmaktadır.
Bu yüzden Türk ve Kürt halkının sömürgeci güçlere karşı, anti demokratik olan AKP hükümetine ve MHP, CHP ‘yandaş’ muhalefetine karşı HDP’yi sahiplenmeleri, toplumsal kurtuluş adına ilerici bir adımdır.
Demokrasi ve özgürlük konusunda ciddi baskılar yaşayan Türkiye halklarının, HDP siyasetinin önünün açılması için gereken hassasiyeti göstermeleri bir özgürlük görevidir.