GüncelManşet

OHAL’i fırsat bilen Tedi patronu işçileri işten attı

İstanbul: Sendikalı oldukları için işten atılan Tedi işçileri direnişlerini ısrarla sürdürüyor. DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan ve direnişlerini sürdüren Tedi işçileri, işlerini geri dönene dek, direnişi daha da büyüteceklerini söyledi.

Anayasal haklarını kullanan ve sendikalı olan işçilere baskı uygulayan Tedi patronları işçilerin sendikadan istifa etmeleri için tehdit ederek, istifa etmelerini istemiş fakat işçilerin kararlı duruşuyla karşılaşınca OHAL’i fırsat görerek işçileri işten attı. İşten atılan işçiler Tuzla Aydınlı ve Topkapı’da direniş çadırları kurarak “Tedi’yi boykot et” diyerek kampanya başlattı.

Tedi Dicount Tekstil Mağazacılık’ta çalışan sendikalı işçiler her gün öğlen aralarında ve çay molalarında direnişteki arkadaşlarının yanına gelerek yalnız bırakmıyor. Ayrıca çevreden geçen araçlar kornalarıyla destek olurken, çevre sakinleri ise ihtiyaçları doğrultusunda yardımcı olacaklarını belirtiyor. Direnişte olan Tedi işçilerinden Erkan Çetin, yaşadıkları baskıları ve işten atılma sürecini gazetemize değerlendirdi.

Çalışma koşullarınız nasıldı?

Çalışma koşulları kötü. Çalıştığımız yerlerde havalandırma sistemi yok. Kendim 4 aylık işçiyim her hafta bu sorunu dile getirdim. Her Cuma toplantı olurdu. Bize “Bize şikayetleriniz var mı?” diye sorardılar, fakat sorunu ne kadar dile getirirsek getirelim çözümsüz bırakıldık ve sadece şikayetlerimizi söylemekle kalıyorduk. Ayrıca çalışma koşullarımız çok ağır. Bunun yanında aldığımız ücret yeterli değildi ve biz bu sorunları dile getirdik diye, sendikalı olduk diye işten atıldık.

“Hemşericilik var”

Bizler sendikalı olduktan sonra, patron ve yalakaları bizi dışlamaya ayrı tutmaya başladı. İkramiye dağıtılırken dahi bu çok açık bir şekilde yansıdı. 43 kişinin çalıştığı depoda 15 kişiye ikramiye veriliyor. Geriye kalanlara verilmeme nedenleri ise “performans düşüklüğü” olarak belirtiliyor. Oysa ikramiye almayanların çoğunluğu sendikalı. Biz bu durumu sorduğumuzda da depo müdürü çok açık bir şekilde “adam kayırıyorum” diyerek karşılık verdi. Yani hepimiz işçiyiz ve birbirimize sahip çıkmamız gerekirken biz bu durumla karşılaştık.

Oysaki performansı en iyi olanlar bizleriz. Çünkü depoda en ağır işlerde çalışanlarız.

Sendikalı olduktan sonraki süreç nasıl gelişti?

Sendikalı olduğumuzu öğrendikten sonra üzerimize gelmeye başladılar. Üye olan arkadaşlarımızın aileleri arandı. Ailelerine “Sizin evladınız yanlış yola girmiş” gibisinden korkutmaya çalıştılar. Sendikalı bazı arkadaşlarımızın e-devlet şifreleri ile sendika üyeliğinden çıkarttılar. Bu yapılanların yanında sendika üyesi olmayan iş arkadaşlarımız dahi bize farklı bakmaya, dışlamaya başladı.

“Baskılar hala devam ediyor”

Hala fabrikada çalışan Erhan Ant, sendikalı olduğumuz için baya baskıya maruz kaldık. Sürekli çalışma bölümlerimizi değiştirmeye çalıştılar. Tabi arkadaşımın da belirttiği gibi sendikalı olmayan işçilerin bize düşmanca bakışları bizleri hala rahatsız ediyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu