İstanbul: Çıkartılan KHK’larla kapatılan Evrensel Kültür, Tîroj ve Özgürlük Dünyası yöneticileri, yazarları ve okurları bir araya gelerek hem kapatmaları değerlendirdi hem de bundan sonraki süreç için fikir paylaşımı yaptı.
Darbe girişimi bahanesiyle ardı ardına çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle, devletin devrimci demokrat basın üzerindeki baskıları devam ediyor. Son olarak hakkında kapatılma kararı verilen Evrensel Kültür, Tîroj ve Özgürlük Dünyası dergileri editörleri ve yöneticileri bir basın toplantısı yaparak süreci değerlendirdi. Karaköy Mimarlar Odası binasında yapılan toplantıya Türkiye Yazarlar Sendikası, Türkiye Gazeteciler Sendikası, geçtiğimiz süreçte işine son verilen Devlet Şehir Tiyatrosu oyuncuları, opera sanatçıları, Eğitim Sen 8 Nolu Şube temsilcileri, Evrensel Kültür, Tîroj ve Özgürlük Dünyası yazarları ve okurları katılarak desteklerini belirtti.
“Yazmaktan asla vazgeçmeyeceğiz”
Evrensel Kültür editörlerinden Cengiz Hakkı Zariç yönetiminde yapılan toplantıda ilk olarak Özgürlük Dünyası editörlerinden Mustafa Yalçıner konuşma yaptı. Yapılan baskının beyhude olduğunu ve insanların özgürlük amacına el konulmasının mümkün olmadığını söyleyen Yalçıner kapılarına vurulan kilidin “ifade özgürlüğüne” yönelik bir saldırı olduğunu belirtti. “Dergimizin çalışanları ve yazarları, düşüncelerini ifade etmekten asla vazgeçmeyeceğini tekrar hatırlatarak bu kararlılığı katkılarla büyütmrk gerektiği kanaatindeyim” sözleriyle dayanışmanın önemine dikkat çekti.
“Ötekileştirenlerin sesiydik; çizgimiz rahatsız etti, kapatıldık”
Yalçıner’in ardından söz alan Tîroj dergisinin Yazıişleri Müdürü Bülent Ulus ise 2013 Newroz’unda yayın hayatına başladıklarını hatırlatarak derginin 21 Mart’ta yayına başlamasının bir tesadüf olmadığını fakat 29 Ekim’de kapatılmasının bir ‘ironi’ olduğunu belirtti. Osmanlı’dan günümüze İttihat ve Terakki’nin geleneğinde de görülebilen bir asimilasyon politikasına karşı bir mücadele aracı olan dergilerinin aynı zamanda Kürt edebiyatının da sesi olduğunu ekleyen Ulus “Biz hep ötekileştirilenlerin sesini taşıdık. Tiroj, kültür sanat dergisi olmayı planlarken ihtiyaç dâhilinde politika dergisi de oldu. Önceki sayımızda da darbeyi tartışıyorduk. Çünkü darbeler bir şekilde Kürtlere ve muhaliflere karşı uygulanıyordu. Yayın çizgimiz demek ki birilerini rahatsız etti. Çünkü tekliğe karşı hep çoğulculuğu, çok kültürlü ve çok renkliliği savunduk. Bunu yine birlikte başaracağız” şeklinde konuştu.
“Suyun akışına engel olunamaz, su yatağını bulur”
Kanun Hükmünde Kararname’yle kapatılan bir başka dergi ise yaklaşık 25 yıldır yayın hayatına devam eden Evrensel Kültür Dergisi. Derginin Yazıişleri Müdürü Mustafa Kara ise “yayın hayatlarını nehire benzeterek suyun akacağı yolu elbet bulacağını ve buna engel olmanın mümkün olmadığını dile getirerek sözlerine başladı. Kara devamında “Müziğe ilişkin, baleye ilişkin birçok kültür sanat alanında yazılar kaleme aldık. Evrensel Kültür hepimizin bir parçası demektir. Evrensel Kültür’ü KHK’lerle kapatmak mümkün değil. Önlerinde duramayacakları bir şeye kalkışıyorlar. Evrensel Kültür yeniden bir biçim alacak. Bu sefer daha da güçlü olacak. Bunun önünü nasıl kesecekler?” şeklinde konuştu. Son olarak Kara, 25. Yıllarını devirecekleri sayının matbaadan daha çıkmadan kapatıldığını söyleyerek, bu baskının ikinci 25 yıllık sürecin başlangıcı olduğunu sözlerine ekledi.
Yapılan açıklamaların ardından toplantıya katılan kurum temsilcileri, aydınlar, sanatçılar ve yazarlar; kapatma kararlarının ne anlama geldiğini tartışarak bundan sonra neler yapılabileceğini ve dayanışmanın nasıl yükseltilebileceğini tartıştı. Yapılan tartışmaların ardından toplantı sonlandırıldı.