Dersim: 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte askerin ve özellikle de polisin “koruma” altına alınarak pervasızlıkta daha ileriye geçeceği bir sürecin öngünlerindeyiz. Onun içindir ki darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL ile aslında halkların can bedeli mücadele sonucu kazandıkları elinden alınmak isteniyor.
Dersim’de gerçekleştirilen 16. Munzur Kültür ve Doğa Festivali de yasak ve engellemelere karşın gerçekleşti. Yıllardır gerçekleştirilen festivalde birçok etkinlik düzenlenirken, bu yıl paneller ve inanç yerlerinin gezilmesi gibi kapsamı daraltılarak gerçekleştirilen festival programı, kolluk güçleri ve Valilik tarafından yasaklamalar ve engellemelerle karşı karşıya. OHAL ve Dersim’e nasıl yansıdığı üzerine HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
– OHAL’in yürürlüğe girmesiyle genel olarak Dersim’e ve Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ne yansıması nasıl oldu?
– Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında yaklaşımın ne olduğu ortaya çıktı. Aslında son 1,5 yıldır Dersim’de bir OHAL yaşanıyor. Neydi bu OHAL? Dersim tümüyle yasaklı bir bölge neredeyse. Dikkat edin! Yasaklanan bölge bu toplumun inanç yerleridir. Birincisi buna yasak getirilmiş. İkincisi yavaş yavaş insanların kendi köyüne döndüğü bölgelerdir, yasaklanan yerler. Yani üretime dayalı bir yasak getirilmiş. Diğer yanıyla hayvancılık, arıcılık, tarım ve yaylalarına yasak getirildi. Yani yasaklar üretime getirildi.
Üçüncüsü Dersim’de sadece Dersimlilerin değil, birçok farklı kesimin de burayı gezip görmesine getirilen bir yasaktır. Ortak mücadele ve değerlere saldırılar gerçekleşti. Tabii sadece yasaklama getirilmedi. Şehitlikler bombalandı örneğin. Ziyaretgahları bombalandı. Ormanları yakıldı. Çok yoğun baskı, gözaltılar oldu. Bu sürecin böyle başlayacağının hazırlığını Dersim’de yaptılar.
Bakın burada 1,5 yıldır OHAL uygulanıyor. Birçok DHF’li, ESP’li, HDP’li ve Partizancı arkadaş tutuklandı ve bu sıradan bir durum değil. Bu ortak mücadelenin, uygulanan
OHAL’e karşı alanlara taşınacağını biliyorlardı, onun için devlet önceden bunun önüne geçti ve buna öncülük edecek birçok kişi tutuklandı. Bugün de festivalde dikkat edilirse ziyaret yerlerini yasaklayan zihniyet, Cem Evi’nde Hızır Lokması dağıtıyor.
Bütün baskılara, tehditlere, yasaklara karşın insanların buraya gelmesi, etkinliklerin düzenlenmesi tüm eksikliklerine rağmen önemlidir.
– Son olarak neler söylemek istersiniz?
– Sadece güncel anlamda değil, tarihsel anlamda da bugün bütün sol, sosyalist güçlerin tarihinde Dersim’in önemli bir yeri vardır, kitlesi ve moral-değer yargıları vardır. Doğaldır ki bu kadar değerin olduğu yerde ortaklaşma daha rahattır. Hem Kürt Özgürlük Hareketi açısından hem de Türkiye sol hareketleri açısından. Örneğin Dersim’de Kürt Özgürlük Hareketi’nden de önce İbrahim Kaypakkaya geleneğinin tarihsel bir boyutu vardır. Onun içindir ki hem Kürt Özgürlük Hareketi hem de Kaypakkaya’nın ardıllarının buluşma yeri Dersim olacaktır. Böyle tarihsel bir arka planı vardır. O zaman hem bu darbelere karşı hem de Saray’ın diktasına karşı idealimiz olan bir şeyi gerçekleştirmek için
Dersim önemli bir yerdir. Bunu 7 Haziran’da gösterdik. Nitekim Rojava Devriminde sağlanan birlik bunu daha üst boyuta taşımıştır.