Nürnberg: Bayern eyaletinin en büyük ikinci şehri ve aynı zamanda Münih’ten sonra sanayi kenti olarak da ikinci şehri olan Nürnberg’de sınıf mücadelesi keskinleşiyor. Bir çok fabrika fest işçilerinin bir kısmını çıkarırken bir yandan da taşeron firmalardan işçi alıyor. Nürnberg’deki sınıf mücadelesini kısaca aktarmak ve yapılan çalışmalarla ilgili bilgi vermek istiyoruz.
Federasyonumuz ATİF’in perspektifi doğrultusunda oluşturulan işçi komitesi, yerli ve göçmen kurumlarla birlikte işçi sınıfının sorunlarına yönelik çalışmalarına devam ediyor.
Pandemiden kısa bir süre önce, sendikacı Rıza Güler ile birlikte göçmen işçilerin temel haklarına ilişkin eğitim çalışması yapılmıştı. Yine o dönem sendikacı dostumuz Bülent Köroğlu ile Kapital okuma eğitimi ve meta ekonomisi sürecinde yabancılaşma seminerleri yapılmıştı.
Bu çalışmaların sonunda ATİF İşçi Komitesi olarak yer aldığımız Devrimci Cephe Nürnberg ( Arbeiterbund DKP, Bir-Kar işçi komitesi, Halk Cephesi, FDJ, ATİF işçi komitesinden oluşuyor), bir yandan haftalık eğitim çalışması yaparken bir yandan da pratik faaliyetlerini organize ediyor.
Paris Komününün 150. Yılı etkinliğini fabrika önlerinde bir hafta boyunca bildiri dağıtımıyla gerçekleştirip sonrada üç günlük sokak etkinlikleriyle sonlandırdı. Sonra 1 Mayıs çalışmalarını fabrika önlerinde bildiri dağıtarak ve işçileri 1 Mayıs yürüyüşüne çağırarak miting ve yürüyüşüyle sonlandırdı.
30 yıl önce, Grundig fabrikasının kapanmasından bugüne, Nürnberg bölgesinde metal ve elektronik endüstrisinde binlerce işyeri yok edildi. Ve görünürde bunun bir sonu da yok. MAN, Continental, Siemens, Bonn, ZF’de binlerce işçinin çıkarılacağı duyuruldu. Biz işten çıkarmalara karşı bildiri yazıp haftalardır fabrika önlerinde dağıtıyoruz. Üç vardiya değişimine göre görev dağılımı yapıyoruz.
Ve bugün öğlen saat 12:30 da başlayan ve akşam saat 20:00 de biten üç etkinlikle çalışmalarımızı sonlandırdık. Saat 12:30 da Continental önünde kitlesel bir miting yapıp bildiri dağıttık. Propaganda-ajitasyon ekibimiz bir yandan, megafonla işten çıkarmaları protesto ederken, bir yandan da işçilere örgütlenme ve birlikte hareket etme çağrıları yapıyordu.
İkinci etkinliğimiz Göçmen işçilerin ve anti-faşist grupların yoğun olarak yaşadığı Gostenhof semtinde yapıldı. Semtin sokaklarındaki yürüyüşte, bildiri dağıtıp marşlar söyledik. Almanca ve Türkçe sloganlar atıp dayanışma çağrısı yaptık.
“Biz burdayız- Kapitalistler defolsun!”, “Fabrika yoksa, şehir de yok!”, “Kapitalistlerin mülklerini Kamulaştır!”, “Söz , yetki , karar, işçilere!”, sloganlarını Alman arkadaşlarımızla birlikte attık.
Üçüncü etkinliğimiz Aufsessplatz meydanında saat 19’da başladı. Alanda toplanan kitleyle yürüyüş yapıp bildiri dağıttık. İşten çıkarmalara karşı Nürnberg kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptık.
Bu çalışmaların bize öğrettiklerini paylaşmak istiyoruz.
1-Fabrika önlerinde bildiri dağıtırken binlerce Türkiye’li işçi tanıdık ve onlardan ne kadar uzak olduğumuzu gördük.
2.İşçi çalışmasının planlı ve sabırla olacağını öğrendik. Çünkü aylarca bildiri dağıttığımız bazı fabrikalardan yeni yeni
ilişki yakalamaya başladık.
3-Onbinlerce Türkiye’li işçinin çalıştığı bir şehirde ATİF’in işçi çalışmasının yetersiz olduğunu ve bu yetersizliklerin giderilmesi gerektiğini gözlemledik.
4-Çalıştığımız fabrikalardaki Türkiye’li işçilerin nasıl örgütleneceği ve derneklerimize nasıl kazanılacağı konusunda yetersizliklerimizi gördük.
5-Türkiye’li işçilerin çoğunun AKP-MHP iktidarı etkisinde kaldığını gördük. Ve bunu nasıl değiştireceğimiz konusunda bir hazırlığımızın, bir planımızın olmadığını gördük. Genel söylemlerden, Propaganda-ajitasyon dan ziyade, uzun vadeli bir plan yapmak gerektiğini anladık.
6-ATİF işçi komitesinin işçi çalışması için kendini sürekli geliştirmesi, bununda okuyarak, düzenli eğitim çalışması yaparak ve teorik çalışmaları Nürnberg pratiğine uygulayarak olacağını öğrendik.
7-Diğer devrimci-demokrat kurumlarla birlikte çalışmanın zorluğunu ve faydasını, birlikte omuz omuza mücadele yürütmenin mutluluğunu da söyleyerek bitirelim.