H.Merkezi: 23 Mayıs günü “yeni bir Gezi ya da Tekel direnişi çıkması” korkusuyla tutuklanan Nuriye Gülmen kaldığı hapishaneden direniş dostlarına ve Türkiye halklarına mektup yazdı.
Kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile ihraç edilen Özakça ve Gülmen’in açlık grevi 79’uncu gününe girdi. İki eğitimci, üç gün önce tutuklanmıştı.
Halkın Hukuk Bürosu tarafından paylaşılan mektupta “Yüksel’i sahipsiz bırakmayın” diyen Gülmen, tutuklanmalarına ilişkin olarak “Adalet o saraylarda, emir-talimatla çalışan savcıların, hâkimlerin iki dudağı arasında değil. Adalet bizim ellerimizde, adalet açlığımızdadır” dedi
Gülmen’in yazdığı mektup şöyle:
“Sevgili direniş dostları, cânım Türkiye halkları,
İki gün önce yeni bir Gezi ya da Tekel yaratmaya çalışmakla suçlandık ve örgüt üyeliğinden tutuklandık. Ellerindeki soruşturma 20 günlük. “Örgüt seninle irtibata geçti mi” gibi kıymeti kendinden menkul soruların dışında, tek sorabildikleri, “Sosyal medya hesaplarında suç unsuru olan herhangi bir şey paylaştın mı?”
Yine de tutuklandık. Hayıflanmıyoruz. Biliyoruz: Adalet o saraylarda, emir-talimatla çalışan savcıların, hakimlerin iki dudağı arasında değil. Adalet bizim ellerimizde, adalet açlığımızdadır!
Bugün açlığın 78. günü. 78 günlük açlığımızla bu kez dört duvar arasından haykırıyoruz: “İşimizi Geri İstiyoruz”
Yüksel’in ruhunu, sizin gülüşlerinizi, göz yaşlarınızı, elimizi tutan ellerinizi, üstümüze titreyen canınızı, bize sevgiyle bakan gözleriniz aldık, buraya getirdik. Açlığımıza katık yapıyoruz. Betona renk, duvarlara ses yapıyoruz.
Bizi unutmayın! Açlığa ses olmayı, ekmek davamızda taraf olmayı, anıtımızın önünü çiçeklendirmeyi unutmayın. Sakın ha, Yüksel’i sahipsiz bırakmayın!
Sizleri çok seviyoruz!
Ve elbette
Biz kazanacağız!”
