Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Kadın Meclisi Sözcüsü Beser Çelik, HDP İl Kadın Koordinasyonu’ndan Aysun Çeper ve HDP Parti Meclisi Sözcüsü Esengül Demir, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlendiği basın açıklamasıyla, kolluk güçlerinin sosyal medya üzerinden kendilerine yönelik tacizlerini ve fiziksel takiplerini teşhir ettiler.
Açıklamanın yapıldığı İHD İstanbul Şubesi’nin çevresi polis ablukasına alınırken, açıklamaya, aralarında Yeni Demokrat Kadın (YDK), Kadınların Kurtuluşu, Sosyalist Kadın Meclisleri’nin (SKM) de bulunduğu kadın kurumları destek verdi.
Açıklamada ise ilk olarak HDP İl Kadın Meclisi Sözcüsü Beser Çelik konuştu. Çelik yaşadığı süreci şöyle anlattı:
Özellikle bir buçuk yılı aşkındır taciz durumu var. Son birkaç aydır da hem telegram üzerinden, hem de sosyal medya üzerinden profilinde hazal ve krt resmi olan bir hesaptan sürekli aşk mesajları farklı farklı mesajlar göndererek taciz ediliyorum. Bunun üzerine benim hesaplarıma girilerek benim adıma rehberimdeki bir çok arkadaşlarıma mesaj atılması, resim gönderilmesi, arkadaşlarıma hakaret edilmesi gibi bir çok şeyle karşı karşıya kaldım. Bunun üzerine son süreçte de özellikle fiziksel olarak yönelmeleri daha çok bizi tedirgin etmeye başladı.”
Sosyal medya üzerinden yaşanan tacize ek olarak fiziksel takibin de yaşandığını söyleyen Çelik, bu kişilerin kendisini istihbarat gibi tanıttığını ifade ederek şunları vurguladı:
“Daha işte duraklarda yollarda gittiğim yerlerde karşıma çıkıp, attıkları mesajın bir benzerini aynı şekilde ifade ederek görüşmek istediklerini söylediler. Ama kendilerini hiçbir sıfatla tanımlamıyorlar, sivil olarak karşıma çıkıyorlar. Bu anlamıyla da ciddi bir şekilde benim şahsıma dönük bir şey değil, ben aynı zamanda HDP’de resmi yöneticiyim, HDP Kadın Meclisi’nin sözcülüğünü yapıyorum. Bu benim şahsımda aslında bir çok kadın arkadaşa bir yönelmedir.”
“Bu dönemde kadınların tacize, tecavüze uğraması ve bunların devlet tarafından cezasız bırakılması yüzünden kadınlar maalesef bu tür olaylara daha fazla maruz kalıyor. İşte HDP’nin bir kadın partisi olmasından kaynaklı özellikle benim adımı bir çok arkadaşa gerçekten hoş olmayan kadını ahlaki boyutuyla tartıştıracak şekilde mesajın atılması bizi de bir nevi tartıştırma ya aynı zamanda kadını kendi içerisinde rencide etmeye iten yaklaşımları açığa çıkartıyor. Genel anlamıyla bu tür tacizleri çok fazla maruz kalmamdan kaynaklı İHD’de basın açıklaması yapmaya ihtiyaç duyduk. İnanıyorum ki son süreçte bir çok kadın arkadaşımız aynı şeye maruz kalıyor ama ifade edemiyor. Ama yinede biz sesimizi duyurmaya, bu anlayışı kabul etmeyeceğimizi burada söylemek istiyoruz.”
“Geri adım atmayacağız, sinmeyeceğiz”
Çelik‘in ardından Aysun Çeper konuştu. Çeper, Çelik’e gönderilen taciz mesajlarına kendisinin de maruz kaldığını, bu yönelmenin ise devletin yönelmesi olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
“Benzer cinsel içerikli mesajlar bana da gönderildi. Ayrıca bunun yanında fiziksel takip yapıldı, sosyal medya hesaplarından benzer cinsel içerikli mesajlar göndermelere devam etti. Detay olarak D.R.T adlı bir hesaptan gönderildi. Hesabın profilinde iki fotoğraf vardı. Bu fotoğraflardan biri Dicle Doğan’ın fotoğrafıydı. Dicle doğan ise polis tarafından kaçırılan genç bir arkadaşımızdır. Sanırız bu hesabı kullanmayı bilmedikleri için fotoğrafı unutmuşlar. Daha sonra biz yazdığımızda cevap vermediler ve fotoğrafı kaldırmışlar. Benden sonra Beser heval ve Esengül arkadaşımıza mesajlar gönderdikten sonra o fotoğraflar yokmuş. Burada devletin yaptığından artık eminiz, burada bir de kadınları seçmeleri tesadüf değil ve tabii ki biz buna karşı geri adım atmayacağız, sinmeyeceğiz. Burada onları teşhir etmek için her zaman sözümüzü söyleyeceğiz.”
“Bunun sistematik bir devlet politikası olduğunun farkındayız”
Son olarak HDP parti Meclisi Üyesi Esengül demir şunları söyledi:
“Beser ve Aysun arkadaşımız olduğu gibi aynı hesaptan bana da telegram üzerinden bir mesaj yazıldı ve bu mesajda işte iletişim kurmak istediği arkadaş olmak istediği ve sohbet etmek istediğini belirtti bu kişi. Ben kendisini tanımadığım için kendisiyle herhangi bir şekilde iletişime geçmeyeceğimi ifade ettim, sonra benimle olan yazışması kesildi ama diğer arkadaşlarla yazışmalar devam etti. Bu kişi D.R.T kısaltılmış ismini kullanan ve profilinde ‘karaca’ resmi olan olan kişiydi. Daha önce de pek çok kadın arkadaşa yönelik taciz tehdit ve korkutma politikaları olduğunu biliyoruz. Kaçırılan genç kadın arkadaşlarımız oldu, bunun sistematik bir devlet politikası olduğunun da farkındayız. Bilinçli olarak sivil faşist güçler aracılığıyla bunlar yapılmaktadır. HDP ve kadın mücadelesi içerisinde de biz çalışma yürüten kadınları bu tarz tehditler bu tarz tacizler ne bizi ne de mücadelemizi geri çekmeyecektir. İHD’deki basın açıklamasının ardından da bu kişi ve kişiler hakkında suç durusunda bulunacağız ve bunun takipçisi olacağız. Biz buradayız, sokaklardayız, mücadele alanlarındayız. Ne HDP’yi ne de HDP‘nin kadın mücadelesine hiç kimse bu tarz tehdit ve karalama yöntemleriyle geri adım attıramaz.”
