Merkezi: AKP’nin yaptığı itiraz üzerine İl Seçim Kurulu, Muş’ta tüm oyların yeniden sayılması yönünde karar verdi. Bunun üzerine Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinden oluşan bir heyet, bunun üzerine kente gelerek, merkez ve ilçelerde temaslarda bulundu. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Ayşe Acar Başaran, Muş’ta vekil seçilen Gülistan Kılıç Koçyiğit ve PM üyeleri her 5 ilçede yoğun polis ablukası altında oy sayımı yapan görevlileri ziyaret etti. Polisin ziyaret boyunca adım adım ve Drone ile havadan izlediği heyet, izlenimlerini Mezopotamya Ajansı ile paylaştı.
Beştaş: AKP’nin amacı HDP’nin vekillerini gasp etmek
AKP’nin seçim çalışmaları sürecindeki tutumunu Muş’ta sürdürdüğünü ifade eden Meral Danış Beştaş, hukuka aykırı yöntemlerle AKP’nin ikinci vekili almaya çalıştığını söyledi. Muş’ta kurulan bütün sandıklarda yeniden sayımın yapılması yönünde karar verilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını belirten Beştaş, “YSK kendi içtihadı ve seçim kanununa karşı bir karar aldı. Burada baskının olduğu görülüyor. YSK ve İl Seçim Kurulu baskı sonucu karar veriyor. Bu verdikleri kararla kendileriyle çelişen, bağlı oldukları kuralları dinlemeyen bir konumdalar. AKP’nin amacı HDP’nin aldığı vekilleri gasp etmektir” dedi.
“Adliye koridoru polisten geçilmiyor”
YSK ve Muş İl Seçim Kurulu’nun baskı altında olduğunu yineleyen Beştaş, nedenini ise şöyle anlattı: “İlçe Seçim Kurulu’nun ret ettiği itirazları İl Seçim Kurulu kabul etti. Daha önce sandık kuruluna şikayet ve itiraz yapılmadı. Bununla ilgili müdahale olduğu çok açık. Heyetimiz gün boyunca Drone ile adım adım izlendi. Adliye binası koridorları polisten geçilmiyor. Hiç kimse adliye binasına alınmıyor. İl Seçim Kurulu ile çok özel ilgilendiğini gözlemledik.”
“Seçim kurulları yasalara göre değil”
Aydın’da HDP’nin seçim sonuçlarına yapılan itirazının ilkin kabul edilmesi ve sayıma başlandığını hatırlatan Beştaş, hemen ardından sayımın durdurulması kararına dikkat çekti. Beştaş, “Orada itiraz eden bizdik, vekilliğimiz açıkça elimizden alındı. Hakkari’de aynı durum söz konusu. Bizim itirazımız somut gerekçelere dayanmasına rağmen ret edildi. Seçim kurulları yasalara göre hareket etmiyor. İtirazı yapan AKP ise kabul ediyor, itirazı yapan HDP ise ret ediyor. Bunun hukukla hiç bir ilgisi yok” diyerek tepki gösterdi.
“Muş’ta sıkıyönetimi aşan bir durum var”
YSK’nin sayımın durdurulması yönünde karar alması gerektiğini ve benzer başvuruların kabul edilmediğine işaret eden Beştaş, “AKP’nin bu duruma doğrudan dahil olduğu söz konusu. Halkın üzerinde çok ciddi bir baskı var. Seçim sürecindeki baskı devam ettiriliyor. Halkın tepki göstermesi de engelleniyor. Muş’ta sıkıyönetimi aşan bir durum var” diye konuştu.
Başaran: AKP en başarısız seçimle karşı karşıya
Heyette yer alan Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran, Muş’ta yaşananların erken seçim kararı ile başlayan sürecin devamı olduğunu ifade ederek, “AKP Meclisteki güçsüzlüğünü bu seçimle düzeltmeyi hedefliyor. AKP seçim sonuçlarını bir başarı gibi lanse etse de, hayatının en başarısız seçimi ile karşı karşıya kaldı. Meclis çoğunluğunu kaybetti. AKP hilelerle elde edemediği sonuçları, itirazlarla elde etmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
“Devlet aygıtları ve sandık başkanları AKP taraftarıydı”
YSK’nin aldığı kararı “hukuk garabeti” olarak nitelendiren Başaran, şunları söyledi: “AKP buradan bir vekil daha arttırabilmek için sandıkları tek tek saydırıyor. AKP’nin sandık görevlileri ve müşahitleri sandık başındaydı. Devletin bütün aygıtları ve bir çok sandık başkanı AKP taraftarıydı. Sandıkta bir hile yapıldıysa, bizim aleyhimize yapılan bir hiledir. Sandıkta başaramadılar, bu tür oyunlarla geri almaya çalışıyorlar.”
“Fiili duruma hukuki kılıf”
YSK kararının trajikomik olduğunu söyleyen Başaran, “Hukuka aykırı bir sayım söz konusu. YSK’nın derhal bu sayımı durdurarak, sonuçları kesinleştirmesi gerekirken, fiili duruma hukuki bir kılıf uydurdu. Bu halkın iradesine bir saldırıdır. Sandığa giderken irademizi sandığa taşıdık. Bu nedenle bunun takipçisi olacağız. Halkın iradesine sahip çıkacağız. Halkın iradesini korumak için bütün olanakları seferber edeceğiz” dedi.