Muş’ta, polislerin kimlik kontrolü sonrasında alıkonulan S.Y., E.Ü. ve Ü.Ç. adlı üç genç, saatlerce şiddet, tehdit ve hakarete maruz kaldıklarını belirterek Muş Barosu’na hukuki yardım talebinde bulundu.
16 Ekim gecesi bir kafeden çıkan gençler, polisler tarafından kimlik kontrolü için durduruldu. Çevredekilerin telefonlarıyla kaydettiği görüntülerde, polislerin gençleri bir duvara yaslayarak “Niye kimliğini vermiyorsun?” diye bağırdığı görülüyor. Gençler ise “Bu yaptığınız suçtur, verdim ya kimliği” diye yanıt verdiler.
Alıkonulan gençler, şehir merkezinden uzak bir köye götürülerek burada şiddet, tehdit ve hakarete maruz kaldı. S.Y., Muş Barosu’na yaptığı başvuruda, polislerin kendilerine hakaret edip saldırdıklarını, “Civardaki aileler görüntülerimizi çektikten sonra polisler, bizi sürükleyerek araca bindirdiler” dedi.
S.Y., alıkonuldukları süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı: “Orada hazırda bekleyen bir beyaz araba vardı. Araç durduktan sonra hakaretler eşliğinde, bize küfür ederek araçtan indirdiler ve İ.Ç. isimli arkadaşımızın ağzına tabanca namlusunu soktular. Sonra beni uzaklaştırıp yere yatırdılar, baş bölgeme, göğüs bölgeme, kasık bölgeme ve cinsel organlarıma fiziksel darbelerde bulundular.”
S.Y., ayrıca iki polisin cüzdanını ve telefonunu aldığını belirterek, “Telefon parolamı istediler. Ben vermeyince elime zorla bir poşet tutuşturdu ve ‘içinde bir kilo eroin var, parolayı vermezsen evinin kapısına bırakıp ihbar ederim’ diye tehdit etti” dedi. S.Y., tehditler ve işkenceler sonucunda baygınlık geçirdiğini ve hastaneye gittiğinde darp raporu çıkardığını da ifade etti.
E.Ü., de benzer şekilde saatlerce işkence gördüğünü ve ölümle tehdit edildiğini dile getirerek, “Polis, ‘Biz daha önce 300’e yakın kişiyi buraya kaçırdık, birçoğu da boyun eğdi’ dedi” diye aktardı.
İ.Ç., ise yaşadıkları şantaj, hakaret ve işkenceye dair benzer ifadelerde bulundu. Gençler, yaşadıkları olay nedeniyle Muş Barosu ve İnsan Hakları Merkezi’ne hukuki yardım talep ettiklerini duyurdu. (MA)