H. Merkezi: Birçok kadın bir araya gelerek “Ya Özgürlük Ya Özgürlük!” şiarıyla yazılı bir deklarasyonunu yaparak kuruluşunu ilan etti.
Kuruluşunu kamuoyun aduyuran Mor Dayanışma Eylül ayında yaptıkları kampın ardından kadınların öz örgütü olmak için yola çıktıklarını belirtti.
Mor Dayanışma, “Türkiye’nin içerisinde bulunduğu iki kriz, siyasal rejimin ve sermayenin kriz dinamikleri birbirini kışkırtıp besliyor, politik dengeleri altüst ediyor, ülkeyi giderek kaos ortamına doğru sürüklüyordu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bunlara bir de devlet krizi eklenmiş oldu” şeklindeki sözleriyle açıklamasına başladı.
Sermayenin neoliberal politikalarının sözcüsü AKP/Erdoğan iktidarı öncülüğünde toplumsal yaşam içinde gerici-muhafazakâr bir dönüşüm gerçekleştirildiği dile getiren Mor Dayanışma, kadınlara dönük saldırılara değindi.
“Kadın düşmanı söylemler ve ardı ardına çıkarılan yasalarla, erkek egemen politikalar sürekli daha geniş alanlarına yayılıyor ve derinleştiriliyor. Daha da ötesinde, biz kadınların üzerindeki her türlü aşağılama, baskı ve şiddet toplum nezdinde meşrulaştırılıyor. Bütün erkekler kadınları aşağılama ve şiddet kullanmayı kendi hakları olarak görüyor; taciz, şiddet ve cinayetler artarak sürüyor” şeklindeki sözleriyle kadınlara yönelik şiddetin arttığına dikkat çekti.
“Kadınların öz örgütü olma iddiasındayız”
“Türkiye’de Kadın Hareketi uzun bir durgunluk sürecinden sonra kürtaj eylemlilikleri, Gezi direnişi, Özgecan isyanı ve son olarak 2016 6-8 Mart eylemlilikleriyle yeni bir süreci başlattı. Kadınların isyanının sokaklarda yarattığı cesaret ve umutla, yerellerde isyanlar örgütlendi, güç biriktirildi. Biz, bütün bu isyanlarda yer alan kadınlar olarak, kadınların öz örgütünü kurma iddiasıyla 23-24-25 Eylül’de Mor Dayanışma kadın kampında bir araya geldik” şeklinde açıklamasıyla kaıdnların öz örgütü olma iddiası taşıdıklarını belirtti.
Mor Dayanışma, “İstanbul, Antakya, Mersin, İzmir, Adana, Antalya’dan tüm farklılıklarıyla bir araya gelen kadınlar olarak, gücümüzü ve meşruiyetimizi biriktirdiğimiz deneyimlerlerden ve kız kardeşlik ruhu ve dayanışmamızdan alıyoruz. Erkek egemen akıldan, devletten, iktidar ve sermayeden kopuşuyor, isyanımızı iradeye dönüştürüyor ve kuruluşumuzu ilan ediyoruz” dedi.
“Erkek egemenliğinin camını çerçevesini indireceğiz! Geleceği bugünden kurmak, öfkemizi örgütlülüğe dönüştürmek ve kolektif kadın kurtuluş bilincini inşa etmek için yola çıkıyoruz” şeklinde deklarasyonu bitirdi.