“İnterpol aranması” gerekçesiyle Almanya tarafından aranan ve tutuklanmak istenen Metin Aydın, Almanya İnterpol’ün verdiği talimat doğrultusunda, İsviçre polisi tarafından gözaltına alınmış ve 20 Temmuz 2012’de tutuklanmıştır. Yapılan tüm hukuksal girişimler ise sonuçsuz kalmıştır. Yapılmak istenilen Almanya’ya iade edilerek, uzun yıllar hapis cezası alması ve Türkiye’ye iade edilmesidir.
Bu duruma karşı 50 gündür açlık grevinde olan Metin Aydın, Almanya’ya iadesi kesinleşmesi ile eylemini 50. gününde ölüm orucuna çevirmiştir. Sağlık durumu kötüleşen Aydın, 29 Ekim 2012’de Zürich Üniversite Hastanesi’ne kaldırılmış, aralarında FEKAR, İTİF ve ATIK-UPOTUDAK İsviçre, AufBau vb. kurum üye ve temsilcileri, hastanede Metin Aydın’a sahip çıkmış, yalnız bırakmamıştır.
Zürich polisi sahiplenmeyi kırmak amaçlı, giden kitleyi “hastaneyi işgal ettikleri” gerekçesiyle gözaltına almaya çalışmış ancak kararlı tutum karşısında geri adım atmak zorunda kalmıştır. Kitle Aydın’ın somut durumunu öğrenmeden hastaneden ayrılmayacaklarını ifade etmiş, bunun üzerine, ilgili doktor gelip sınırlı bilgi vermiş ve Aydın’ın istemediği bir şeyi zorla uygulamayacaklarını ve daha fazla bilgi vermesinin savcılık tarafından yasaklandığını belirtmiştir. Kitlenin öfkesi ve kararlılığına karşı Zürich siyasi polis sorumlusu gelerek “iyi polis” rolünü oynamış ve geri adım atmak zorunda kalmıştır.
Metin Aydın Zürih Hastanesi’nden, Başkent Bern İnsel Spital Hastanesi’ne götürülmüştür. Hala ölüm orucu eylemini devam ettiren Aydın’ın sağlık durumu gittikçe kötüleşmektedir.
Yarın Geç Olmadan Metin Aydın’a Sahip Çıkalım!
Metin Aydın’ın tutuklanması sonrasında içinde yerli ve göçmen kurumların yanı sıra FEKAR ve İTİF’in de yer aldığı Metin Aydın’a Özgürlük Komitesi Aydın’ın sağlığının kritik noktada olduğuna dikkat çekerek, 1 Kasım 2012 tarihinde Bern Hastanesi önünde bir açıklama yaptı. Saat 19.00’da hastane önünde toplanan kitle Metin’e sahip çıkmak için orada olduklarını kamuoyuyla paylaşarak destek çağrısında bulunuldu.