Mersin: Mersin Üniversitesi’nde 6 Kasım YÖK protestosu yüzlerce öğrenci ile coşkulu bir şekilde protesto edildi. Üniversite de bulunan birçok devrimci demokrat yurtsever kurum ve kol- kulüplerle ortaklaşa örgütlenen YÖK protestosuna Gezi- ODTÜ direnişi damgasını vurdu.
Saat 11.00’de yemekhane önünde toplanan kitle, buluşma yeri olan Yabancı Diller Yüksekokulu’nun önünde bir araya geldi. Burada “başka Bir MEDYA, Başka Bir İLETİŞİM, Başka Bir ÜNİVERSİTE MÜMKÜN!” pankartı açan İletişim Fakültesi öğrencileriyle birleşildi. Ardından Cumhuriyet Meydanı’na kadar sloganlar, zılgıtlar, alkışlar eşliğinde yürüyüş yapıldı.
Yürüyüş sırasında, “YÖK kalkacak polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek, Müşteri değil öğrenciyiz, Bu daha başlangıç mücadeleye devam, Parasız bilimsel anadilde eğitim, Anadil haktır satılamaz, Bê ziman jiyan na bê, Rojava halkı yalnız değildir”, “Özgür basın susturulamaz”, “Tutuklu gazetecilere özgürlük”, vb. sloganlar sık sık atıldı.
Cumhuriyet Meydanı’na gelindiğinde ise kitleyi Arapça, Kürtçe ve Türkçe yapılan konuşmalar karşıladı. Cumhuriyet Meydanı’nı süsleyen ve birçok konuya değinen pankartlar da oldukça dikkat çekiciydi.
Üç dilde yapılan açılış konuşmalarının ardında ise, Eğitim Sen Mersin Üniversitesi Temsilciliği adına bir basın açıklaması okundu. Temsilcilik adına basın metnine geçmeden önce bir konuşma yapan Ali Ekber Doğan, Gezi Ayaklanmasının ardından üniversitemizde birçok soruşturma açıldığına değindi ve artık üniversitelerde soruşturmalar için komisyonlar kurulduğunu söyledi ve bu uygulamanın öğrencilere cezalar yağdırmak için oluşturulduğuna dikkat çekti.
Üniversiteleri ticarethane olarak görüyorlar!
Üniversitemizde ilk defa böyle üniversite çalışanlarıyla öğrencilerinin ortaklaşa bir eylem örgütlendiğine de değinen Doğan okuduğu basın metninde: “Üniversitelerde YÖK eliyle uzun süredir egemen olan neoliberal piyasacılıkla, otoriter uygulamaların AKP hükümeti tarafından, son 5 yıldır koyulaşan dini muhafazakârlıkla yürütülmeye çalışıldığı görülmektedir.” dedi.
Ali Ekber Doğan’ın okuduğu basın metninin ardından Mersin Üniversitesi Öğrencileri adına da bir basın metni okundu. Dilan isimli arkadaşımızın okuduğu basın metninde, üniversitelerdeki piyasalaşmaya, kolluk kuvvetinin üniversitelerimize girmesine, M.Ü rektörünün öğrencilere yönelik “şerefsizler” demesine ve birçok konuya değinildi.
Okunan basın metninde Bologna süreci kapsamında üniversitelerin ticarethane gibi görülmesi eleştirilerek “Üniversitelerin Bologna süreci kapsamında birer ticarethane gibi görülmesinin sonucunda; eğitim, yemek, ulaşım, barınma gibi en temel olan haklarımız için yüksek ücretler alınıyor. İkinci öğretimdeki arkadaşlarımız hem yemekhane ve kantinlerden yararlanamıyor hem de halen devlete har(a)ç yatırmak durumunda bırakılıyor. Mersin Üniversitesi’nde bu uygulamalar yüzünden yemekhane özelleştirildi, üniversite içi ulaşım ise paralı hale getirildi.” dendi.
Basın açıklamasında ODTÜ direnişine de değinilerek “Şimdi ODTÜ’de yanan ateş bütün üniversitelere sıçrayacak, yıkılmaz ve sarsılmaz sandıkları korku imparatorluklarını yerle bir edecek! Erdoğan ve Gökçek şunu iyi bilsinler ki gittikleri yol, yol değildir. ODTÜ’den geçecek TEK YOL DEVRİMDİR!” dendi.
Eylemin sonlarına doğru ise öğrencilerin coşkularına müzik grupları da eşlik etti. İki farklı müzik grubunun sahne aldığı eylemde kitle halaylar çekerek eylemi sonlandırdı.
Kaynak: www.yenidemokratgenclik.net