Mersin Kadın Platformu, dün (26 Haziran) Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde bir araya gelerek son 5 günde 10 kadının eşleri veya eski eşleri tarafından katledilmesine tepki gösterdi. “Aileyi Koruyan Politikalarınız Kadınları Öldürüyor” yazılı pankartın açıldığı eylemde sık sık “Katledilen kadınlar isyanımızdır” sloganı atıldı.
“Bu ülkede kadın katliamı var” diyen kadınlar faillerin “aileyi korumak”, “boşanmaları önlemek” gibi bahanelerle mevcut yasaları hedef gösterenlerden cesaret aldığını ifade etti. Kadınların eşleri veya eski eşleri tarafından öldürülmesinin tesadüf olmadığını vurgulayan kadınlar, ” Katledilen kadınların hepsinin de evli olduğu , boşandığı ya da ayrılmaya çalıştığı erkekler tarafından öldürülmesi tesadüf mü? Tesadüf olmadığını, bu cinayetlerin hiç birinin münferit olmadığını biliyoruz. Faillerin tek olmadığını, fail kadın düşmanı politikalarla kazanılmış haklarımıza göz diken iktidar ve onun ortaklarıdır. Katilleri cezasızlıkla ödüllendirmekten vazgeçin! Bu ülkede her gün kadınlar katledilirken iktidar 9. Yargı Paketi ile kazanılmış haklarımıza saldırmaya devam ediyor. Medeni Kanundan, 6284 Sayılı Yasa’ya, Ceza Yasasından, İnfaz Yasası’na kadar bir çok yasada değişikliği aynı torbaya sıkıştırmaya çalışarak bir yandan tekrar tekrar suç işleyenlere af getirmeye çalışırken, bir yandan da “etki ajanlığı” adı altında suç icat etmeye çalışıyor.” sözlerine yer verdi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede Cumhurbaşkanı kararnamesi ile fesheden iktidar şimdi de 6284 sayılı yasanın en caydırıcı hükmü olan tazyik hapsini itiraza açık hale getirmeye çalışıyor. Anayasa Mahkemesi’ni hiçe sayarak mahkemenin iptal ettiği Medeni Kanundaki “Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır” düzenlemesini tekrar yasalaştırmak istiyor. Kadın katillerine, çocuk istismarı, tecavüz faillerine af getirilmek isteniyor.
Kadınlar her gün en çok da evli olduğu erkekler tarafından öldürülürken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı” ile boşanmaları daha fazla engellemeye çalışarak kadınları aileye daha bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Bir yandan da LGBTİ+’ları daha fazla hedefe koyacak strateji belgesi hazırlıkları yapıyor.
Oysa ki, kadınlar her gün şiddet gördükleri evliliklerden çıkmaya çalışırken yasalar gereğince uygulanmadığı için ölüyor. Kadına yönelik şiddet vakalarında faillerin yeterli cezayı almaması, hatta çoğu zaman cezasız kalmaları, yeni cinayetlerin önünü açıyor. Kadına yönelik şiddetin engellenmesi ve kadınların korunması için mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
Adının içerisinde “kadın” geçmeyen bakanlık ailenin varlığını, güçlendirilmesini kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkının önüne koymaktadır. Bir kez de Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünden tekrar ediyoruz. Katledilen kız kardeşlerimizden siz sorumlusunuz. Aileyi kutsayarak, boşanmaları engelleyerek hayatlarımıza kast etmekten vazgeçin. Bu katliamı durdurun.
Kadın düşmanlığının, ayrımcılığın ve erkek şiddetinin son bulması için İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli ve 6284 etkin şekilde uygulanmalıdır.
9. Yargı paketini geri çekin, hayatlarımızı pazarlık konusu haline getirmekten vazgeçin! Hayatlarımızdan, kazanılmış haklarımızdan ve 6284’ten vazgeçmeyeceğiz. Hayatlarımız kutsal ailenize, hayatlarımız torba yasalarınıza sığmaz! Katledilen kadınların isyanını kuşanarak yaşamlarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
(sendika.org)