Mêrdîn: Mardin Büyükşehir Belediyesi ve Artuklu Üniversitesi tarafından “Tarihten günümüze Êzidîler ve dramları” adıyla ortaklaşa dün (17 Ağustos) panel düzenlendi. Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Yrd. Doç. Dr. Birgün Açıkyıldız Şengül ile Şengal saldırısının mağdurları Meryem Ubeyd ve Sevê Talo‘nun konuşmacı olarak katıldığı panele çok sayıda kişi katıldı.
Yrd. Dr. Birgün Açıkyıldız Şengül’ün konuşmasıyla başlayan panelde Şengül ‘’ Yoğunluklu olarak Şengal ve civarında Êzidîler yaşıyor. Şengal’e yapılan katliamın amacı Êzidîleri tamamen bitirme amaçlı olmuştur. Şengal’den sonra nüfusun en fazla olduğu bir diğer yer Ermenistan toprakları. Türkiye ve İran’da da Êzidîler yaşıyor. Birçoğu da Avrupa’ya göç etmiş durumda” dedi.
Fermanı ve Fetvalı Olmayan Katliam !
Daha sonra konuşan Prof. Dr. Kadri Yıldırım Êzidîler üzerinde 74 fetvalı katliamın yanında fetvalı ve fermanı olmayan katliamların da olduğunu vurgulayarak, “Katliam sayısı 90’ı bulmuştur. Katliam sayısının 90’ı aştığı kronolojik olarak gösterilen bir kitap hazırlıyorum. Katliamlarla sadece erkekler değil, aynı zamanda kadınlar cariye olarak alınarak pazarlarda satılmışlar. Kuran-i Kerim’e bakıldığında, dinde zorlamanın olmadığı ve zorla kimsenin dine sokulamayacağı görülecektir. IŞİD kendi kafasına göre bir İslam yaratıyor” dedi.
Kürt Gerillasının Silah Bırakmaması Gerek !
Kürt gerillasının silahlarını bırakmaması sadece Şengal için değil aynı zamanda Kerkük, Bağdat ve hatta Gazze için sigortadır” diyerek devam eden Yıldırım, “Eğer Kürt gerillaları silah bıraksaydı şimdi ezilmiş hiçbir grup hayatta kalamazdı” dedi. IŞİD’in yaptığı katliamın aynı zamanda Kürt dilinin de katliamı anlamı taşıdığını ifade eden Yıldırım, “Cihat kavramını Müslümanlar tekrar ele almalıdır. Hiçbir savunması olmayanlara ‘Cihat’ adı altında saldıramazsınız. IŞİD kendini bir Sünni hareket olarak gösteriyor. Sünniler de buna sessiz kalmamalıdır” dedi..
Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün Mêrdîn’deki örgütlerle beraber Êzidîlerle dayanışma içerisine girdiklerini vurgulayan Türk büyük göç dalgasıyla karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. Soykırımdan kaçarak bölgeye illerine gelenler sığınmacı durumunun içler acısı olduğunu ifade eden Türk, kimi ailelerin çocuklarını dahi kaybettiğine işaret etti. Türk, bölgeye gelen Êzidîlerin sayısını da açıklayarak Viranşehir, Midyad, Nisêbîn, Merdin, Êlîh, Amed, Silopi ve Cizre’de binlerce Ezidi’nin kamplara ve evlere yerleştirdiklerini vurgulayarak Türk, Mêrdîn halkına da çağrıda bulunarak, Êzidîlere her türlü desteğin verilmesi gerektiğine değindi.
Şengal Dağlarında 20 Bin Kadar Çocuk Var !
Şengal mağdurlarından Seydo Derveş ise insalık dışı saldırılara maruz kaldıklarını belirterek, “İslam’ın adını da ortada bırakmadılar. İslamiyet Êzidî’lere bunu yapmaz. Kim olursa olsun hiç kimseye böyle yapmaz. Hedefleri sadece öldürmek değildi. Hedefleri ve amaçları kızları, kadınları alıkoymak ve onlara kötü davranmaktı. Şimdiye kadar yaşadığımız 73 ferman içerisinden böyle bir felaketi yaşamamıştık” diye yaşanan durumu aktarmaya çalıştı. Şengal mağdurlarından Meryem Ubeyd da ise binlerce çocuklarının IŞİD’in elinde bulunduğunu belirterek, “Kadınlarımız da onların elinde satılıyor. Evlerinde 15 binin üzerinde Êzidî öldürülmüş ve ev enkazlarının altında. Onları kaldıracak kimse yok, cenazeleri hala yerde. Şengal dağlarında 20 bin kadar çocuk ve dağların başında açlık ve ölmek üzereler. Bir kısmı ölümle kalım savaşında” diye konuştu.