H. Merkezi: Maltepe Cezaevi’nde Türkiye vatandaşı olmayan beş trans kadın, Türkiyeli trans kadın tutsaklardan ayrılmalarına tepki göstermek için açlık grevine başladı.
Jinha’nın haberine göre, Maltepe Cezaevi’nde Türkiye vatandaşı olmayan beş trans kadın, Türkiyeli trans kadın tutsaklardan ayrılarak tecrit edilmelerine tepki göstermek amacıyla açlık grevine girdi. Maltepe 2 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki 21 LGBTİ tutsağın, Haziran ayında Maltepe 1 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na sevki gerçekleştirildi. Sevklerin ardından ise LGBTİ tutsaklarla Türkiye vatandaşı olmayan trans kadın tutsaklar ayrıldı. Tutsaklar durumlarını anlatmak amacıyla mektup yazarak, “Bizler aramızda bir ayrım yapmıyoruz. Dayanışma adına birbirimizin ihtiyaçlarını karşılaşıyoruz. Ama bizleri ayrılmaları buna engel oluyor” açıklaması yaptı.
“Burada çok mağduruz”
Özellikle, 3 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen biri Azerbaycanlı, dördü Brezilyalı olan trans kadınların ihtiyaçlarının karşılanmadığı belirtilen mektupta, Türkiyeli ve yabancı trans kadın tutuklularının yeniden bir araya getirilene kadar açlık grevine başladıkları ifade edildi. Mektupta, şunlar kaydedildi: “Yaklaşık dört senedir onlarla birlikte kalıyorduk. Sonuçta hepimiz eşcinseliz. Şu anda açlık grevindeyiz. Biz burada çok mağduruz. Türk eşcinselleri bizlere maddi ve manevi yardım ediyorlardı.”
“Bizi daha fazla yalnız bırakmasınlar”
Tutsaklardan Rafael Q. Alves De Souza’nun durumun kötü olduğu belirtilen mektubun devamında konsolosun yanlarına uğramadığını ve ulaşamadıkları kaydedildi. “Lütfen bakanlığa anlatın, biz çok yalnızız, bizi daha fazla ayırıp yalnız bırakmasınlar. Onları tekrar bizim yanımıza versinler” ifadelerine yer verilen mektupta, “Hapishanelerin özellikleri dikkate alındığında yabancı trans tutsaklar, diğer yabancı tutsaklarla bir araya getirilebilmek adına Maltepe 3 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildiği anlaşılıyor” diye kaydedildi. Mektupta son olarak şunlar belirtildi: “Benzer mağduriyetler yaşanmaması adına mahpuslara ilişkin kararlar alınırken mahpusların ve ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri dikkate alınmalı ve onların da karar alma süreçlerinde görüşlerini sunacakları mekanizmalar yaratılmalıdır.“
Kaynak:http://yenidemokratkadin.net/