H.Merkezi: Kürt Gazeteciler Günü’nü kutlayan Yekitiya Ragihandina Demokratik (YRD)bir açıklama yayınlayarak, gazetecilerin her türlü tehdit ve baskıya rağmen çalışmalarını sürdürdüğüne dile getirdi.
Açıklamada, “Özgür Kürt basın, Kürt halkının özgür, iradeli ve demokratik bir yaşamın oluşması için çok ciddi bir misyonla karşı karşıyadır” dedi.
22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü vesilesiyle yazılı açıklama yapan YRD, “Hakikatin sesi olmak için her gün direniş halinde, yaşamının her dakikasını özgürlük mücadelesine dayandıran özgür basın emekçilerinin 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü’nü kutluyoruz” dedi.
Açıklamada, “Sürgünde başlayan Kürt basın yayın çalışmaları; özgür ülkenin, özgür toplumun inşası için en önemli araçlardan biri haline dönüşmüştür. Kürdistan’ın dört bir tarafında, Kürdün yaşadığı her yerde özgür basın kurumlaşmaları geliştirilmiştir. Bu kurumlaşmalar özgürce yaşamak isteyen toplumun sesi, hakikatin sesi olmaya çalışmıştır” denildi.
YRD’nin açıklamasının yanı sıra “Kurdî –Tırkî Basına Ve Kamuoyuna, Kürdistan Gazeteciler Günü bugün 119 yaşına bastı, tüm gazetecilere kutlu olsun” şeklinde bir de Kürt Gazetecileirn yaşadığı hak ihlallerini içeren bir rapor açıklandı.
Kürt gazetecilerin yaşadığı hak ihlalleri raporlaştırıldı
Rapor, “Biz sürgünde Kürdistan Gazetesi ile başladık. Bugün ise yayıncılığımızı, onlarca dergi, gazete, radyo, TV, ajans ve haber siteleriyle sürdürüyoruz. Tüm baskı ve engellemelere, tutuklama ve ölümlere, sürgün ve sansüre rağmen Kürt basını durmadan büyüdü, dünya ve bölgede önemli bir yer edindi. Kürt basını sadece Kürtlerin değil coğrafyasında barınan tüm halkların sesi, kulağı ve gözü oldu” şeklinde devam eden hak ihlalleri sıralandı.
“Savaşın faturası basına kesildi”
Rapor açıklamasına “Kürt sorununun çözümü için yaklaşık üç yıl süren sürecin buzdolabına kaldırılmasıyla 2015 yazından itibaren yeniden başlayan savaşın faturası her zaman olduğu gibi yine basına kesildi. Gerçekler bir kez daha öldürülmek istendi. Baskıların odağına yine Kürt basını ve muhalif basın konuldu.
Olağanüstü Hal’in ilanından sonra baskılar katlanarak sürdü. Bir darbenin ürünü olan OHAL’e dayandırılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle Kürt basını ve muhalif basın susturulmak istendi” şeklinde devam etti.
“Yüzlerce gazeteci gözaltına alındı, onlarca gazeteci tutuklandı, gazetecilere dava üstüne davalar açıldı, habercilik yargılandı, haber siteleri ve ajanslar onlarca kez erişeme engellendi, ajanslar, gazeteler ve TV’ler kapatıldı, binlerce gazeteci işinden oldu.
Sadece 2016 yılında Türkiye’de 6, Suriye ve Irak’ta 10, Cezayir’de ise 1 olmak üzere toplam 17 gazeteci öldürüldü, 352 gazeteci gözaltına alındı, 109 gazeteci tutuklandı. Yine 2016 yılında 318 basın yayın organı (88 gazete, 17 dergi, 30 yayınevi, 5 haber ajansı, 120 TV-Radyo, 58 haber sitesi) kapatıldı, 780 gazetecinin basın kartı iptal edildi, 42 gazeteci saldırılara maruz kaldı” şeklinde gazetecilerin yaşadığı hak ihlallerine vurgu yapıldı.
Basın üzerindeki baskılar 2017 yılında da hızından bir şey kaybetmedi. 1 Ocak 2017 tarihinden bu yana 112 günde basın üzerinde yaşanan baskılar kayıtlarımıza şöyle geçti:
*17 gazeteci tutuklandı (166 gazeteci hala tutuklu).
*82 gazeteci gözaltına alındı.
*35 gazeteci hakkında soruşturma açıldı.
*9 gazeteci saldırıya uğradı.
*6 gazeteci hakkında dava açıldı.
*30 gazeteciye ceza verildi.
*2 gazeteci sınır dışı edildi.
*2 TV kapatıldı.
*Gazeteci Nujiyan Erhan Şengal’de, gazeteci Şifa Gerdi de Musul’da öldürüldü.
*6 gazeteci haber takibi sırasında yaralandı.
*17 gazetecinin bilgisayar, fotoğraf ve kamerasına el konuldu.
*3 haber sitesi erişime engellendi.