Köln: 29 Eylül Pazar günü Köln Tohum Kültür Merkezinin düzenlediği, ATİF ve Demokrat Sanatçılar Birliği’nin desteklediği, “Rhein`dan Munzur’a Nehirlerin ve Kültürlerin Kardeşliği” gecesi gerçekleştirildi.
Devrim ve sosyalizm şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından Köln Tohum Kültür Merkezi adına bir konuşma yapıldı. Daha sonra Doğa ve Çevre katliamlarını konu alan bir sinevizyon gösterildi.
Sinevizyon gösteriminin ardından söz alan ATİF başkanı Süleyman Gürcan, “Bu etkinlik Dersim’de yozlaştırılmaya çalışılan gençliğe, kalekollarla kuşatılmaya, HES`lerle insansızlaştırılmaya çalışılan Dersim’in sesine sahip çıkmak için düzenlenmiştir” diyerek, “Rhein nehri kenarındaki Ruhr havzasında kapatılan maden ocaklarına depolanan kimyasal atıklar ve Rhein kenarındaki fabrikalardan Rhein’a boşaltılan kimyasal atıkların canlıları yok ettiğini” belirtti.
“Dersim projeye tepki vermekte geç kaldı”
Gecenin ikinci bölümüne sempozyumla devam edildi. Sempozyumda ilk sözü Hozat Belediye başkanı Cevdet Konak aldı.
“Dersim’de ilk baraj yapımı gündeme geldiğinde, üretime katkı sunacak, İstihdam yaratılacak propagandası yapıldı böylece Dersim halkı tehlikeyi görmekte ve tepki vermekte geç kaldı. Daha sonra Barajlara ve HES`lere karşı Dersim halkı toplumsal muhalefetteki duruşunu 2011 yılında 40.000 kişinin katılımıyla dünyanın en büyük çevre mitingini gerçekleştirerek gösterdi“ dedi.
Ardından sözü Gezi Dayanışması Yürütme Kurulu üyesi ve aynı zamanda TMMOB İstanbul şubesi 2. başkanı Süleyman Solmaz aldı.
Solmaz, “Kentsel dönüşüm politikalarının gerçek bilgi üzerinden değil, güvenlik algısı üzerinden yürütüldüğünü” belirtti. Ayrıca, Gezi süreci ve Gezi direnişinin toplumdaki yerine değindi.
“Çevre sorunu işçi sınıfının gündemine girdi”
Ardından sözü Belediye İş 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Gülüm aldı. Ülkedeki gelişmeleri, Gezi direnişi ile başlayan süreç kapitalizmin rant elde etme amacıyla kentsel dönüşüme yöneldiğini, Gezi süreciyle birlikte, çeşitli toplumsal kesimlerin, özellikle gençlerin kadınların, işçilerin, emekçilerin, değişik inanç ve grupların mücadelesinin ortaklaştığını ve bunun bir kazanım olduğunu, bu süreçle birlikte çevre sorunu işçi sınıfının gündemine girdiğinin altını çizdi.
Gecenin kültürel bölümünde sahneye çıkan Grup Haykırış ve sanatçı Erdoğan Emir söyledikleri türkülerle kitleyi coşturarak geceye ayrı bir renk kattılar.