Güncel

Kızının mezarına saldırı olmasın diye nöbete başladı

MKP şehidi Serinyel’in mezar taşının tahrip edilmesinin ardından sık sık telefonla aranan aileye, mezar taşındaki fotoğrafın da sökülmesi yönünde baskı yapıldı. İkinci bir saldırının yaşanmaması için aile bireyleri mezar başında nöbet tutmaya başladı.

MKP şehidi Sevda Serinyel’in mezar taşındaki “Yaşamak için ne çok öldük” ve “Mercan” yazıları askerler tarafından silinirken, mezar taşında bulunan fotoğrafı, adı soyadı, doğum ve ölüm tarihi bırakıldı.
 Serinyel’in mezar taşının tahrip edilmesinin ardından sık sık telefonla aranan aileye, mezar taşındaki fotoğrafın da sökülmesi yönünde baskı yapıldı. İkinci bir saldırının yaşanmaması için aile bireyleri mezar başında nöbet tutmaya başladı.
Mezar taşında yer alan yazıların sökülmesine tepki gösteren anne Hakife yaşanan olayı şu şekilde anlattı: “Akerler, gelip kızımın mezarının fotoğrafını çekip gitmişler.
14 Nisan günü oğlumu arayarak, ‘Gel ifadeni ver’ dediler. Bunun üzerine oğlum da karakola ifade vermeye gitti. Oğlum geldikten sonra, kızıma ait mezarlığın taşını kaldırmamızı istediklerini söyledi. Oğlum ortada suç teşkil edecek bir şeyin olmadığını söylemişse de onlar taşı kaldırmamızda ısrar etmişler. Mezar taşında bulunan yazıları silmemizi istediler. Eğer biz silmezsek kendilerinin sileceğini söylediler.”
Sevda’nın mezar taşını kaldırmayı kabul etmediklerini kaydeden Hakife, sürekli olarak rahatsız edildiklerini, telefonlarla arandıklarını ifade etti. Hakife, mezar taşındaki yazıyı kaldırmayacaklarını söylediklerini bunun üzerine de polislerin gelip yazıyı söktüklerini ifade etti. Kızının mezar taşında yer alan “Mercan” ismi ile “Yaşamak İçin Ne Çok Öldük” yazısının söküldüğünü dile getiren Hakife, yazıdan sonra kızının fotoğrafının da kaldırılmasının istendiğini vurguladı.
Hakife, “Ne fotoğrafı kaldırıyoruz ne de yazıyı. O benim kızım. Tüm dayatmalarını reddettik. Mezar taşını kimin yaptığını sormuşlar, biz de bizim yaptığımızı söyledik. Söyleyin, bu yazıda bu fotoğrafta ne var? Niye kaldırmamızı istiyorlar? Benim kızımdır ve kaldırmayacağım” diye konuştu.
Yapılanın bir zulüm olduğunun altını çizen Hakife şunları söyledi: “Bize neden bu zulmü yapıyorlar? Karakoldan her gün bizi arıyorlar. Ben de akşama kadar kızımın mezarı başında bekliyorum ki gelip zarar vermesinler, kırmasınlar.
Şu anda Ramazan ayındayız. Hangi dinde böyle bir şeyin yapıldığı görülmüş? Bize yapılan bu zulmü kabul etmiyoruz. Tüm dünya sesimi duysun, mezarımı sahipsiz bırakmayacağım. Tüm dünya koronavirüsle uğraşırken, devlet mezarlarımızla uğraşıyor. Mezarlarımızdan elinizi çekin.”

Van, Amed ve Muş’ta da mezarlara saldırı

Son dönemde Van’ın Erciş ilçesinde Keklikova köyünde bir, Şahbazar köyünde iki, Pani ve Doğancı köylerinde ise birer tane mezarın taşları kırıldı.

Muş merkeze bağlı Kavar köyünde iki, Malazgirt ilçesine bağlı Tatargazi köyünde iki, Hasretpınar köyünde iki, Okçuhan köyünde ise bir mezar taşı söküldü.

Amed’in Silvan ilçesinin Merelya köyünde iki, Siloke ve Kureyşa köylerinde ise birer mezar tahrip edildi.

Sistematik bir uygulama

Mezar tahripleri son dönemlerde, hemen bütün  Kürdistan’da artarak gerçekleştirliyor. Mezar tespit ediliyor, fotoğraflanıyor. Aileler ve muhtarlar aranıyor.

Çoğunlukla karakollara sarılıyor veya telefonda direkt söyleniyor. Mezar taşlarının tahrip edilmesi, ardından bunun fotoğraflanması isteniyor. Aileler bunu reddedince asker gidip tahrip ediyor. Edinilen bilgilere göre bazı aileler, tahrip edilmesi diye gidip sessizce mezar taşını değiştiriyor, Kürt kamuoyu da haberdar edilmiyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu