GüncelManşet

İkitelli’ye dair kısa bir değerlendirme

OHAL ve KHK’lar ile kitleleri zapturapt altına almaya, halkları yıldırmaya çalışan ve kısmen başarılı olan TC Devleti, yarattığı bu ortamın bozulmaması için tüm olanaklarını seferber ediyor.

Devletin yarattığı bu ortamdan kaynaklı aylardır etkinlik, yürüyüş, anma yapılamayan mahallemizde hem bu ablukayı dağıtmak, hem de 19 Aralık Hapishaneler ve Maraş Katliamı’nı anmak için devrimci, demokrat kurumlarla bir araya gelerek daha önceden çalışmasını yürüttüğümüz bir protesto yürüyüşü gerçekleştirdik. Hem yoğun polis ablukasından, hem de aylardır kitlelerle yeterli anlamda buluşamadığımızdan kaynaklı katılım düzeyi düşük bir yürüyüş oldu.

Aylardır etkinlik yapılmayan mahallede böyle bir etkinliğe karşı polisin tavrı, “Bu da nereden çıktı?” der gibiydi, polisin tavrı daha çok yürüyüşü provoke etmeye çalışmak oldu. On metre arkadan kitleyi takip eden zırhlı araç ve onun arkasındaki sivil polis kortejin tacizi ile yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdik. Yürüyüşten sonra yaptığımız bir yıl sonu değerlendirmesinde kitleyle buluşamamamızın sebeplerini tartıştık.

Tartışmada halkın günlük sorunlarına yabancı kalınmaması ve sadece politik gündem ile meseleye yaklaşılmaması, bunun önemine vurgu yapıldı.

Örneğin, semtte 2-3 gündür sular kesik durumda ve bunun gibi mahallenin kendine ait birçok sorunu var. Kitlelere bu sorunların çözümü üzerinden yaklaşarak, farklı politik kimliğe sahip birçok insanla temas kurabileceğimiz üzerinden bir tartışma yürüttük.

 

Mahallenin devrimcilerle arasında tarihsel bağlar bulunmakta”

Aslında mahallemiz 19 Aralık’a, Maraş’a ve devletin diğer katliamlarına yabancı değil. Çoğunlukla Alevi-Kürt nüfusuna sahip olan mahallemizde, Ölüm Orucu sürecinde ölümsüzleşen Sibel Sürücü, yozlaşma ve çeteleşmeye karşı mücadele ederken ölümsüzleşen Birol Karasu, yıllarca demokrasi, insan hakları ve kadın mücadelesi vermiş, eski sevgili tarafından erkek şiddetiyle katledilmiş Nurcan Arslan, ve Sur’da, öz yönetim direnişinde ölümsüzleşen İsa Oran başta olmak üzere mahallemizin birçok insanı katliamlara ve cinayetlere tanık olmuştur.

Geçmişte devrimcilere ve halka dönük katliamlarda mahalle halkı birçok kez tepkisel olarak sokağa çıkmış, binlerce insan sokaklarda öfkesini dile getirmiştir. Böyle bir geçmişe sahip olan mahallemizde, halkla devrimciler arasında tarihsel bağlar bulunmaktadır.

Son olarak hükümetin çıkardığı 696 sayılı KHK ile Nazi yönetimindekine benzer bir “iç savaş” maddesini de değerlendirerek mevcut varlığımızı korumak ve süreçten etkilenmemek için sokaklardan geri çekilme gibi bir politika ile daha çok kitlelerden koparak zayıflayacağımıza dikkat çekildi.

Kendimize dair özeleştiri verip ortaya yeni öneriler koyduğumuz buluşmayı, önümüzdeki Roboski anması ile yeni yıla dair planlar yaptıktan sonra mücadeleyi ortaklaştırdığımız bir yeni yılın olması önemine vurgu yaparak sona erdirdik.

Bir Partizan okuru

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu