EmekGüncel

KESK: Rakamlar yalan, açlık gerçek

İstanbul KESK Şubeler Platformu İstanbul'da yaptığı eylemde TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarına tepki gösterdi.

İstanbul KESK Şubeler Platformu üyeleri, Şişli Cevahir AVM’de yaptığı eylemde,  TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına tepki göstererek, kamu emekçilerine yapılması planlanan zammın gerçek enflasyona göre hesaplanmasını gerektiğini vurguladı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), birçok ilde yaptığı eylemlerle TÜİK’in açıkladığı haziran ayı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığına dikkati çekerek kamu emekçilerine yapılması planlanan zammın gerçek enflasyona göre hesaplanmasını gerektiğini vurguladı. İstanbul Şişli Cevahir AVM önünde bir araya gelen KESK İstanbul Şube Platformu üyeleri basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını KESK İstanbul Şubesi dönem Sözcüsü Ayfer Koçak okudu.

“TÜİK verileri gerçeği yansıtmıyor”
Ekonomik krizin giderek derinleştiğine dikkati çeken Koçak, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamının gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Koçak, “Büyükşehirlerde 12 bin TL’yi aşan ev kiralarını karşılayacak gücümüz kalmadı. TÜİK yaşadığımız hayat pahalılığını en az yarı yarıya düşük göstererek maaş artışlarımızı adeta bir kara delik gibi yutmaya devam ediyor. Maaşlarımız, ücretlerimiz yıllardır hiç kimsenin, iktidarın kendisinin dahi inanmadığı TÜİK rakamlarına göre artırılıyor.

Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle maaş zammı alacağımız dönemlerde daha da aşağı çekiliyor. Çarşıda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon 2 ise TÜİK bunu 1 puan gösteriyor. TÜİK bugün Haziranda enflasyonun aylık yüzde 3,92 yıllık yüzde 38,21 olduğunu açıkladı. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyonun ise yüzde 19,77 olduğunu açıkladı. Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) verilerine göre ise enflasyon Haziranda aylık yüzde 8,54 altı aylık yüzde 50,53 yıllık yüzde 108,58 arttı. Hem TÜİK’in hem de ENAG’ın rakamları ortada” dedi.

“Ücretler açlık ve yoksulluk sınırının altında kaldı”
Emekçilerin açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşadığını vurgulayan Koçak, geçim zorluğunun giderek arttığını belirtti. Koçak, “Tüm bunlara rağmen ülkeyi yönetenler yıllardır “işçiyi, memuru, emekliyi, asgari ücrete ezdirmedik” nutukları atıyor. Oysa bizi iktidarın siparişi ile açıklanan TÜİK’in sahte enflasyon rakamları değil, yaşadığımız gerçek enflasyon, hayat pahalılığı eziyor. Rakamlar ortada. Bizi enflasyona daha nasıl ezdireceksiniz? Alanlardayız.

Çünkü yandaş konfederasyon yöneticilerinin her toplu sözleşmede iktidarın belirlediği hedef enflasyon rakamlarına imza atmasından bıktık. Yetmezmiş gibi TÜİK rakamlarına göre bile her altı ayda enflasyon farkı oluştuğu halde “tarihi başarı”, “bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık” gibi nutuklar atılmasından usandık. 15 derecenin 1. Kademesinde bekâr bir kamu emekçisinin eline geçen 10 bin 450 TL çoktan açlık sınırının altında kaldı. İktidarın buna 925 TL çalışmayan eş ve 325 TL tutarındaki iki çocuk yardımını ekleyerek 11 bin 800 TL olarak gösterdiği en düşük kamu emekçisi maaşı ise şimdilik açlık sınırının bir tık üzerine denk geliyor. Emekli kamu emekçileri ise açlık sınırının iki bin TL altında bir rakamla ayın sonunu getirmeye çalışıyor” diye belirtti.

“Omuz omuza birlikte mücadele edelim”

Koçak, KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak tüm kamu emekçilerini, yoksulluk ve sefalet düzenine karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı. Koçak, çözümün örgütlü mücadele de olduğuna ise şu sözler ile dikkati çekti; “Vaatlere değil çözüme yönelik adım bekliyoruz. Buradan tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz.

Gelin yıllardır tekrarlanan bizi her geçen gün daha sefalete iten bu oyuna artık dur diyelim. Ne TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına ne iktidarın refah payı aldatmacasına kanmayalım. Yandaş basının müjde haberlerine itibar etmeyelim. Önümüzdeki günlerde verilen söz yerine getirilse dahi TÜİK sahte enflasyon rakamları açıklamaya devam ettikçe, adaletsiz gelir vergisi dilimleri sürdükçe, TL döviz karşında değer yitirdikçe bugün yüksek gibi görünen maaş artışları yarın yine sefalet düzeyine inecek.

Tek çözüm insanca yaşamaya yetecek ücret mücadelesini yükseltmekten geçiyor. Yoksulluğa karşı, insanca yaşam, güvenceli iş, güvenceli gelecek istiyoruz. KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak tüm kamu emekçilerini, emeklileri yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz” dedi.

KESK İstanbul Şubesi Platformu çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı;

• Bunun için en düşük kamu emekçisi maaşı temmuz ayı itibari ile eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım ve yakacak yardımı gibi sosyal yardım kalemleri ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.
• Bu rakam her üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmeli, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamları refah payı olarak eklenmelidir.
• Gelir vergisi birinci dilim oranı %15 ten %10’a düşürülmeli, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlar-ücretler birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.
• Seçim öncesi verilen kira yardımı, mülakatın kaldırılması sözlerinin gereği zamana yayılmadan hemen yerine getirilmelidir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu